Figen Çalıkuşu
Bir grup gazetecinin tahliyesine karar veren ağır ceza mahkemesi heyetinin görevden alınıp yeni bir heyet oluşturulması üzerinden çok zaman geçti…7 yıl oldu.
Ondan sonra da İstanbul adliyesinde bir gecede yeni heyet oluşturan mahkeme haberlerini çok duyduk. Duyuyoruz.
En son hatırlarsanız Ayşe Barım hakkında tahliye kararı veren asliye ceza mahkemesi hâkimi de tüketici mahkemesine atandı.
Hukuken olacak iş değil ama belli ki kural tanımayanlar için pratik ve etkili bir yöntem.
Mahkemeden çıkan kararlar “hoşa gitmediğinde”, kararı veren hâkimin mahkemesini adliye içinde Adalet Komisyonu eli ile değiştirmek…. Ve bir daha “hoşa gitmeyecek” kararların çıkmasını önlemek…
Hukuku aklından geçirenler için caydırıcı mesaj vermek.
Bir hukukçu olarak bu tespiti yaparken bile utanıp sıkılıyorum.
Ne var ki bağımsız ve tarafsız yargılama ilkesine aykırı uygulamayı bu kez de maalesef Yargıtay’da gördük. Daha da sarsıldık.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi (CD) terör, darbe suçları gibi çok kritik dava dosyalarının görüldüğü mahkemedir.
Özellikle 15 Temmuz yargılamalarında terör örgütünün yapılanması üzerine piramit sistemini belirlemiş ve buna göre suçları kategorize eden kararlara imza attı.
Tabii süreç içinde daire başkanları da değişti.
Bir önceki Başkan Muhsin Şentürk Yargıtay C. Başsavcısı oldu.
Yeni Başkan Mustafa Kurtaran’ın seçildiğinde “artık bu daireden operasyonel kararlar çıkmayacak” sözleri herkesin dikkatini çekmişti.
Başkan Mustafa Kurtaran’ın Yargıtay 3. CD’de üye olduğu dönemde benim takip ettiğim bir davada önemli ve örnek bir kararda imzasının olduğunu bu vesile ile hatırlatmak isterim.
2018 tarihli bu kararda Yargıtay’ın AİHM ve AYM kararları ile bağlı olduğu hüküm altına alınmış ve müvekkilin beraatine karar verilmesi istenmişti.
Ne yazık ki gene Yargıtay 3. CD’nin üyelerinden oluşan farklı bir heyet ise Can Atalay davasında Anayasa Mahkemesi ile zıtlaşan karara imza atmıştı.
Bazen anayasaya uygun olarak AYM ve AİHM kararları bağlayıcı, bazen de anayasaya rağmen değil. Bunlar da yaşanmakta…
İşte bu önemli davaların dairesi olan Yargıtay 3.CD’nde 4 üyenin gönderilmesi, 8 üyenin gelmesine dair haberi Alican Uludağ’ın paylaşımları ile öğrendik.
Yargıtay Başkanlık Divanı toplandı. Ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 4 üyesi başka dairelere görevlendirildi, 8 yeni üye de 3. Dairesi’ne geldi.
Bildiğim kadarıyla Yargıtay’da aynı daire nezdinde böyle bir hızlı karar ile değişim daha önce yaşanmadı.
Çok dikkat çekici bir gelişme olduğu için çok tartışılıyor.
Bu değişimin sebebi de derinlemesine sorgulanıyor doğal olarak.
Kamuoyuna yansıyan bilgilere ve gazeteci Alican Uludağ’ın haberine göre Yargıtay 3. CD’nde verilen bir bozma kararı bu değişimin sebebi.
Hani şu “hoşa gitmeyen” kararlardan biri yani…
Yargıtay 3. CD'nde, 15 Temmuz yargılaması kapsamında Dumankaya davasında verilen cezaların bozulmasına karar veriliyor.
Kararda gizli tanığın tek başına mahkûmiyet için yeterli delil olmadığı karara bağlanıyor.
Holding’e ait 17 şirketin müsaderesiyle ilgili kararı bozan Yargıtay, şirketler hakkında verilen kayyım atanması kararının sürdürülmesine ilişkin takdirin ise ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine karar veriyor.
İşte bu noktada devreye TMSF’nin devreye girdiği ve bir kriz yaşandığı iddiası var.
Bozma kararının Yargıtay dışında tartışmaya alındığı ve sonuçta bu üye değişiminin yapıldığı söyleniyor. Bazı üyelerin malum tarikata yakın olduğu vs gibi fısıltılar da dolanıyor.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği karara Yargıtay Başsavcılığının itiraz hakkı varken ve itiraz üzerine süreç başlatılması mümkün iken, bozma kararında imzası olan üyelerin daireden gönderilmesi neden tercih edildi? Benim anlamadığım bu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bu Dumankaya bozma kararını, başka kayyum ve müsadere kararlarını etkileme olasılığı ciddi bir endişeye mi yol açtı acaba?
Malumumuz şirketlere kayyum atama ve müsaderelere yönelik 15 Temmuz sonrası pek çok karar alındı.
Yargıtay biz hukukçuların yargısal Kabe’si gibiydi.
Hukuka dönüş umudu içinde çırpındığımız bu günlerde bunları duyunca kolunuz kanadınız kırılmış gibi hissediyorsunuz.
İddialar doğrudur değildir ama bu söylentilerin kamuoyuna taşması, konuşulur olması bile güven unsuru diplerde olan yargıya güveni iyice tüketmez mi?
Bu kadar aldırmazlık fazla değil mi?
Yargıyı yok etmek, devletin temelini yok etmektir.
Büyük suçtur.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2025
31.10.2025
17.10.2025
10.10.2025
3.10.2025
26.09.2025
19.09.2025
12.09.2025
5.09.2025
29.08.2025