Hilâl KAPLAN
Evet, bu kadar açık ve net. Çünkü 28 Şubat, faillerinden birisinin adlandırdığı gibi 'post-modern'di; yani herhangi bir darbe değildi. 28 Şubat'ı özgün kılan koşulların başında da bu darbenin başarıya ulaşmasını sağlamada medyanın oynadığı başat rol geliyordu. Diğer darbe süreçlerinden farklı olarak, 28 Şubat'ta medya operasyonel zemini kendi elleriyle döşedi; askerî müdahaleye mündemiç ve etkin bir aktördü.
Geçtiğimiz sene Aralık ayında Ergun Babahan'ın 28 Şubat süreci üzerine kâleme aldığı bir yazısındaki sözlerini şöyle analiz etmiştim:
'Babahan, yazısına şöyle devam ediyor:
'Daha önce de yazdım, o dönem gazetecilerin askere hayır deme gücü yoktu (...) Gazete yöneticileri çıkarları kadar, kendi can güvenlikleri için de askerle işbirliği yapmak zorundaydı.'
Sizin de aklınıza İsrail'deki yargılamasında sadece kendisine söylenene itaat ettiğini, bir nevi 'emir kulu' olduğunu söyleyerek savunmasını veren Adolf Eichmann gelmedi mi? Elbette ne Babahan'ı ne de 28 Şubat sürecinde 'gözlerini kapayıp vazifesini yapan' diğer gazetecileri 'Nihai Çözüm'ün mimarlarından birisiyle kıyaslıyor değilim. Ancak Babahan'ın cümlelerindeki 'başka çare yoktu, emre itaat ettik' söyleminin ulaşabileceği ufku görmenin mühim olduğu kanaatindeyim. Eğer bu savunma biçimi Eichmann için geçerli olmadıysa, o dönemde askeriyeye hizmetlerini sunan medya patronları ve gazeteciler için de geçerli olmasa gerek...
Üstelik bu 'çaresizdim, mecburdum' tesellisi reel olarak da 28 Şubat'ın şartlarını yansıtmıyor. O dönem gazetecilik tarihimize adını altın harflerle yazdıran, andıçta adları geçen yazarlar da 'emir kulu' olmayı seçemezler miydi? Ölümle tehdit edilmelerine rağmen neden onlar bildikleri doğruları söylemekten geri durmadılar? Demek ki kariyer konformizminin ötesini görebilenler için 'başka çareler', 28 Şubat sürecinde de mevcutmuş. Dolayısıyla bu argümanın kendisi de Babahan'ı haklılaştırmaktan oldukça uzak görünüyor.'
Bugünlerde Aydın Doğan, Dinç Bilgin gibi medya patronlarıyla, Fatih Çekirge ve Ertuğrul Özkök gibi dönemin 'star' gazetecileri Meclis'teki Darbeleri Araştırma Komisyonu'nda 'ifade veriyorlar'. Çekirge'nin , 'Erbakan dik dursaydı, desteklerdik' mealindeki sözlerinde ya da Emin Çölaşan ile Aydın Doğan arasında süren söz düellosunda olduğu gibi ortaya eğlenceli malzemeler de dökülmüyor değil hani. Ancak 28 Şubat süreciyle yüzleşmek hususunda bu 'ifadeler' bir anlam teşkil edecekse, o da mezkûr darbe sürecinin oluşmasında payı olan ve bu süreçten fayda elde edenlerin yargı önünde hesap vermesinin sağlanmasıdır.
İki bine yakın ordu mensubunun haksız yere işinden olmasına, sekiz bine yakın kişinin zorla emekli edilmesine, sayısı bilemediğimiz kadar çok olan başörtülü kadının eğitim ve çalışma hakkının gaspına, bir o kadar meslek lisesi öğrencisinin geleceklerinin katsayı adaletsizliğiyle elinden alınmasına, milyonlarca vatandaşın fişlenmesine, 'yeşil sermaye' adı altında binlerce emek sahibinin itibarsızlaştırılarak mağdur edilmesine sebep olmuş bir süreçten bahsediyoruz. Bu tabloya brifing adı altında aldığı talimatları ayakta alkışlayarak karşılayan yargı mensuplarının elinden çıkan kararlar neticesinde hapislerde sürünmek zorunda bırakılmış insanları da eklemek gerek.
Ve en önemlisi psikolojik harp teknikleriyle, patronları bankaları hortumlarken kamuoyunun gözlerini 'irtica tiyatrosu'na çevirenleri ya da kendi meslektaşlarını 'andıç' adı altında hedef gösterip işlerinden edenleri ve Akın Birdal suikastına sebep olanları da unutmamak lazım.
28 Şubat medya aktörlerinin yapıp ettikleri, Sarıkız ve Ayışığı planlanırken Özden Örnek'in 'darbe günlükleri'nde anlatılan Mustafa Balbay'ın yapıp ettiklerinden daha masum değildi. O yüzden 28 Şubat, süreç içerisindeki medyanın rolü hesaba katılmadan anlaşılacak ve yüzleşilecek bir darbe değildir.
Gazetecilerin değil, gazetecilik mesleğini ve medya patronluğunu kötüye kullanarak darbeye suç ortaklığı edenlerin yargılanmasını talep etmek gerekir.
Kaynak: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/HilalKaplan/28-subat-medyasi-yargilansin/34394
Yazarlar
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019