Hasan CEMAL
Yazı yazmaya hiç niyetim yoktu.
Sabah kalktım, kendime bir gün izin verdim, kafa dinlemek için...
Canım epeyce sıkkındı.
Can Dündar’la Erdem Gül’ün bir gece önce tutuklanmaları iç dünyamı fena hâlde karıştırmıştı.
Öğleden sonra Cengiz Çandar’la Bakırköy Adliyesi’ne gittim.
Cumhurbaşkanı Cengiz’in yazılarından şikâyetçiydi.
Saray’ın hakkında açtırdığı hakaret soruşturmaları nedeniyle savcılıkta ifade verecekti.
Neyse ki tutuklanmadı.
Oysa tutuklansa, iyi bir yazı çıkardı.
Adliyeden çıktık, cep telefonuma mesaj:
Ertuğrul Özkök’e dava açılmış.
Cumhurbaşkanına hakaretten hakkında 5 yıl 4 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Geçmiş olsun mesajı attım, yanıt geldi:
“Eyvallah Hasan. Neyse ki iki defa ağırlaştırılmış müebbet değil.”
Arkasından bir SMS daha:
Bu kez Etkin Haber Ajansı’ndan genç bir haberci, İsminaz Ergün, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alınmış.
Neden?
Silvan’dan yazdığı izlenimlerle terör örgütü propagandası yapmak!
Bu arada Cumhuriyet’in İstanbul’daki merkezinin önünde dayanışma gösterileri... Gazetenin Ankara bürosunun önünde ise güvenlik güçleriyle itiş kakış...
Ama kararlıydım izinde.
Twit atarak durumu idare edebilirim, bugün yazıya gerek yok dedim kendime...
T24’e gittim.
Kapıdan girerken, Tayyip Erdoğan’ın sesi kulağımı tırmalamaya başladı.
Yine televizyonda.
Bu kez kendisine mekân olarak Bayburt Üniversitesi’ni seçmiş.
Kulak veriyorum.
Büyük laflar... Konusu eleştiri.
Eleştiri nasıl olmalı sorusuyla ilgili kelam ediyor.
Eleştiri kırıp dökme değilmiş...
İmar etme, tamir etmeymiş...
Toplumu eleştirmeyle aşağılamak arasında fark varmış...
Kendi ülkesine, milletine, inancına hakaret edenler, yabancılaşmış unsurlarmış...
Milli ve yerli değillermiş...
Medya özgürlüğü kavramı, milli ve manevi değerlere hakaret hakkı diye algılanıyormuş...
Benim bir günlük izin galiba güme gidecek.
Dinledikçe, vücut kimyam bozuluyor.
Hazret, eleştiri nedir, ne değildir konusunda ince değil, kapkalın ayar çekiyor.
Kendince tarifler yapıyor.
İfade özgürlüğünün canına okuyor.
‘Kırmızı çizgileri’nin dışına çıktın mı, yandın!
Soruşturmalar, davalar, tutuklanmalar... Hepsi seni bekliyor.
Mahkeme kapılarını aşındırmaya başlıyorsun.
Yargıya talimat Saray’dan geliyor.
Bunun son hazin örneği, Can Dündar’la Erdem Gül’ün başına gelenler...
MİT TIR’ları haberi Cumhuriyet’in sürmanşetinde geçen Mayıs ayında patlamıştı.
Birkaç gün sonra Erdoğan televizyona çıktı.
Öfkeliydi Can Dündar’a.
Bağırdı:
“Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek.”
Ekledi:
“Öyle bırakmam onu..."
Şöyle devam etti:
“Davayı anında açtım.” Sevgili Can’la sevgili Erdem şimdi demir parmaklık arkasında...
Onları hapse attıran, özgürlüklerini ellerinden alan, Saray’daki Sultan’dan başkası değil.
O, hem hâkim, hem savcı.
Yargıya buyuran o.
Yargı bağımsızlığını tanımayan o.
Güçler ayrılığını takmayan o.
Zaten anayasayı ‘bekleme odası’na aldığını söyleyen de, rejimin fiilen değiştiğini kendi ağzıyla itiraf eden de ondan başkası değil.
Türkiye’de bugün artık özgürlük değil, despotluk düzeni geçerli.
Saray tariflerinin dışına çıkan her kimse, mahkeme kapılarını aşındırmaya, hapsi boylamaya başlıyor.
Gördünüz mü, yine yazısız geçmedi günüm.
Acaba Tayyip Erdoğan’a artık hiç kulak vermesem mi, ruh sağlığımı korumak için...
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024