Hilâl KAPLAN
Çözüm süreci başladığından bu yana dile getirilen taleplerin başında faili meçhullerin aydınlatılması geliyor. Ne yazık ki, haksız yere o kadar çok cana kıyılmış bir ülkeyiz ki, açılan davalar bütüne nispetle az kalıyor. Ancak nicelikten daha önemli olan, faili meçhuller hakkındaki her davanın, bundan sonra açılacak olanlar için emsal teşkil etmesidir. Dolayısıyla, her bir faili meçhul davası, nicelikten daha önemli nitelik bir önem arz ediyor.
Musa Anter, 1992 yılında, Diyarbekir'de bir sokak arasında kurşunlanarak öldürüldü. Bu cinayet, 'Fırat'ın doğusu'nda işlenen binlerce faili meçhul içerisinde sembolik yükü en ağır olanların başında geliyordu.
Bu menfur hadise sırasında Anter'in yanında bulunan ve saldırıdan ağır yaralarla kurtulan Orhan Miroğlu, geri kalan ömrü boyunca bu davanın takipçisi oldu. Âdeta bir dedektif gibi çalışarak bulduğu her parçayı birleştirmeye, kamuoyunda farkındalık yaratmaya gayret etti.
Nihayet geçtiğimiz yıl, gazeteci Abdurrahman Şimşek, bir numaralı şüpheli Hamit Yıldırım'ın izini buldu ve dosya zaman aşımının dolmasına üç ay kala raftan indirildi.
Geçtiğimiz hafta davanın ilk duruşması, Anter'in yere düştüğü şehirde, Diyarbekir'de yapıldı. Mahkeme salonunda cinayet sanığı Yıldırım'ın aşiretinden katılan altı yüz kişiye karşılık, Anter'i temsilen kim vardı dersiniz? Sanık yakınlarının olağanüstü ilgisi sebebiyle, salona ancak korumalar eşliğinde girebilen şikâyetçi Orhan Miroğlu, Anter'in oğlu Dicle Anter ve bir tanık gazeteci…
Anter, hayatını Kürt meselesinin göbeğinde yaşamış ve halka yön vermiş önemli bir aydındı. 'Fırat'ın suyu Marmara'ya akar' diyerek Kürtlerle Türklerin kader ortaklığını fevkalade ifade etmiş yazarlardan birisiydi.
Kürtçe şiir yazdığı için 49'lar davasında idamla yargılanmış, buna rağmen Kürtçe tiyatro eseri ve sözlük yazmış, Kürtçe dergiler çıkarmış ve yine yargılanmış, hapis yatmış, ömrünü Kürtçe'ye hizmete vakfetmiş, üstelik Kürtlerin Apê Musa (Musa Amca) olarak andıkları Anter'e, üstelik Diyarbekir'de gösterilen alaka bu mu olmalıydı?
90'larda JİTEM'in nasıl işlediğinin fotoğrafını çeken dava iddianamesi okunurken ve 20 yıl sonra Anter davası açılabilmişken, bu yalnız bırakılmışlık size de garip gelmiyor mu?
'Ergenekon davası, Fırat'ın doğusuna da geçmelidir' diyen BDP'nin bu tarihî davada en üst düzeyde temsil edilmesi, eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak'ın orada olması, hiç değilse Can Dündar'a 'cansın' iltifatları yağdırmakla meşgul milletvekillerinden bir grubun veya Osman Baydemir ya da Abdullah Demirbaş'ın olması gerekmez miydi?
Oldukça örgütlü olduğu bilinen İnsan Hakları Derneği veya Mazlumder'in orada bulunmaması da anlaşılması güç bir eksiklikti.
Aynı şekilde gün aşırı Gezi mesajları geçen BDP Genel Merkez sosyal medya ağlarından da davaya destek çağrısı yapılmamış olması manidardı.
Hülasa, yapılan hakikaten büyük vefasızlıktı. Umalım, tekrar etmesin.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019