Fehmi KORU
Her şey yolunda giderken bütün dengelerin tepetaklak olması pek ender rastlanılır bir şeydir, ama mümkündür.
Gündelik hayatta da böyledir, siyasette de…
“Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli” sözü bu gerçeğin günlük hayata yansımasıdır.
Akıllı insan günübirlik başarılara fazla sevinmez, az ama öz başarılar peşinde koşar…
ABD’de dengeler bir anda değişti
Girişi fazla uzatacak değilim, hedefimde ABD’deki başkanlık seçimleri ve neredeyse son dönemeçe girilirken aldığı biçim var.
Son dönemeçe girilirken manzara şuydu: Birbiri ardında gaflar yapıp duran Donald Trump seçmen gözünde ‘oy verilemez aday’ gibiydi ve kimilerine “Bu adam seçmenlerini sandığa taşıyamayacak, gidenler de son kertede rakibine oy verecek; bunu gördü ve hâlâ kampanya parası olduğu halde harcamadan vazgeçti” dedirtiyor, kamuoyu yoklamaları da Hillary Clinton’un rakibiyle arayı açmakta olduğunu gösteriyordu.
Tablo 11 Eylül günü değişti.
‘Uğursuz’ eylemlerin New York’ta yapılan 15. yıldönümü törenine katılan Hillary Clinton’un, kameralar önünde ayakta duramaz hale gelmesi ve etkinliği erkenden terk etmesiyle birlikte…
Herkes, ama herkes, Donald Trump’ın meydanlarda ısrarla dillendirdiği “Hillary Clinton hasta, ülkeyi yönetemez”iddiasını hatırladı.
Bugün bir İngiliz gazetesi, Daily Mail, “Pazar günü yaşanan olaydan sonra Hillary Clinton etkinliklere benzerini göndermeye başladı” haberini bile yaptı.
‘Komplo teorisyenleri’ böyle iddia ediyor yaftasıyla…
Olaydan sonra programlarını yine de sürdürebilir görünüyormuş Hillary Hanım, ama görüntü sahteymiş; çünkü kalabalıkların karşısına çıkan o değil, ona çok benzeyen bir başkasıymış…
Hillary’e ait olduğu bilinen fotoğraflarla Pazar gününden sonra çekilen fotoğraflar yanyana konulup karşılaştırılıyor ve “Bu o değil” sonucu çıkarılıyor…
Dünyanın en güçlü ülkesi şimdi bu sorunla uğraşıyor. “Trump soyadlı bir nâbekârı mı Beyaz Saray’a taşıyacaklar, yoksa Clinton hanedanından, ama günlük işleri görmekten âciz hale gelebilecek hasta birini mi?”
Eşi Bill Clinton’un “Ara sıra böyle rahatsızlıkları oluyor” cümlesiyle olayı basitleştirme çabası da ters tepmişe benziyor. “Ne yani” diye düşünüyormuş sıradan Amerikalı, “Sık sık hastalanacak birini mi başımıza getireceğiz?”
Elindeyse sevindirik ol…
Olay, ‘işler yolunda diye hemen sevindirik olmamak lâzım’ sonucu çıkarmama yarayan yönüyle beni ilgilendiriyor.
Bir adım sonra, yeniden Beyaz Saray’a taşınıp en azından bir dört yıl daha ülkeyi (ve dünyayı da) yönetmeye hazırlanan Clinton Ailesi, bizim ölçülere göre ufak sayılacak bir ayak sürçmesi ile, denklem dışı kalabilecek…
“Ufak” dememin sebebi, kadının nezle olması…
Zaten bu sebepledir ki, devletler, baştaki kişilere göre değil, sistemlere göre örgütlenirler. Şahıslar da önemlidir kuşkusuz, liderler ülkeyi bir yerden alıp bir başka yere taşıyabilirler; ancak kalıcılığı sağlayan demokratik ülkelerin sistemleridir.
Ne olursa olsun demokratik sistemin köşe taşlarına dokunulmaz gelişmiş ülkelerde…
Trump gibi biri bile hasbelkader ülkenin başına gelebilir, ama herkes onun yönetimdeki ömürünün dört yıl sonra sona ereceğini bilir. Tahammül eder, dişini sıkar ülkenin sistemi içerisinde yer alan insanlar, ‘başkan’olarak ona sadakat gösterir, ama sistemi bozmasına fırsat vermez…
Geçmişte hep böyle oldu çünkü.
‘Dünyayı hasta liderler yönetti’
Dr. Bert Edward Park’ın ‘The Impact of Illness on World Leaders’ (‘Hastalığın Dünya Liderleri Üzerindeki Etkisi’) adını taşıyan kitabı 1986 yılında çıktığında büyük gürültü koparmıştı.
Kitabın adını ‘google’a yazınız, tezinin bilimsel yayınlarda ne kadar tartışıldığını göreceksiniz.
Park UPEN’de beyin cerrahı olan, ancak tarihe meraklı bir bilimadamı. ABD ve Avrupa’nın yakın tarihine damgasını vurmuş devlet adamlarının, çoğu kez kamuoyundan gizlenen hastalıklarının, yaşadıkları dönemin olaylarının seyrini derinden etkilediğini örneklerle gösterdi bu kitabında.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ısrarla “Dünya 5’ten büyüktür” tezini tekrarlıyor, hatırlıyorsunuzdur. Bunu ona söyleten, 2. Dünya Savaşı sorasında oluşan ‘yeni dünya düzeni’nin bugüne bakan yüzünde gördüğü haksızlıklardır.
Savaşın galibi 5 ülke Birleşmiş Milletler kurulurken kendilerine ‘veto hakkı’ tanıdılar. ‘Veto hakkı’ bulunmayan ülkeler üzerinde büyük bir haksızlık bu; özellikle de günümüzün gerçekleri düşünüldüğünde…
Afrika’dan, İslâm Dünyası’ndan tek bir ülke bulunmuyor o 5’li arasında…
Dr. Park, kitabında buna bir açıklama getiriyor: Savaş sonrası oluşan ‘yeni dünya düzeni’nin belirleyicisi liderlerin sağlık durumlarını inceleyebilmiş Dr. Park ve ABD başkanı Franklin Roosevelt, İngiltere BaşbakanıWinston Churchill’in aldıkları kararları derinden etkileyecek kadar hasta oldukları kanaatine varmış…
Ecevit de öyle değil miydi?
Bize ters gelmez bu teşhis. Son başbakanlığı sırasında bütün melekelerine hakim olamadığı görünür hale gelmiş Bülent Ecevit’i unutmamız mümkün değil.
Ülkeyi krizlere sürükleyen ‘anayasa kitapçığı’ olayı da, Abdullah Öcalan’ın tesliminden nice sonra “Bize neden verdiler, anlayamadım” itirafı da Ecevit’in sağlık durumuyla ilgiliydi elbette.
Amerikan seçmeni, Hillary Clinton’un bir töreni sonuna kadar izleyemeyecek durumda olduğunu görünce, bu seçimde bir açmazla karşı karşıya olduğunu anladı. Her iki parti seçmeni de.
Adayların ikisi de yaşlı: Hillary 68, Donald 70 yaşında…
Ülkenin siyasi tarihinde başkanlığa seçilmiş en yaşlı kişi Ronald Reagan’dı; başkanlığının ikinci dönemindeAlzheimer hastalığının etkisi altına düşmüş, yakınları bunu belli etmemek için elden gelen her tedbiri almak zorunda kalmıştı.
Reagan başkan seçildiğinde 69 yaşındaydı.
Hillary Clinton seçilirse ondan sonraki en yaşlı başkan olacak. Donald Trump seçilirse ‘en yaşlı’ unvanınıReagan’dan devralacak.
Yaşlıların sağlık sorunları olabileceğini en iyi ABD’de yaşayanlar biliyor; nüfusun önemli bir bölümü yaşlı çünkü.
Eskiden saklanabilen, bugün gözler önünde
Geçmişle bugün arasında farklar var.
Franklin D. Roosevelt, ABD’nin 32. başkanı (1933-1945), 39 yaşında geçirdiği polyo hastalığının etkisini Beyaz Saray’da hissetmeye başlamıştı. Çok kez tekerlekli sandalyeyle ortalıkta dolaşmak zorunda kalarak…
Ancak vefatına kadar kimse hastalığından ve elektrikli sandalye bağımlılığından söz etmedi. Basın da bu gizliliğe göz yumdu.
Bugün elbette böyle bir şeyi gizlemek mümkün değil.
İki gün gözlerden uzak dursun, siyasetçi hakkında her türlü spekülasyon yapılabilir bir siyasi ortam var bugün.
“Etkinliklere benzerini gönderiyor” haberini yapan bile çıkıyor.
İngiliz gazetesinde çıkıyor bu haber, ama o gazetenin internet sitesi ABD’de de en fazla tıklanan site…
Dünya artık böyle bir dünya.
Uzun sözün kısası: ABD’nin önümüzdeki dört yılı, hangi aday Beyaz Saray’a taşınırsa taşınsın, dünyanın en güçlü bilinen ülkesinin, kendi siyasi sorunlarıyla meşguliyeti yüzünden, çalkantılı bir dönem olacağa benziyor.
Bilinmesinde yarar var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025