Hasan CEMAL
SURUÇ
Bu satırları Amara Kültür ve Sanat Merkezi’nin bahçesinde yazıyorum.
Çam ağaçlarının, dut ağaçlarının, Suruç’un simgelerinden nar ağaçlarının gölgesinde yazıyorum.
Ama yüreğim kanayarak yazıyorum.
Katliamda hayata veda eden 31 gencin fotoğraflarını iki ağacın arasına asmışlar.
Aydınlık yüzlü gencecik insanların yaşama sevinciyle dolu bakışlarını üstümde hissediyorum.
Ağaçların altındaki oyuncakları seyrediyorum.
Ayılar, futbol topları, boyama kitapları, rengârenk kalemler, çocuk kitapları...
Ayrıca, kurumuş kırmızı güller...
İçim acıyor.
Bu gibi durumlara özgü klasik soru bir anda derinliklerden çıkıp geliyor:
Yaşamak için ille de acı çekmek mi lazım?..
‘Halay çektiğin insanların
bir anda paramparça olması korkunç’
Katliamdan yaralı kurtulan aslan gibi genç bir adam, seke seke yanıma geliyor.
Ziya Erdem, Adanalı, 26 yaşında.
Çukurova Üniversitesi’nde iktisat okumuş, açık öğretim mezunu.
Ailesi aslen Adıyamanlı.
“Biz Adana grubu olarak geldik 30 kişi Suruç’a... Katliamda iki arkadaşımızı kaybettik” diyor.
Ekliyor:
“Korkunç bir patlamaydı. Gözlerimi hastanede açtım. Acılarım büyüktü. Burnum kırık, ameliyat lazım. Sol kulağım duymuyor. Kaburgalarımda kırık var. Göğsümün bir yanı da yanık...”
HDP’de siyaset yaptığını, ‘siyasi nedenler’le hapis de yattığını söylüyor.
“Birkaç saat önce birlikte halay çektiğin insanların bir anda paramparça olması korkunç Hasan Abi, korkunç” diye anlatırken gözleri doluyor.
Duygularını ifade etmeye çalışırken, anne sözcüğü çıkıyor ağzından, nedense ‘anne sevgisi’nden söz ediyor. Ölen gencecik insanların annelerinden kendi annesini anımsıyor:
“Sekiz dokuz sene önce, partiyle ilk tanıştığımda annemin sözlerini hiç unutmam. Ben senin hep arkandayım oğlum, sizin davanız onurlu bir davadır demişti. Anam şimdi kanser hastası...”
Sözü IŞİD’e getiriyor:
“DAİŞ barbarları at görevi görüyorlar. Onları aşan şeyler bunlar...Katliam mekânında neden HDP’li yoktu diyenlere gelince...İnsanlığa sığar mı bu?..”
“Bak Hasan Abi, bir de benden dipnot düş yazına” diye başlıyor, “1982 yılı, Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde işkencelere karşı ölüm oruçlarında başı çeken ve ölen Kemal Pir’e, o alçak Cezaevi Müdürü Esat Oktay Yıldırım diyor ki, ‘Yaşamayı sevmiyor musun, öleceksin.’ Kemal Pir de ‘Biz yaşamı uğruna ölecek kadar çok seviyoruz’ diye cevap veriyor.”
Devam ediyor Ziya Erdem:
“Ve bazıları için buralarda yaşamak ölmekten daha zor abi...”
Erdoğan’dan gelen haberle
1994 Türkiye’sine gitmek...
Ağaçlar altında sohbet ediyoruz.
HDP Suruç Eş Başkanı Suphi Koçyiğit’i, Amara Kültür Merkezi Başkanı Mehmet Karakış’ı dinliyorum, katliam gününü, öncesini anlatıyorlar.
Mehmet Karakış, “Amara Kültür Merkezi, Kobani’den ilk göç dalgasını 19 Eylül 2014’te ilk karşılayan yer oldu. Ama ondan sonra hep bir şeyler olacak kuşkusuyla yaşadık” diye anlatırken telefon çaldı.
T24’ten Hazal Özvarış’tan alıyoruz haberi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin’e giderken HDP ile ilgili olarak dört noktayı vurgulamış:
(1) Milli birliğimize ve kardeşliğimize kast edenlerle ‘çözüm süreci’ni devam ettirmek mümkün değil.
(2) Parti kapatılması olayını doğru bulmuyorum.
(3) Ancak, HDP yöneticilerinin bedel ödemesi gerekir.
(4) Meclis’in gereğini yaparak dokunulmazlık zırhlarını kaldırmasıdır doğru olan.
Dokunulmazlıkların kaldırılması...
Yirmi bir yıl öncesine gidiyorum.
2 Mart 1994.
DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının Meclis’te kaldırıldığı o günü anımsıyorum.
Rahmetli Orhan Doğan’ın Meclis kapısında, ensesinden itilerek polis arabasına bindirilmesindeki devlet hoyratlığı gözümün önüne geliyor.
Böylece ‘Kürt sokağı’na gözdağı verileceği sanılmıştı ama geçen yıllar tam anlamıyla ters tepmişti.
Sabah’taki 4 Mart 1994 tarihli yazımda, TBMM’nin ‘demokrasi sınavından sınıfta kaldığı’nı belirtmiştim.
“Demokrasi adına kötü bir sınav verdi Türkiye Büyük Millet Meclisi.
Milletvekili dokunulmazlıklarının siyasal nedenlerle kaldırılması demokrasiye sığmaz.
Meclis’in içinde ve çevresinde güvenlik barikatları kurmak ve dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerini apar topar gözaltına almak bir talihsizliktir.
Adı parlamenter demokrasi olan bir rejimin parlamentosunda böylesine görüntülere tanık olmak ve hele parlamento üyesi olarak bunları onaylamak, geçiştirmek, görmezlikten gelebilmek ya da böylesi olaylara tahammül edebilmek de başka bir talihsizliktir.
DEP ve Refah milletvekillerinin siyasal gerekçelerle dokunulmazlıkların kaldırılması, Türkiye’de siyasal istikrara fayda değil zarar veriyor.
Rejim bu karardan dolayı güçlenmiyor, tam tersine zaaf noktası darbe yemiş oluyor. PKK’yla mücadelede hedef küçülmüyor, büyüyor.
Nedense sürekli olarak hedef toplulaştırılmasına gidiliyor.
Legal-illegal, şiddet-fikir hiç ayırt edilmiyor.
Her şey aynı kabın içine konuyor.
Bu da içte ve dışta PKK’nın elini güçlendiriyor.
Devletin iç odaklarında sanıldığının aksine Meclis’in bu kararı Güneydoğu’da devleti halkın gözünde güçlü kılmayacak.
Öyle bir görüntü aldatıcıdır.
Yöre halkı nezdinde PKK’nın değirmenine su taşınmış oluyor.
Türk-Kürt düşmanlığını körüklemek isteyenlerin eline de yeni bir koz geçiyor.
Türkiye’nin dış politikada manevra alanının daralması gündeme geliyor.
Avrupa Konseyi, AGİK, BM İnsan Hakları Komisyonu, Avrupa Parlamentosu gibi uluslararası platformlarla, tek tek Batı ülkelerinde Türkiye bundan böyle daha çok sıkışacak.
1991 sonunda Paris Şartı avazeleriyle kurulan DYP-SHP ortaklığına uluslararası platformlarda insan hakları ve demokrasi konusunda açılmış olan kredinin son dilimi de böylece harcanmış oluyor.
Bir noktayı daha belirtmek istiyorum:
İktidarda olsun, muhalefette olsun sosyal demokratların iyi bir sınav verdikleri söylenemez. Çoğunluğunun kaçak güreştiğini vurgulamak bir gerçeği saptamak olur.
Ama bir Erdal İnönü örneği var.
Baştan beri son derece demokrat bir tutum sergilemiş ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkmıştır.
Bunca yılı boşa mı yaşadık?
Tam 21 yıl geçmiş.
Yoksa bunca yılı boşuna mı yaşadık?
Hiç mi ders çıkarmak yok?
Ne hazin.
Hazin olduğu kadar gerçek tabii.
Tayyip Erdoğan haberinin bahçede yarattığı sessizliği Suruç HDP Eş Başkanı Suphi Koçyiğit bozuyor:
“Bizi yaşatmayacak bunlar!”
HDP Urfa’nın yöneticilerinden Nihat Altundağ:
“Bizi bir daha bir arada göremeyebilirsiniz.”
Suphi Koçyiğit:
“Çözüm süreci bitse ne olacak, bitmese ne olacak? Erdoğan doğru dürüst hangi adımı attı ki çözüm konusunda? Her seçim döneminde atar gibi yaptı atmadı, verir gibi yaptı vermedi. Bunun için şaşırtıcı bulmuyorum Erdoğan’ın bu açıklamasını...”
Bu arada Selahattin Demirtaş’ın açıklaması ulaşıyor:
“Sizden korkan sizin gibi olsun!”
HDP Eş Başkanı, 80 HDP milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na dilekçe vereceklerini Ankara’da açıklamış...
İlk yazım Diyarbakır’dan, ikincisi Urfa’dandı, bu da Suruç’tan.
Bakalım yarınki yazı nereden çıkacak?..
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024