Hasan CEMAL
Fatih Terim gibi bir hocayla, kariyeri başarılarla dolu damardan bir Galatasaraylı’yla yolları böyle ayırmak hiç yakışmadı! Soruyorum; hoca değiştirilecekse hangi akla hizmet beklediniz? Sezon başladıktan sonraki bir değişikliğin oyuncular üstündeki olumsuz etkilerini ne kadar hesap ettiniz?
Para kazandıran başarılı bir şirket yönetimiyle, Galatasaray’da futbol yönetimi birbirinden farklı iki alan. Bu ikisi karıştırılırsa, Aziz Yıldırım örneğindeki gibi, kurumlaşma değil şahsileşme yaşanır. Dileğim, Galatasaray’ın dördüncü yıldızı takması; Fatih Hoca’nın da Milli Takım'da başarılarını sürdürmesidir.
Başkan Ünal Aysal’ın Fatih Hoca’yla yollarını ayırdığına dair haberi alınca şu tweet’i attım:
“Sevgili Fatih Hoca’nın Galatasaray’ın başından ayrılmış olmasına çok üzüldüm. Başarıyı yine yönetemedik galiba...”
Gerçekten üzgünüm.
Fatih Terim gibi bir hocayla, kariyeri başarılarla dolu damardan bir Galatasaraylı’yla yolları böyle ayırmak hiç olmadı.
Başkan Ünal Aysal’ın öncelikle not etmesi gereken nokta budur.
Evet, şık olmadı.
Galatasaray’a yakışan bu değildi.
Fatih Hoca'nın biz Galatsaraylılara yaşattığı büyük heyecanları hiçbir zaman unutamayız. O yüzden uğradığı bu muameleyi içimize sindirmemiz çok güç...
Ayrıca yönetimin bu kararı, ‘başarı’yı yine yönetemediğimizin bir işareti sayılmalıdır. Başarının bize bir yerde ille de battığını, ‘ego’ların üzerine çıkamadığımızı gösteren bir karardır.
Oysa, son başarılar Ünal Aysal’ın başkanlığı, Fatih Hoca’nın teknik direktörlüğüyle başlamıştı…
İki yıl üst üste şampiyon olduk.
Hatta birini Kadıköy’de kaldırdık.
Fenerbahçe’yi iki kez yenip yine iki yıl üst üsteSüper Kupa’nın sahibi olduk.
Devler Ligi’nde çeyrek final oynarken, Real Madrid karşısında yarı finali kıl payı kaçırdık.
Doğrudur, bu sezon lige iyi başlamadık ama daha yolun başındayız. Üstelik ilk derbiyi,Beşiktaş’ı evinde yenerek kazandık ve liderle farkı üç puana indirdik.
Malum, bu yıl Şampiyon Kulüpler’de de kötü bir başlangıç yaptık ‘Real Madrid hezimeti’yle, ama burada da yolun başındayız.
Evet, daha yolun başındayız.
Lig maratonu henüz 5. haftasında.
Ve biz hocayı değiştiriyoruz!
Nedir bunun mantığı?..
Değiştirilecekse, neden bu kadar beklendi?..
Fatih Terim sıradan bir hoca mı!
Hazırlık maçları yap. Londra’da Arsenal’i,Porto’yu yen, kupa kaldır. Kayseri’de Fenerbahçe’yi geç, Süper Kupa’yı kaldır. Yeni transferler yap. Sonra da ligin daha 5. haftasında hocayı değiştir!
Haydaaa demezler mi?..
Gerçekten bunun mantığı ne?
Sıradan, herhangi bir hoca mı Fatih Terim?
Galatasaray’ı en çok şampiyon yapan hoca... Galatasaray’la UEFA Kupası’nı kaldıran tek hoca... Milli Takım’la 2008 Avrupa Şampiyonası’nda yarı final oynayan tek hoca...
Son iki yıldır da takımı şampiyon yapmış bir hocayla, üstelik daha sezonun başındayken yolları ayırırsan, takım morali ne olur, motivasyon ne olur, sorularını hiç düşünmediniz mi?
Gitmek isteyen hocaysa niçin beklediniz?
Kulak verin Galatasaray camiasına!
Ne iyi oldu diyen sesler çok cılız çıkıyor. Olumsuz ses verenlerin arasında Fatih Hoca’dan hoşlanmayanlar da var.
Farkındayım, şimdi kulağıma geliyor, “Asıl gitmek isteyen hocaydı!” diyenler yok değil.
O zaman niçin beklediniz?
Sezon başlamadan, Galatasaray’a yakışan bir tarzda yapılabilirdi bu değişiklik... Şimdi de farkındayım kulağıma çalınanların, diyorlar ki:
“Başbakan Erdoğan’ın talimatı üzerine, federasyonla hoca arasındaki kanallar daha nisan ayında açılmaya başlamış...”
Buna yanıt da şu olabilir:
“O zaman ne diye beklediniz? Fatih Hoca’yla yolları geçen sezon bittiğinde ayırsaydınız.”
Cevap veriyorlar:
“Bizim yeni haberimiz oldu, n’apalım?”
Bu bana pek inandırıcı gelmiyor. Ama eğer gerçekten böyleyse, gelişmelerden bu kadar gecikmeli haberiniz olduysa, o zaman da bu saatten sonra ne yapar eder Fatih Hoca’yı takımın başında bir sezon daha tutardınız.
Yöneticilik de, Galatasaray’ın çıkarı da bunu gerektirirdi.
Aysal, ‘birlikte yaşamanın medeni usulleri’ne itibar etmedi
Arena’daki 6-1’lik Real Madrid felaketiyle birlikte bu köşede şu satırları yazmıştım:
“Son iki yıllık başarılar, Aysal’ın Galatasaray’a başkan, Terim’in futbol takımına hoca olmalarıyla geldi. Ama perde arkasında, başarının sistemleşmesine ya da başarının sağlam bir altyapıya kavuşmasına engel olabilecek bir uyumsuzluk dikkati çekiyordu. Bugün de çekmeye devam ediyor.
Bu bir doku uyuşmazlığı diye de tarif edilebilir. Bu farklılık, başarı için huzurlu olması gerekenkulüp-içi iklimi zehirlemeye başladı.
Bu açıdan en son olumsuz gelişme, dört maçlık milli takım kararı oldu. Yanlış bir karardı bu. Kararı öğrendiğimde bir tweet atmakla yetinmiştim, ‘Bu kararın Cimbom’u olumsuz etkilemesinden korkarım’ diye...
Nitekim öyle oldu.
Bu durum tespitinin özünde, başkanla hoca arasındaki uyuşmazlık yatıyor.
Bu uyuşmazlık şu ya da bu şekilde çözülmezse veya bu uyuşmazlıkla birlikte yaşamanınmedeni usulleri eğer bir an önce bulunmazsa, Cimbom’un önünde daha da güç bir dönem açılabilir.”
Böyle yazmıştım.
Başkan Ünal Aysal, öyle anlaşılıyor ki, ‘birlikte yaşamanın medeni usulleri’ne itibar etmedi, bazı şeylerin üzerine çıkamadı. Oysa zorlayabilir, sonuç alabilir ve hocanın sezon sonuna kadar kalmasını sağlayabilirdi.
Doğru olan buydu.
İyi yönetim bunu gerektiriyordu.
‘Kurumlaşma’nın yolu böyle açılabilirdi.
Başkan Aysal’la yönetiminin uzunca zamandır Fatih Hoca’yı ‘kurumlaşma’nın önünde engel olarak gördükleri sır değil.
O zaman niye bu kadar beklendi?..
Daha önceki sorularımı yineliyorum:
Hocayla yolları ayırmak için hangi akla hizmet beklediniz?.. Sezon başladıktan sonraki bir değişikliğin oyuncular üstündeki olumsuz etkilerini ne kadar hesap ettiniz?.. Bu saatten sonra yeni bir hoca arayışının risklerini ne kadar düşündünüz?..
Galatasaray'ın büyük başkanı Faruk Süren soruyor
Bu satırları yazarken Faruk Süren’in açıklaması düştü internete. Faruk Süren Galatasaray’ın ‘büyük başkanı’dır. Onun zamanında, Fatih Hoca’yla aslanları dört yıl üst üste lig şampiyonu oldular, Avrupa’da UEFA Kupası’nı kaldırdılar.
Hocanın hiç de kolay bir insan olmadığını çok yakından bilen Süren’in şu sözleri düşündürücü:
“Ben şunu anlamıyorum, Fatih Terim’le çalışmak neden zor olsun ki?.. Zaten iki senedir beraber çalışıyorsunuz. İki senedir çalıştığınız insanla çalışmanın zor olduğunu şimdi mi anladınız?.. Ben olsam böyle bir değişiklik yapmazdım. Mayıs ayına kadar devam ederdim. Sonrasında ayrılacaksam da, medeni bir şekilde ayrılırdım. Bayern Münih, hocası Heynckes ile nasıl ayrıldıysa, Fatih Hoca’ya da aynısını yapardım. Dördüncü yıldızı takar, öyle ayrılırdım. Medeni bir şekilde yapabilirdik bunu…” (Best FM Spor’a açıklama)
Büyük Başkan’a, Faruk Süren’e katılıyorum.
Doğrusu, Ünal Aysal yönetiminin bu kararında ben de fazla bir mantık, fazla bir rasyonalite göremiyorum.
Para kazandıran başarılı bir şirket yönetimiyle, Galatasaray’da futbol yönetimi birbirinden çok farklı iki alan. Bu ikisi eğer karıştırılırsa, Aziz Yıldırım örneğindeki gibi, kurumlaşma değil şahsileşme yaşanır.
Son söz:
Dileğim, elbette Galatasaray’ın inişe geçmemesi ve bu yıl dördüncü yıldızı takmasıdır; Fatih Hoca’nın da Milli Takım'da başarılarını devam ettirmesidir.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024