Fehmi KORU
Kulis tadında: Orlando teröristinin oyu Trump’a mı?
15.06.2016
2161
Orlando teröristinin oyu Trump’a mı?
İlk blog yazıma en sıcak tepkiyi, --yazıyı yazar yazmaz Twitter’dan takipçilerime bildirmem üzerine-- bilgisayar korsanlarından aldım: Kurumun tespitine göre, eş-zamanlı tam 15 IP adresinden Twitter hesabıma saldırılmış... Gafletime geldi, bir an boş bulundum ve muhtemelen sizin de arasında olduğunuz 370 bin kadar Twitter takipçim korsanlar tarafından esir alındı.
Bunun hikâyesini de bir gün uzun uzun anlatırım.
Yaşadığımın hayırlı bir sonucu oldu: Bugünden itibaren, fkoru.blogspot.comüzerindeki blogumun yanında, adıma açılmış fehmikoru.com sitesinden de yazılarımı okurlarımla paylaşacağım.
Hangi sıklıkla karşınıza çıkarım bilemem, ama hiç değilse sizler şunu bilin: Çabalarım ilgi görürse katkılarım da artacaktır. Fehmi Koru
Artık esas konumuza gelebilirim.
Son zamanlarda karşılaştığım yabancılardan konu İslâm’a geldiğinde işittiğim ezber cümle şu oluyor: “Elbette bütün Müslümanlar terörist değil, ancak bütün terör eylemlerini Müslümanlar yapıyor...”
Dün, televizyon ekranlarından ofisime dolan, bugün gazetelerin ilk sayfalarını işgal eden ABD/Orlando’da bir kulübe yapılan baskınla 50 kişinin canını almış, 50’den fazlasının da yaralanmasına yol açmış --ancak bir çılgının yapabileceği-- kanlı eylem, herhalde bu ezberi biraz daha pekiştirmiştir.
Terörist Omar Mateen, Müslüman-Afgan bir ailenin ABD’de doğmuş oğluymuş çünkü.
Önce tezi sorulayalım:
Aslına bakarsanız ‘Bütün teröristler Müslüman’ tezi hiçbir anlamda doğru değil.
FBI’ın kendi raporuna göre, 1980-2005 yılları arasında ABD’de meydana gelmiş terör eylemlerinin yüzde 94’ü Müslüman olmayan tiplerin eseri.
Daha yakınlarda yapılmış bir araştırmaya göre ise, 2010-2015 yılları arasında Avrupa Birliği ülkelerinde sahneye konulan terörist saldırılarının ancak küçük bir bölümü, yüzde 2 kadarı, ‘Müslüman’ kimliğine sahip kişilerin eseri.
Raporlara yansıyan önyargılar ile çelişen bir durum, değil mi?
Önyargıları ise, son zamanlarda giderek artan ve terör olaylarının derinden sarstığı ülkelerin güvenlik sorumlularının bile içinden çıkamadığı tuhaf özellikler taşıyan ‘post-modern eylemler’ besliyor.
En yeni eylemi ele alalım.
Florida eyaletinin Orlando kentindeki çok can alan olay bir ‘gay’ kulübünde meydana geldi. Omar Mateen adını taşıyan doğma büyüme Amerikalı genç, kadın gibi giyinen erkekler ile aleni ‘gay’ gençlerin devam ettiği bir kulübü kan gölüne döndürdü.
Genç terörist, etrafı kana bulamak üzere yola çıkmadan önce ve eylemi sırasında, eyleminin ‘İslâmi’ motifli olduğunun herkes tarafından bilinmesini istediğini fazlasıyla belli etti.
Eşcinselliği böylesine açık yaşayanlara tahammül edemediği için eylemi gerçekleştirmiş Omar Mateen...
Acil durumlar için kullanılan 911 numarasına telefon edip “Ben IŞİD’in askeriyim” de demiş adam...
Zihinlere kazınan, “Kafası hurafelerle karışmış Müslüman biri, eşcinsellere kafayı takıp, bu kadar insanı öldürdü” görüntüsü böyle çıktı.
İyi de, daha önceleri teröre bulaşacağına dair herhangi bir emaresi bulunmayan eylemci Omar 30 yaşında biri. Yaşadığı muhitlerde de bayağı tanındığı anlaşılıyor: Sosyalmiş, dostları ve arkadaşlarıyla şakalaşmaktan hoşlanırmış. Müslüman olduğunu da pek belli etmezmiş.
‘Omar’ ABD’de Müslüman olmayanların da taşıdığı türden bir isim. Ortaokul ve liseden arkadaşları ile eskiden çalıştığı işyerlerindeki insanların çoğu kanlı eylemi onun gerçekleştirdiğini duyunca şaşırmışlar.
Omar'ın eşi Stora Yusufiy
Tanık ifadelerinden Omar’ın radikalleşmesinin yakın zamanlarda gerçekleştiği anlaşılıyor. İki kez evlenmiş, bir de küçük çocuğu varmış; birinin fotoğrafını bu yazının içine yerleştireceğim eşlerinin ikisi de Amerikan ortamına uygun kadınlar... “Amerika Afganistan’ı yerle bir etti” ile başlayan türden bazı cümleleri son zamanlarda kurmaya başlamış...
Babasının bile olaydan sonra “Miami’de iki erkeğin aleni öpüştüğünü görünce dellenmişti” dediği Omar... Kendisi de eylemini ‘eşcinsellik’ konusundaki hassasiyeti sebebiyle yaptığını belli etmesine rağmen... Bir ‘eşcinsel’ tanığa göre, okul günleri ve hemen sonrasında böylesine bir görüşe sahip değilmiş...
Şaşırın diye aktarıyorum.
Kadın giysileriyle dolaşan Samuel King adlı tanık, “Aynı okulda okuduk... Hiç de fanatik biri değildi... İş arkadaşlarından bazısı aleni eşcinseldi ve aralarında bu yüzden tek bir sorunun bile çıktığını duymadım... Çalıştığım eşcinsellerle dolu kulübe gelir, beni kadın giysisi içinde gördüğü halde bizlerle şakalaşırdı da...” demiş Daily Beast’e...
Daha garibi ise, 50 canı gözünü kırpmadan alabilen Omar’ın mesleği: ‘G4S Secure Solutions’ adlı güvenlik şirketinde çalışıyormuş ve bu sebeple ateşli silâh taşıma lisansı ile korumalık yapabileceğine dair lisansı varmış...
Amerika’da bu tür lisansların insanlara bayağı zor verildiğini unutmayalım. Hele 11 Eylül (2001) sonrasının paranoya derecesine varan Müslüman korkusu ile bulandığı günümüzde...
Ne oluyor?
Benzer tuhaflıklar bir önceki San Bernardino eyleminde (2 Aralık 2015) de vardı. Yıl sonu partisine giden küçük çocuk sahibi ve genç bir Müslüman karı-koca, bir ara dışarıya çıkıp yeniden partiye döndüklerinde, etrafa mermi yağdırarak erkeğin işyerinden ve ailelerinden 14 kişiyi öldürmüşlerdi. Sonrasında, evlerinde, bir kenti bütün sakinleriyle yok edecek miktarda patlayıcı maddeyle bir tabur askerin ihtiyacını karşılayacak silâh ve mühimmat bulunmuştu.
San Barnardino eylemi Aralık 2015’teydi, Orlando eylemi de Haziran 2016’da gerçekleşti.
O halde sorabilirim...
Üzerinde düşünmeniz için şimdi iki sorum olacak:
1. ABD gibi bir ülkede “Müslümanları sınırlarımızdan içeri sokmayalım, halen aramızda bulunanları da fişleyip gözetim altında tutalım” diyen Donald Trump gibi birinin, Cumhuriyetçi Parti gibi ülkenin yerleşik bir siyasi örgütünden cumhurbaşkanı adaylığını elde etmesi nasıl oldu da mümkün oldu?
2. Hadi oldu diyelim, 8 Kasım 2016 tarihinde yapılacak ABD’deki başkanlık seçimlerinde, Demokrat Parti’nin adayı Hillary Clinton karşısında, ülkenin seçmenleri, ne gibi olaylar-eylemler olursa, aşırının aşırısı mesajlarıyla ülkeyi sarsan Trump’a oy verir ve onu ülkelerine ‘başkan’ seçerler?
Kim ne derse desin, bana sorarsanız, dün Orlando’da 50 kişiyi öldüren Omar Mateen ile altı ay önce San Bernardino’da 14 can alan Rizwan Farook ve Tashfeen Malik çifti, ABD seçimlerini adayların kimliğinden daha fazla etkileyecek figürler...
Ne deniyordu böylelerine? Herhalde ‘kullanışlı aptallar’ desem kızmazsınız...
İşgüzarlık veya ‘felâket tellâllığı’ saymayacağınızı bilsem, “ABD’de yaşıyorsanız güvenliğiniz konusunda seçimlere kadar dikkatli olun” derdim.
Peki, nasıl oluyor da, Omar, Rizwan ve Tashfeen gibiler bu yola sevkediliyor?
Öyle her soruya hemen cevap yok; önce biraz düşünün bakalım.
Sinema meraklıları için not: Yıllar önce Frank Sinatra’nın, yakınlarda da Denzel Washington’un aynı isimle çevirdiği ‘Mançuryalı Aday’ diye bir film vardır; bulursanız şu günlerde izleyin derim.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025