Fehmi KORU

Yerelde ileride olan hâlâ Ak Parti
29.05.2011
2009

Seçim kampanyası iyi güzel de, olumsuz mu olumsuz yönleri de hiç az değil. Partilerin çekişmesi '2+2=4' bedahatinde olan gerçeklerin bile kampanyada ters yüz edilmesine yol açabiliyor. Sandıktan bir oy fazla çıkarmak uğruna geçmiş de gelecek de riske atılabiliyor.

Örnek isteyene, son günlerde gündemi işgal eden 'özerk yerel yönetimler' üzerine patlayan kavga yeterli.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Hakkari'de Avrupa Konseyi'nin 'Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı bütünüyle uygulamaya koyacaklarını açıkladı. İktidar partisi bundan derhal BDP sözcülerinin ağzına sakız ettikleri 'demokratik özerklik' talebine destek sonucunu çıkardı. Suçlayıcı ifadeler, kınayıcı sıfatlar havada uçuşup duruyor.

Yanılmayı çok isterim, ama galiba son durum şu: Kılıçdaroğlu'nun yeni söylemi partisi içinden de tepki gördü; ilk çıkışından sonra aynı talebi ağzına almakta zorlanıyor CHP lideri...

Avrupa Konseyi'nin 'Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na Türkiye'nin taraf olduğu, çekince konulan dokuzu dışındaki maddelerine uymayı TBMM kararıyla taahhüt ettiği bir gerçek...

Bir başka gerçek de şu: 'Kürt sorunu' da denilen teröre bulanmışlığımız olmasaydı 1988'den beri hukuk mevzuatının bir parçasına dönüşen 'Şart' bütün maddeleriyle bizde de uygulanır ve topyekün kalkınmanın bölgesel motoru haline dönüşürdü; çekincelerin kaldırılması sorunun çözümünde olumlu bir rol oynayabilir.

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için Ak Parti hükümeti bir reform paketi hazırlamış, 'yerinden yönetim' ilkesini her yönden uygulamaya geçirecek yasa CHP muhalefetine rağmen Meclis'te yasalaşmıştı da... Bugün hâlâ konunun tartışma gündeminde bulunması dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yüzündendir... Yasa Sezer'den veto yediği için uygulanamadı.

Hemen bütün Ak Parti belgelerinde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, sorunların yerinde çözümü bir vaat olarak tekrarlanıyor; 2011 Seçim Beyannamesi'nde bile...

Oysa 'yeni CHP' kampanyada belki de ilk ve tek yararlı katkıyı bu alanda sağlıyor ve Ak Parti'ye geçmişte çektirdiği sert muhalefetten bu konuda vazgeçiyor; buna karşılık Ak Parti sözcüleri şimdiye kadar uğruna büyük mücadele verdikleri 'yerel yönetimler reformu' aleyhine tavır alabiliyor...

Tavır almasalar bile, tartışma sırasında kullandıkları dil sanki böyle bir tavır varmış gibi yorumlanmaya müsait...

Görüntüde bir yanlışlık var, ama hangisi yanlış?

CHP'deki değişimde Şükrü Elekdağ'ın Kılıçdaroğlu için hazırladığı bir raporun etkili olduğu anlaşılıyor. Her sıkıştırıldığında "Arkadaşlar konu üzerinde çalışıyor" cevabını veriyordu ya CHP lideri, 'arkadaşların' hiç değilse bu konu üzerinde çalıştığı böylece ortaya çıktı. 'Toplumsal Mutabakat ve Milli Bütünleşme' adını verdiği raporunda, Elekdağ, taraf olunan 'Avrupa Konseyi Şartı'na konulmuş gerekçelerden vazgeçilmesinin Türkiye için kazanım olacağını vurguluyor.

Ak Parti'nin 'yerel yönetimler reformu' ile mukayese edildiğinde CHP'nin geldiği nokta daha ileri değil, daha geri...

Peki de bu tavır ne?

En başta söyledim ya, kampanya yüzünden...
 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar