Fehmi KORU
Bu yıl, Cumhuriyet bayramı (29 Ekim) ile bugüne (10 Kasım) ayrı bir anlam kazandıran Mustafa Kermal Atatürk’ün ölüm yıldönümü arasında ilginç bir olay yaşandı: Atatürk’ün Cumhuriyet’i birlikte kurduğu kadronun kendisiyle birlikte oluşturduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bünyesinden bir milletvekili, ezanın Türkçe okunmasını arzuladığını belirtince, partisi buna itiraz etti ve milletvekilini ihraç talebiyle disipline sevk etti.
Milletvekilinin arzusunun temelinde Atatürk’ün sağlığında böyle bir uygulamanın yapılması yatıyor.
CHP’nin o arzuya verdiği tepkinin altında yatan ise, ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlayan yasal düzenleme (1950) sırasında, DP’nin Meclis’e getirdiği tasarıyı kendilerinin de desteklediği gerçeğidir.
İ’lerin üzerindeki noktayı koyalım
Cumhuriyet’in Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olduğuna ve Atatürk’ün o dönüşümde en önemli rolü oynadığına hiç kuşku yok. Dine dayalı (hilafet) saltanat yerine nihai hedefi demokrasi olan Cumhuriyet yönetimine geçmek ileri bir adımdı ve bu onun başında bulunduğu kadro sayesinde sağlanmış oldu.
Atatürk’ün sağladığı bu dönüşüm, Tanzimat (1839) ile başlayan ve anayasalı Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle (1876) sultanın yetkilerinin iyice budandığı yeni bir döneme girilen yolun kaçınılmaz son hamlesiydi.
İstiklal Savaşı ile verilen mücadelenin lideri, bu dönüşümde de, üzerine düşen liderlik görevini başarıyla yerine getirdi.
Bazılarının sandığı ve bunun üzerine bir ideolojik altyapı inşa etmeye çalıştığı gibi, Türk halkının ‘Cumhuriyet’ kavramıyla o gün ve bugün hiçbir sorunu yoktur. Cumhuriyet’in Atatürk’lü ilk döneminde yaşananların bir bölümünü içselleştiremeyenler olsa da, Atatürk’ün tarihi şahsiyetiyle ilgili de bir toplumsal tartışma söz konusu değildir.
CHP’nin eski genel başkanlarından Bülent Ecevit’in ‘gardrop Atatürkçülüğü’ adını uygun gördüğü bir anlayışı günümüzde hortlatmak Atatürk’e ve onun tarihi mirasına zarardan başka bir şey vermez. Atatürk’ün sağlığında başlatılmış uygulamaların o günün şartlarını taşıdığı genel kabul gördüğü gibi, 80 yıl içerisinde (1938’den sonra) vazgeçilenler ve varlığını günümüzde de sürdüren uygulamalar toplumsal bilinçte yerini almıştır.
Vazgeçilenler, birilerinin ileri sürdüğü gibi, bir ‘karşı-devrim’ niyetiyle irtibatlı değildir; varlıklarının sürdürülmesi ancak uygunsuz ve imkansız baskılarla gerçekleşebileceği için Atatürk’e ve onun tarihi mirasına da zarar verebilecek diye ve rızayla onlardan vazgeçilmiştir.
Ezanın Türkçe okunması konusu bunun bir örneğidir.
Atatürk ve din
Atatürk’ün ‘din’ konusu üzerinde derin ve ayrıntılı düşündüğü okumalarından ve aktarılan konuşmalarından anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı olarak başında bulunduğu toplum için ‘sahih bir İslam’ anlayışı arayışı içerisinde olduğu, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealinin Mehmet Akif’e, tefsirinin Elmalılı Hamdi’ye emanet edilmesinden, sağlam hadis kaynağı olarak da Sahih-i Buhari’nin tercümesi görevinin Diyanet’e verilmesinden de belli oluyor.
Camilerde cuma hutbesine Türkçe bölümü kazandırılması da Cumhuriyet’in ilk döneminin uygulamasıdır.
’Türkçe ezan’ ve ‘Türkçe Kur’an’ gibi günümüz ortamında rahatsızlık veren kavramların devreye sokulması bile, o dönemde din ile toplum arasında bir köprü oluşturma arayışı olarak da görülebilir.
Geçmişte kısa bir dönem uygulanmış ‘Türkçe ezan’ okunmasını günümüzde arzulayanların kolayca anlayamayacakları bir şeyden söz ediyorum.
İstese, eş-zamanlı (Sovyet Rusya’da) ve sonraları başka ülkelerde (mesela Arnavutluk’ta) olduğu gibi ‘dinsizlik’ anlayışını devlet sistemi haline dönüştürebilecek güce sahip olan Atatürk bunu yapmamış, tam tersine Kur’anın ve İslam’ın temel kaynaklarının kitleler arasında yayılmasını sağlayacak bir Türkçe dini altyapı oluşturulmasını sağlamıştır.
Bu uygulamayla, İslam’ın ancak onunla başka bir dil (Arapça) aracılığıyla ilişki kurabilenlerin ilgi alanı olması tekelinin kırılmasına ve geniş kitlelerin de dinleri hakkında ilk elden bilgi sahibi olmasına yol açmıştır.
Onun zorlamasıyla dilimize kazandırılan temel dini eserler ortada dururken, ezanın Türkçe okunması uygulamasına devam edilemezdi zaten.
Nitekim, CHP’nin günümüzdeki yöneticilerinin de dışa vuran anlamsız arzunun getirdiği tartışmalar sırasında vurguladıkları gibi, Demokrat Parti’nin iktidar olur olmaz gündeme taşıdığı ezanın Arapça da okunabilmesini sağlayan yasal düzenlemeye İsmet İnönüliderliğindeki CHP de itiraz etmemişti.
Sorun ne?
Türkiye’nin CHP saflarına da yansıyan sorunu, siyasete ilgi duyanların en önemli hazine saymaları gereken tarih bilgisi ve bilincinden uzak olabilmeleridir.
Öyle olmasaydı, 80 yıl önce vefat eden Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde biz çok farklı konuları tartışıyor olurduk.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025