Figen Çalıkuşu
Hukuk en genel tanım ile birey-toplum-devlet ilişkilerinde “ortak iyilik ve ortak menfaati” gözetir.
Ama benim ülkemde hukuk “ortak iyilik ve ortak menfaati” uzunca bir süredir gözetemez oldu. Hukuk yok olsun isteniyor ama hukuk bir bilimdir ne kadar çabalansa da yok edilemez. Uygulanacağı günü bekler. İşte böyle zamanların birinde Yargıtay’da verilen “Man Adası kararları” ile gözünü açıverdi.
Man Adası kararları önemli, ayrıca karar kadar önemli olacak neticeleri de var. Kararlarda gerekçeler aynı. Gerekçede diyor ki;
1- Man Adasında faaliyet gösteren Bellway Limited şirketinden para aktarılmış.
Kime aktarılmış?
Davacılara... Kim onlar?
Yargıtay Kararında yer alan davacı isimleri:
1-Recep Tayyip Erdoğan 2-Esra Albayrak 3-Mustafa Erdoğan 4-Necmeddin Bilal Erdoğan 5-Orhan Uzuner 6-Osman Ketenci 7-Ahmet Burak Erdoğan 8-Sadık Albayrak 9-Sümeyye Erdoğan Bayraktar 10-Ziya İlgen 11-Özdemir Bayraktar
2-İspatı nedir?
Halk Bankası Galata Ticari Şubesince verilen 21/12/2017 tarihli cevabi yazı...
Bu yazıyı doğrulayan Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın 22/12/2017 tarih ve E. 34321 sayılı yazısı ekinde gönderilen rapor...
Raporda “para hareketlerinin banka cevabi yazısı ile aynı olduğu” tespit edilmiş.
Yargıtay’ın bu kadar açık kararlarına karşın halen hukuku uyutma gayreti ile yapılan haberleri, köşe yazılarını görüyorum; “Yargıtay Man Adası davasında onama kararı verdi” mealinden.
Yargıtay, yukarıda karardan birebir alıntı yaparak verdiğim “bozma” kararı varken, Man Adası ile ilgili olarak açılan benzer beş davanın hiç birisinde “onama” kararı veremez.
Kemal Kılıçdaroğlu Yargıtay’ın bozma kararlarında yer alan yazılı, yasal ve kesin deliller üzerinden 17/25 Aralık süreçlerinde ifşa olunan ses tapelerinden alıntı yaptı. Bu tapelerde Man Adası’nda kurulan şirketin ilk sahibi kişiden 10 milyon dolar geleceği, bu miktarın kabul edilmemesi, söz verilenin çok daha fazla olduğu, o miktarın getirilmesi gerektiği konuşuluyordu.
17/25 Aralık soruşturmalarında “takipsizlik” kararları verildi. Ama hatırlarsınız Erdoğan Bayraktar da “ses tapelerinin tamamının gerçek olduğunu” söylemişti.
Hukuk ne yapılırsa yapılsın ölmez, devlet hafızasını yitirmez.
Hukukun uyutulmak istendiği bir başka karar da haftanın hukuk kadrajına girdi bu hafta...
MOBESE VE İMAMOĞLU...
Malumunuz MOBESE kameralarıyla; kişiler kamuya açık alanlarda izlenmekte, kaydedilmekte ve bu kayıtlar saklanmakta.
Güvenlik ve özgürlük çekişmesinde bir açmaz... Bu açmazı gidermek için dünya genelinde kameralı gözetleme sistemlerinin şeffaflığı, hesap verilebilirliği, kurulum amacına hizmet etmesi ve özgürlükleri ihlale yönelmemesini sağlamak amacıyla yasal düzenlemeler bulunuyor.
Fakat Türkiye’de kameralı gözetleme (MOBESE) faaliyetini düzenleyen herhangi bir yasal mevzuat ne yazık ki yok.
Ancak özgürlük ve güvenlik çekişmesinin önemine binaen olsa gerek teknik araçlarla izleme ve dinlemeler ile ilgili olarak hem Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanununda hem de Jandarma Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunda şöyle bir düzenleme var;
“Bu madde hükümlerine göre yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen kayıtlar, birinci fıkrada belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz. Elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilkesi geçerlidir. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır.”
Ekrem İmamoğlu’nun MOBESE kayıtlarına giren görüntüleri amaçları dışında kullanıldı mı? Evet...
İmamoğlu da yasaya uygun olarak Cumhuriyet Savcılığına şikâyetini yaptı mı?
Evet...
Ama savcılık ne yaptı? Yasayı uygulamadı. Soruşturmayı kendisi yürütmek yerine memur soruşturmasına dair kanuna göre hareket etti ve sonuçta İstanbul Valisi “soruşturma izni” vermedi.
İstanbul Valisi, 15.03.2022 tarih, 2022/14 sayılı kararda görüntülerin MOBESE kameralarından alınmadığını, alınmış olsa bile “belirlenebilir kişi ve araç plakası bulunmadığına” karar verebildi.
Kesintisiz görüntülerin MOBESE kamerası dışında bir kameradan olamayacağı çıplak gözle dahi anlaşılmakta daha da ötesinde kimlik ve plaka bilgisinin bulunduğu da bilinmektedir.
Evet Cumhuriyet Savcısı yasayı uygulamadı, Vali yasayı uygulamadı ve dosya şimdilik kapandı. Ama hukuk saltanatını süreceği zamanları mutlaka kollar, arar, bulur.
Bir gün MOBESE kameralarının İmamoğlu’nu nasıl gözetlediğini yazan mahkeme kararlarını da mutlaka göreceğiz, okuyacağız...
Hukuk uyur ama ummadık bir anda gözlerini açıverir, ölmez çünkü, uyur gibi yapar, öldü sanırsınız, yanılırsınız...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025