Fehmi KORU
Dananın kuyruğu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin cumhurbaşkanı adayını açıklayacağı yarın (Cuma) saat 10.00’da kopacak…
Ser veriyor sırrını kimselerle paylaşmıyor CHP lideri.
Adayın adını açıkladıktan sonra, lider ve adayı, birlikte, Cuma namazı için Hacıbayram Camii’ne giderler mi dersiniz?
Buna imkân vereceği için Cuma günü özel olarak seçilmişse hiç şaşırmam.
AK Parti’nin ve partizan CHP’lilerin CHP için tercihleri aynı
Kimin aday olacağını bilmiyorum, ancak nasıl birinin o siyasi görev için düşünüldüğünü tahminde zorlanmıyorum.
AK Parti CHP’nin adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu veya onun gibi birini görmek istiyor.
Muharrem İnce de olabilir, Faik Öztrak da… AK Parti için, kendi adayları karşısına çıkacak kişi, CHP’li kimliği ağır basan biri olsun da kim olursa olsun…
Kılıçdaroğlu olursa, üstelik iki adaylık birarada olamayacağından milletvekili de seçilemeyeceği için, genel başkanlığı da bırakmak zorunda kalacaktır; o yüzden en ballı aday odur, CHP lideridir.
Tabii AK Parti’ye göre.
CHP açısından, daha doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu’nun önüne getirildiğinde basit bir muhakeme sonucu ikna olduğu formüle göre, Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkacak adayın, CHP kimliği ağır basmayan –hatta CHP’li de olmayan- biri olması daha iyi.
Sonuçta halktan oy alarak seçilecek cumhurbaşkanı; CHP’li birinin taş çatlasa alacağı oy, partisinin aldığı oy kadar olacaktır.
Her parti kendi adayını çıkarırsa, sonuçlar için seçim gününü bile beklememiz gerekmiyor.
Tayyip Erdoğan’ın bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oy, partisinin son genel seçimde aldığı oydan bir-iki puan daha fazlaydı; kamuoyu yoklamaları her seferinde Erdoğan’ın popülerliğinin partisinden daha ileride olduğunu gösteriyor zaten…
Bu durumda CHP’nin çıkaracağı adayın vasıfları konusunda her iki tarafın –Ak Parti ile Kılıçdaroğlu‘nun- tercihlerinin de doğru olduğunu söyleyebiliriz.
AK Parti açısından adayın CHP’li biri olması tercih edilirken, Kılıçdaroğlu‘na göre CHP açısından Erdoğan’ı zorlayacak biri daha doğru tercihtir.
Abdullah Gül formulü sanıldığı gibi Abdullah Gül tarafından icat edilmiş değildi; içinden zerre kadar “Yeniden cumhurbaşkanı olayım” hevesi geçmeyecek biri o. Formül, muhalif saflarda bir yıldız gibi parlayan Saadet partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun mühendis zekâsının ürünüydü ve Karamollaoğlu onu muhalefetin geri kalanına da kabul ettirmek için sonuna kadar uğraştı.
Kılıçdaroğlu da pratik zekasıyla formulü fazla zorlanmadan kabul etmişti.
Gül’ün CHP’li partizanlara ters gelen özellikleri yanında, parlamenter sistemden yana oluşu ve özellikle yeni sisteme geçildiğinde eksikliği iyice hissedilecek demokrasiye ilişkin konulardaki bilinen hassasiyeti yeterli bir kabul sebebi olabilirdi; aritmetik özürlüsü zihinler onu kabulde zorlandı.
Meral Akşener’in “Ben adayım” ısrarı ise o formulü işlevsiz bıraktı.
[Bu seçime özellik katan ve muhtemelen sonucu belirlemede rol oynayacak iki kişi var: Biri, “Seçim tarihi erkene alınmalı” açıklamasıyla ortaya atılan Devlet Bahçeli, diğeri de “Ben adayım” ısrarıyla Meral Akşener. Kayda geçsin.
Gül’ün adaylığı düşünmemesinde evine gelen ziyaretçilerin zorlaması olduğu konusunu öne çıkaranlar var. Gül böyle müdahalelere pabuç bıraksaydı, askeri vesayetin hüküm sürdüğü 2007’de başka bir isim cumhurbaşkanı olurdu. Bu da kayda geçsin isterim.]
“Adayımız Gül” denilseydi, denilse…
AK Parti yönetiminde yer alan bazıları ve AK Parti’nin itibar ettiği kalemler Gül’ün her şeye rağmen pekala “Ben de adayım” diyebileceği halde kendi kendisine koyduğu “Aday olacaksam, bu, kişiler arası bir yarış değil, sistem eleştirisine dayalı bir yarış olmalı” şartının yerine gelmeyişine dayalı son kararının anlamını idrakte zorlanıyorlar.
Zorlandıkları için de, kendisine yönelik gazaplarını her fırsatta sürdürmekten vazgeçmiyorlar.
Tek istisna, Tayyip Erdoğan’ın kendisi.
Abdullah Gül’ü en iyi onun okuduğunu düşünüyorum. Gül’ün AK Parti tabanında, hatta o tabanın ötesindeki kitlelerde karşılığı olduğunu en iyi yine Erdoğan biliyor. Gül’e yönelik hakarete varan eleştirilerin sandığa olumsuz yansıyabileceğini de hesap ediyor olmalı.
Tıpkı, etrafındaki herkesin bir başka ismi telaffuz etmesini beklediği 2007 ortamında, onun, son anda “Adayımız kardeşim Gül” demesi gibi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarın “Adayımız Abdullah Gül” diyebileceğini bile düşünüyor olabilir.
Böyle bir şey olur mu? Olmaz elbette, ancak siyasiler her ihtimali düşünür.
Aday kim?
Peki, bu durumda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarın açıklayacağı CHP’nin cumhurbaşkanı adayı kim olabilir?
CHP’liler, liderlerinin opsiyonlarını öylesine daralttılar ki, Kemal Kılıçdaroğlu kamuoyunun karşısına “Aday benim” diye çıkarsa hiç şaşırmayacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025