Hasan CEMAL
AGOS önünde açılan, üstünde “Yaşasın Ogün Samast’lar” yazılı bir pankart sizlere ne hissettirir? Ya da Hocalı Katliamı iki sene önce anılırken “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz p..siniz’ yazılı pankart önünde İçişleri Bakanı’nın konuştuğunu gördüğünüzde ne düşünmüştünüz?
Grup, geçen pazar günü Şişli Cami’nin önünde toplanıyor.
Taksim’e yürünecek.
Gösterinin amacı, 26 Şubat 1992 tarihli ‘Hocalı Katliamı’nı anmak ve protesto etmek.
Sloganlar atarak yürüyüşe geçen grup, AGOS gazetesine yaklaşırken bir pankart açıyor:
Yaşasın Ogün Samast’lar, Kahrolsun Hrant Dink’ler…
Azerbaycan'a Selam, Mücadeleye Devam!
T24’teki haberi daha fazla okuyamıyorum.
İçim acıyarak fotoğrafı seyre dalıyorum.
Yaşasın Ogün Samast’lar,
Kahrolsun Hrant Dink’ler!
Ne kadar hazin.
İçimde tomurcuklanan tepkiyi bastırıyorum.
Kendi kendime, hâlâ bu kadarı da olur mu diyorum.
Sonra da kendime kızıyorum, böyle düşündüğüm için.
İki yıl önceki ‘Hepiniz Ermenisiniz,
hepiniz p..siniz!’ pankartı
Daha iki yıl önce yine Taksim’de yaşamadık mı, unuttun mu?
26 Şubat 2012.
Taksim’de Hocalı Katliamı anılıyor.
Kocaman pankart açılmış:
Hepiniz Ermenisiniz,
Hepiniz p..siniz!
Başka pankartlar da var meydanda:
Bozkurtlar burada,
Hrant’lar nerede?
Bugün Taksim, yarın Erivan,
Bir gece ansızın gelebiliriz!
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de meydanda. Sevgili Hrant Dink’in katilleri için sloganlar atılırken konuşuyor:
“O kanın hesabı sorulacak!”
Irkçılık yapmadan, Ermeni düşmanlığı yapmadan!
Ertesi gün oturup Milliyet’teki köşemde, bu mitingi ve AK Parti hükümetinin İçişleri Bakanı’nı eleştirecektim:
“Hocalı Katliamı... Bundan 20 yıl önce, Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki Yukarı Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan askerinin işlediği insanlığa karşı suç elbette anılacak ve lanetlenecek.
Ama nasıl?
Ermeni düşmanlığı yapmadan, ırkçılık yapmadan, Ermenileri hedef göstermeden, acıların esiri olmadan...
Çünkü geçmişin tutsağı olanlar, dostluğun değil düşmanlığın, barışın değil savaşın yollarına taş döşerler.
Taksim Meydanı’nda yapılan tam da budur. Hocalı Katliamı mitinginde milliyetçiliğin, ırkçılığın, nefret söyleminin bütün olumsuzlukları ortalığa saçılmıstır.
Beş yıldır Hrant Dink’le ilgili anma törenlerine en ufak bir ilgi göstermeyenAK Parti iktidarının önde gelen bir üyesi, bir bakanı Taksim’e geliyor, kana kan çağrısı yapabiliyor.
Bu zihniyet barış kokmuyor.
Dostluk kokmuyor.
Empati yok bu kafada.
Barış da yok, sevgi de.
Ne yazık!
‘Benim milliyetçiliğim senin milliyetçiliğine beş basar!’ kafası yanlış kafadır; ırkçılık rezilliğini besleyen bir kafadır.”
‘Öldürdük, gene öldürürüz’
kafasıyla nereye?
Murat Belge de 2012 yılı Şubat ayında, Taraf gazetesindeki köşesinde İçişleri Bakanı Şahin’i eleştirecekti:
“Bunun benzerini hatırlamıyorum, yakın tarihimizde. Bir İçişleri Bakanı herhaldeBaşbakan’ından habersiz böyle bir şey yapamaz.
Dolayısıyla, bu mitingin arkasında, çok da örtülü olmayan bir hükümet desteği vardı, demek herhalde çok yanlış olmaz.
İçişleri Bakanı orada, konuşuyor.
O dövizlere bakarak, o haykırışları dinleyerek, orada bulunmak bu adama herhangi bir sıkıntı vermiyor.
Hocalı’da altı yüz küsur insan öldürüldü.
Bunun nasıl bir şey olduğunu, kendi gözüyle olayı gözlemlemiş Amerikalı gazeteci arkadaşımdan dinledim.
Nasıl bir pislik olduğunu biliyorum.
Ama, tekrar edeyim, bu sefer rakamla yazayım, 600 küsur insanın öldüğü iddia edilen (verilen başka rakamlar da var) bir cinayetten, bir kıyımdan söz ediyoruz.
1915 üstüne ağzımızı açtığımızda, 600 çok küçük bir rakam. Bu konuya bir biçimde karışan herkese bir laf yetiştirmek için uğraşıp duruyoruz.
Fransızlar da Cezayirli öldürmüşler.
Evet, öldürdüler.
Bizim Sırp isyancı öldürdüğümüz, Bulgar isyancı öldürdüğümüz gibi, onlar da öldürdüler, ağır işkence yaptılar (ama ölenlerin kafalarıyla Kelle Kule yapmadılar).
Şimdi biz Fransa’ya ‘Siz genosid yaptınız,’ dersek, Hocalı için Ermenilerin tamamını katil ilân edersek, bize söylenenlere cevap vermekte fena halde zorlanırız.
Bu mitingi yapan gözü dönmüş kalabalığın dünyada yaratacağı izlenim de buna ek bir konu.
Bu adamlar aslında ‘Öldürdük, gene öldürürüz,’ diyorlar.
Sözde ‘Yapmadık! Yalan!’ diye reddettikleri şeyi her an yeniden yapabilecek bir makule olduklarını sergiliyorlar.
Elbette onlara bunu anlatmanın bir anlamı veya yararı yok.
Olan olmuş.
Dersim için özür dilemek!
Ama bu mitinge İçişleri Bakanı göndererek katılan hükümetin herhalde verecek bir cevabı olmalı.
Bu gösterilere katılarak, bu sloganlara sahip çıkarak mı insanlık ailesi içinde yer alacaksınız?
Dersim için özür dileyebilirsin (bu tabii çok iyi bir şey).
Dilersiniz, çünkü Kemalist değilsiniz.
Ama Ermeniler söz konusu olduğunda ağzınız diliniz kilitlenir.
2012 yılında tarihçilerden komisyon kurmaya kalkışırsınız. Yahudi döven Yeniçerifıkrasındaki gibi, daha yeni haberiniz oldu çünkü...
Komisyon kuruluyor, ama İçişleri Bakanı hiçbir yerde yanlış bir davranışımız olmadığını ilan etmiş bile. Yirmi birinci ve yirmi ikinci yüzyılları hangi yöntemle Türklük adına fethetmek istediğini açıkça anlatmış…”
Murat Belge’nin satırları böyleydi.
‘Kemalizm’in en korkunç zaferi’
AK Parti’nin - ya da Tayyip Erdoğan’ın - 1915 ve Ermeni meselesi gündeme geldiğindeİttihatçı kesilmesi hiç kuşkusuz ilginç bir konudur.
Şahin Alpay, “İslami Kemalizm’in kökleri nerede?” başlığını taşıyan bir yazısında bu konuya şöyle değinir:
“Ahmet Altan ‘Nevruz, Kemalizm ve Din’ (Taraf, 21 Mart 2012) başlıklı analizinde, teoride İslam dini ile milliyetçiliğin bağdaşması mümkün olmadığı halde, Türkiye’de Kemalistler ile dindar Müslümanlar arasındaki milliyetçi ve devletçi zihniyet ortaklığına ‘Kemalizm’in en büyük ve en korkunç zaferi, dindarların damarına milliyetçilik zehrini enjekte etmek oldu’ diye dikkat çekiyordu.
Ben de, AKP İslami Kemalist midir başlıklı yazımda bu konuya değinmiştim. (Zaman, 26 Ocak 2012)
Pozitivist ve laikçi Kemalistlerle belirli bir İslam anlayışı arasındaki ortaklığın, kuşku yok ki en önemli göstergesi, din ile devleti ayırdığı iddiasında olan Cumhuriyet’in gerçekte gayri resmi bir dini olması, bunun da milli birliği sağlama göreviyle İslam’ı tekeline ve denetimine alan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından temsil edilmesidir.
Müslümanların milliyetçiliği, devletçiliği
Niye Türkiye’de çoğu dindar Müslüman milliyetçi ve devletçidir?
Niye Kürt meselesine, Ermeni meselesine ve başka konulara bakışta Kemalistlerle ortaktır?
Bu soruların Osmanlı, hatta İslam-öncesi Türk tarihine uzanan kökleri olabilir.
Bunun analizini de, Türkiye’de dinle ilgili pek çok konuya ışık tutan hocamız Prof. Dr. Şerif Mardin’in “Turkish Islamic Exceptionalism Yesterday and Today: Continuity, Rupture and Reconstruction in Operational Codes” (Dün ve Bugün Türk İslam’ının İstisnai Özelliği: İşleyiş Kodlarında Süreklilik, Kopuş ve Yeniden Yapılanma) (Turkish Studies, Vol. 6, No. 2, June 2005, s. 145-165) başlıklı olağanüstü önemdeki incelemesinde bulmak mümkün.
Şerif Mardin, Türkiye’de İslam’ın özelliklerinin, Osmanlı-Cumhuriyet bürokrasisininpozitivist modernleşmeciliği ile Nakşibendiliğin yenilikçi İslam yorumunun etkileşiminden kaynaklandığını söylüyor.
Bu analizi üzerine verdiği bir mülakatta da şu noktaların altını çiziyor:
‘Tarihi boyunca Osmanlı, dini devletten uzak tutmamak konusunda dikkatli oldu. Araplaraçısından din, devletten önce gelir. Türkler için ise devlet, İslam öncesi dönemden itibaren dinden daha önemli oldu. Türkiye istisnası dediğim zaman bunu kastediyorum.’ (As- harq Alawsat, 12 Aralık 2007)
Türkiye’de Kemalistler ile dindar Müslümanlar arasındaki gerginliğin devletçilik vemilliyetçilik alanında ortaklığa dönüşmesinin en iyi ifadesini 12 Eylül rejiminin de ideolojisi olan Türk-İslam sentezi ideolojisinde bulduğu söylenebilir.” (*)
Şahin Alpay’ın satırları da böyle.
Eski Türkiye yolunda yeni ittifaklar…
Kemalistlerle Müslümanların milliyetçilik ve devletçilikte birleştikleri noktalardan bir çizgi çektiğinizde, bugün milli orduya kumpas diyen Tayyip Erdoğan’ı eski Türkiye yolundakiyeni ittifaklar arayışı içinde görmek hiç de zor olmuyor.
“Yaşasın Ogün Samast’lar, Kahrolsun Hrant Dink’ler” pankartından nereye geldim.
Ama geldiğim bu noktada, AK Parti iktidarının, Tayyip Erdoğan’ın bugünkü hallerine şaşırdığımı da söyleyemem.
Erdoğan’ın, demokrasiden koparken her alanı kendi kontrolü altına almak isteyenmuhafazakâr milliyetçilik ve devletçiliği ya da dindar Kemalistliği gün geçtikçe belirginleşiyor.
Twitter: @HSNCML
----------------------------------------------
* Yukarıdaki alıntıları, “1915: Ermeni Soykırımı” isimli kitabımın 192-195. sayfalarından yaptım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024