Hasan CEMAL
Ne yazayım?..
Öcalan, çözüm süreci...
Hukuk...
Putin’in Ankara ziyareti...
Futbol...
Ve Cimbom’un halleri...
Hangisi?..
Bilemiyorum.
Belki de kafam dağınık...
Hiçbiri heyecan uyandırmıyor içimde...
Ya da hiçbirinde yeni bir taraf yok galiba.
Laf olsun torba dolsun diye yazılır mı?..
Yazma o zaman.
Zorlayan da yok, ama yine de yazmak istiyorum.
Ahmet Altan’ın Son Oyun isimli romanındaki o cümle aklıma takılıyor:
“Yazı yazamayan her yazar ölüdür zaten...”
ERDOĞAN CEMAATİ...
Çözüm süreci mi?..
İmralı ziyareti sonrası yapılan açıklamalarda yepyeni bir gelişmenin ipuçları yok ki.
Öcalan cephesi yine olduğu yerde gibi.
Bazı adımlar atılır, bazı koşullar yerine getirilirse, Türkiye’de ‘silahlara veda’nın da gündeme geleceği belirtiliyor.
Evet, bunun için İmralı’da Öcalan tarafından ciddi bir çerçeve çizildiği de anlaşılıyor.
İyi güzel de yine aynı sorular:
Bu çerçevenin içi nasıl doldurulacak?
Ankara’daki siyasal irade ve anlayış, bunu nereye kadar mümkün kılacak?
Bu sorular, yakın geçmişte olduğu gibi, gündemdeki yerlerini korumaya devam ediyor.
Öte yandan, Erdoğan iktidarının sözcü ve yandaşlarının havası değişmiş değil.
Erdoğan cemaati medyada, “Bu iş dört beş aya kalmaz seçim öncesi biter” havasını pompalamaya başlamış durumda...
Aynı geçmişteki gibi.
Tayyip Erdoğan’ın her seçim öncesi, zaman ve sandıkta oy kazanmak için sahnelemiş olduğu malum oyunlar hatırlanırsa, insanın aklına ister istemez soru işaretleri takılıyor.
Bunun nedenleri kim bilir kaç kez yazıldı bu köşede.
Demokratikleşmeyle iç içe olan bir sorun, Kürt sorunu, demokrasi ve hukuku yok edenlerin, yok sayanların eliyle çözülebilir mi?..
Evet, kendi kendimi teselli edebilirim.
Hiç olmazsa ateşkes devam ediyor, dağlardan iki yıldır ölüm haberi gelmiyor, diyerek çözüm süreci konusunu da geçelim.
MÜSLÜMANLARA, SOLCULARA,
KÜRTLERE HUKUK...
“Ben hukuktan istifa ettim!”
Bu cümle, İstanbul Barosu’nun eski başkanı Prof. Dr. Yücel Sayman’a ait, diyor ki:
Türkiye’de hukuk bitti!
Bu hukuk düzeni değil, bir emirnameler düzeni...
Düşünsenize:
Yolsuzluk soruşturması kapsamında bir savcı yakalama kararı veriyor.
Ve bu karar fiilen uygulanamıyor.
17 Aralık operasyonu sonrası alınan mahkeme kararlarını uygulamamak için polis, soruşturmayı yürüten diğer polisleri gözaltına aldı.
Bunu, hukukçu olarak nasıl tartışabilirim ki.
“Basın özgürlüğü var mı” diye sorulduğunda cevap:
“Hapiste hiç gazeteci yok!”
Yani basın özgürlüğünü hapis cezaları ve açılan davalarla bağdaştıran bir zihniyet var.
Oysa, medyanın en büyük problemi, gazete ve TV kanalı sahiplerinin kimliği...
Bu insanlar kamu ihalelerini alabilmek için büyük servetler ödeyip, gazete ve TV kanalı satın alıyorlar.
Gazetecileri hapse atmaya gerek yok zaten.
Gazete patronlarına ihale karşılığında nasıl haber yapılması gerektiğini ya da hangi gazeteciyi çalıştırıp, çalıştıramayacağını iktidar söylüyor zaten.
DEVLETLEŞMEK, DESPOTLAŞMAK!
Esnafa kalkıp Alperen deniliyorsa, kamu düzenini sağlaması için talimat verilebiliyorsa bunun adı ‘despotizm’den başka bir şey değildir.
Hiçbir hükümet bu kadar devletleşmemişti.
80 ve 90’larda insanlar adil olmayan şartlarda gözaltına alınıyor, avukat tutmasına bile müsaade edilmeden yargılanıyordu.
AB uyum yasaları ile birçok hak kazanmıştık.
Hükümet, şimdi o hakların her birini elimizden alıyor.
O yıllarda kamu düzeni ve milli güvenlik adı altında pek çok kanun düzenlemesi yapıldı.
Müslümanlara, solculara ve Kürtlere yapılanlar hep bu gerekçeyle hayata geçirildi.
AKP, şimdi kamu düzeni adı altında aynı şeyleri gerçekleştirmek istiyor.
AKP’nin en çok rahatsız olduğu şeylerden biri bukamu düzeni kavramıydı.
Şimdi rahatsız olduğu şeyi halka dayatmaya çalışıyor. (Taraf’ta Tunca Öğreten’in söyleşisinden).
ERDOĞAN’LA PUTİN’İN HALLERİ..
Putin Ankara’da!
Bu da yazılabilir değişik bakımlardan.
Açılardan biri:
Erdoğan ve Putinleşme.
Ama o kadar çok yazdık ki…
Bir başka açı, Türk-Rus ilişkileri olabilir.
İki ülke arasında, özellikle dış politika alanında bazı görüş ayrılıkları malum.
Ama her şeye rağmen bir noktayı vurgulamakta yarar var:
Türkiye’yle Rusya’nın iyi ilişkiler içinde olmaları, ekonomik-ticari ilişkilerini geliştirmeleri, ama bu arada Türkiye’nin Rusya’yla ilişkilerini Batı’ya, Avrupa Birliği’ne alternatif olarak görmekten kaçınması…
Doğrusu bu da az yazılmadı değil.
Genel kabul gören birtakım klişelerin altını çizerek kolay bir yazı çıkarmak içimden gelmiyor.
Hem futbolumuz dökülüyor, hem Cimbom
Hamza Hamzaoğlu’nu, Prandelli’nin yerine gelen yeni teknik direktörümüzün açıklamalarını izliyorum televizyondan.
Babasını kaybettiği gece Galatasaray’dan teklif geldiğini belirtiyor ve bu güzel olayı keşke babam da görebilseydi derken duygulanıyor, gözleri doluyor.
Kendisine damardan bir Galatasaraylı olarak başarılar diliyorum.
İşi gerçekten kolay değil.
Hem futbolumuz dökülüyor, hem Cimbom. Liderlik yarışından kopmadık ama iyiye de gitmiyoruz.
Futbolcularımızın inanılmaz bir form düşüklüğü içindeki olmadık beceriksizliklerini her 90 dakika izleyip saç baş yoluyoruz.
Avrupa’ya da çok erken veda ettik.
Ayrıca boş tribünlere oynuyoruz.
Fenerbahçe de farklı değil.
Hem kötü oynuyorlar, hem de Saracoğlu gitgide tenhalaşıyor.
Siyasetten sonra futboldan dolayı da kasvet basıyor.
Şimdi bu konunun üstünde zıplasam n’olacak, o kadar çok yazdım ki, bu memlekette futbol keyfi de katlediliyor diye…
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024