Figen Çalıkuşu
Cumhurbaşkanı Erdoğan Malazgirt'te "Yönünü Ankara veya Şam'a dönenler kazanacak. Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama gerek kalmaz. Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar ise eninde sonunda kaybedecektir” dediği sıralarda ilk resmi ABD heyeti de Suriye’deydi.
Dış İlişkiler Komitesi'ndeki en üst düzey yetkili Demokrat Parti New Hampshire Senatörü Jeanne Shaheen ve Güney Carolina'dan Cumhuriyetçi Partili Joe Wilson'dan oluşan heyet Şam’da Şara ile görüştü.
Heyette Tom Barrack da vardı.
Aynı heyet Amman’da da SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ve Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed ile bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantı ertesinde hem Şara’dan hem heyetten Ankara’nın söylemiyle farklılaşan türden açıklamalar geldi.
Senatör Shaheen:
“Bugün birçok dinin liderleriyle yaptığımız toplantı, Suriye halkının ortak davasının bir kanıtıydı: şiddetten arınmış, farklı geçmişlere sahip insanların daha parlak bir gelecek için birlikte çalışabileceği bir ülke.
Esad rejiminden kurtulduktan sonra kendi ayakları üzerinde durabilen bir Suriye, Orta Doğu'da bölgesel istikrarın temel taşı olacaktır. Amerika, doğru yönde ilerleyen yeni bir Suriye'nin ortağı olmaya hazırdır” dedi.
“Suriye’nin ortağı olmaya hazır ABD…”
Ancak “ortaklık” için bir şart var, “doğru yönde ilerleyen yeni bir Suriye.”
Ahmet eş-Şara da gazetecilere yaptığı açıklama da “Müslüman Kardeşler'le bağlantısı olduğunu” reddetti… Sanki “doğru yön” mesajını almış gibiydi.
"IŞİD'den en çok zarar gören kişinin kendisi olduğunu" da söyledi.
Bir önemli vurgusu daha vardı:
"Bölgedeki tüm milliyetçi ve İslamcı ideolojiler başarısız oldu."
Bölgedeki “Milliyetçi ve İslamcı ideolojiler” kimler ki…
Şara daha sonra “Suriye'de herhangi bir ayrılık çağrısının sadece hayal olarak kalacağını" vurgulayarak, "Kürtler ve Süveyda halkıyla tüm çözümleri, ayrılık meselesi hariç, tartışmaya açık olduğunu" belirtti.
Ve:
"Federalizm yerine, anayasada yer alan ve toplumsal bileşenlerin özelliklerini koruyan ademi merkeziyetçiliği uygulayabiliriz" dedi.
Tom Barrack’ın Washington Post’a verdiği röportajında da bu “ademi merkeziyetçilik” vurgusunun yapıldığını unutmamak lazım.
Yakın zamana kadar farklı konuştuğunu bildiğimiz Barrack ne demişti:
"Merkezi bir devlet yerine, herkesin kültürünü koruyabildiği bir yapı düşünülmeli.
Suriye'de azınlıklara yönelik şiddetin tırmanması, yeni yönetimin en önemli uluslararası destekçilerinden biri olan ABD'nin pozisyonunda önemli bir değişikliğe yol açtı.”
Bu “doğru yön” konusunun köşeli bir şekilde tanımlanmaya başlamasının sebebi Pentagon’un Temsilciler Meclisi’ne sunduğu rapor olsa gerek.
ABD Savunma Bakanlığı bu raporunda Şam’a yönelik yaptırımların hafifletilmesi konusundaki çekincelerini ortaya koyuyordu.
Pentagon raporunda,
“Suriye Geçici Hükümeti’nin sağlam ve düzenli bir askeri yapıya sahip olmadığı, radikal örgütlerin feshinin sahada görülmediği, mezhepsel şiddetin devam ettiği ve bu durumun ABD güvenliği için risk olduğu, SDG’nin bölgesindeki etkisini artırmaya devam etmekte olduğu ve SDG’ye her zamankinden daha fazla bağımsızlık sağlayabileceği” söyleniyordu.
Çok daha dikkat çekici bir ayrıntıya gelince; eskiden “ABD, SDG'yi Şam'a entegre ederek Türkiye'nin tehditlerinden koruma fikrine sahip iken” artık “Pentagon’un bu stratejiden uzaklaştığı” da belirtildi.
Bütün bu gelişmelere rağmen Erdoğan’ın Malazgirt’te yaptığı konuşma sonrası tekrar SDG’ye yani Kuzey Suriye’ye operasyona dair yazıları görmeye başladık.
İç politika söylemi ile dış politika dinamikleri ters yönde hızlanıyor.
Görülebildiği kadarıyla, Amerika, Suriye’de “ademi merkeziyetçi” bir yapıyı ve Kürtlerin bu yapılanma içinde yer almasını desteklerken, Erdoğan “kılıçtan” söz ederek “yabancı patronlarla” çalışanları tehdit ediyor.
“Yabancı patron” herhalde Amerika.
“Terörsüz Türkiye’den” ve “barıştan” söz ederken birden “kılıca ve savaşa” geldik.
Ankara’da bir huzursuzluk var, bir türlü sakinleşmiyor… Tam barıştan söz ederken kendimizi savaş ihtimaliyle baş başa buluyoruz.
Şakacı bir gülümsemeyle “Suriye’de Amerika ile mi kapışacağız” diye soranlar olabilir…
Ama bence asıl soru şu:
Ankara niye bu kadar huzursuz? Halkın görmesine izin verilmeyen siyasetin gizli labirentlerinde neler oluyor?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEYeni aşama başladı mı? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUHiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDöndün dolaştık yeniden ‘End game’ yokluğuna dayandık 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"TKP 7. Kongresi "Üzerine Çözümleme ve Eleştirel Değerlendirme... 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBarış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERKanun önünde eşitlik 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALÜcret asgari, yoksulluk azami… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURCHP’nin `Kürt Sorunu´, Kürtlerin sorunlarını çözebilir mi? 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAdaletsizliğin böylesi 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir kongrenin düşündürdükleri… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANZor ve kırılgan sürece girdik! 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTürkiye Yüzyılı okullarda zorbalığı niye durduramıyor? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşu5 Aralık tecavüzü… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTepki oylarını yönetmek başka, iktidar olmak başka 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİşte faturalar: Şirketi kurduğu gibi ESK ile anlaştı! ‘Genç boğalar’ hep ondan alınmış 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan‘Terörsüz Türkiye’ye evet ama mış gibi yaparak mümkün mü? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciErdoğan ne zaman iktidara gelecek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBahçeli–Öcalan görüşse... 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergil“Hakikat Sonrası” dünya: “Post-truth” ne demek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBireysel borçluluk gerçekten düşüyor mu? 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezBüyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUHaksızlık mı dediniz? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞReel politika, pragmatizm, ilkesizlik, oportünizm batağında AKP 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇNifak ve münafık 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
7.11.2025
31.10.2025
17.10.2025
10.10.2025
3.10.2025
26.09.2025
19.09.2025