Hilâl KAPLAN
IŞİD'i AKP kurdurdu, MİT eğitti, hükümet fonladı, THY uçak verdi, Anadolu Ajansı ekipman verdi, TSK sınırdan geçirdi.
IŞİD komutanları Türkiye hastanelerinde tedavi oldu.
Erdoğan, IŞİD komutanını alnından öptü.
Bilal IŞİD'cilerle ciğer yedi.
En son CHP milletvekili Lütfi Türkkan da IŞİD'in Türkçe'ye tercüme edilen baş harflerinden yola çıkarak, örgütün Türkiye menşeili olduğu buldu. Hızını alamayarak soru önergesi de verdi.
Her biri birbirinden orantısız zekâ örneği bu iftiraların çoğu, 'IŞİDmediğimiz yalan kalmadı' yazımda bahsettiğim, Gülenci-ulusalcı ittifakının oluşturduğu harikalar diyârından saçmalıklar...
Yabancı medya organlarının kahir ekseriyeti bile Türkiye'nin neden IŞİD'e karşı askerî harekata katılmadığını sağduyulu biçimde açıklarken, ülke medyasının 'IŞİD dostu AKP' frekansından yayına devam etmesi, 'vatanseverlik, yerlilik, ulusalcılık, millîlik' gibi kavramları dillerine dolayanların irtifa kaybını gösteriyor.
Aslında IŞİD'cilerin Ak Parti ve Erdoğan hatta Türkiye'deki diğer İslâmî yapılar hakkında gerçekten ne düşündüğünü öğrenmek gayet kolay, bir tık uzağınızda.
Aşağıda, IŞİD'ci olduğunu gizlemeyen, IŞİD lideri Bağdadi'den 'Müminlerin emiri' diye bahseden Türkçe bir internet sitesindeki yazılardan alıntılar okuyacaksınız.
Şimdi bazı aklı evveller bu sitenin neden kapatılmadığını da sorabilir. IŞİD sempatizanı siteleri ve sosyal medya adreslerini kapatmayan ülkeler, buraları ziyaret edenler üzerinden IŞİD'in kendi ülkelerindeki tabanının niceliği ve niteliği hakkında hem bilgi sahibi oluyor hem de siteleri ziyaret edenlerin IP'leri üzerinden iletişim takibi yapıyor. Bu ülkelerde kimse de 'istihbarat devleti olduk, nerde iletişim özgürlüğü' diye ortalığı velveleye vermiyor.Hatta CIA'in kendi kurdurduğu IŞİD siteleri olduğu, bunlar üzerinden iletişime geçen sempatizanları yönlendirip sonra da yakaladığı söyleniyor.
Gelelim bahsettiğimiz yazıya... IŞİD sempatizanlarının tek doğru ve haklı grup olduğu iddiasındaki yazı, önce diğer İslâmî oluşumların neden gayri İslâmî olduğunu anlatarak başlıyor.
Herhangi bir cemaat ismi vermeden ve imla hatalarına dokunmadan alıntılıyorum:
'Siyasi olarak neredeyse tamamı AKP'cidir. Cihadı asla desteklemez, mücahidlere 'terörist' demeyi marifet sayarlar.'
'Bu çevrenin, ülkemizde İslamcılık namına sistem ve yönetim üzerinde pozitif yönlü herhangi bir yaptırım gücü yoktur. Büyük bir kısmı AKP'cidir.'
Görüldüğü üzere 'AKP'ci' tanımı, en az Birgün'ünki kadar pejoratif.
Başka bir gruptan bahsederken kullandığı deyimden, yazarın Birikim'in sıkı bir takipçisi olduğu anlaşılıyor:
'Bakmayın öyle 'radikal' dediğime. Onların radikallikleri 28 Şubat dönemin öncesinde kaldı. O zamanın mücahidleri bugün çoktan mütahit oldu bile!'
Demokratik sisteme bakış da gayet net:
'Birilerinin onlara, oy pusulalarını attıkları sandıklarla şeriatın gelemeyeceğini ve Allah'ın dışında teşri koyucu olarak insanları tayin etme fiilinin şirk olduğunu hatırlatması gerekiyor!'
Demokrasiyi şirk görenlerin, 'sandık namustur' diyenlere nasıl baktığını siz hesap edin.
Erdoğan yanlısı veya Ak Partili olmayı aşağılamaktan öte, Erdoğan'ın kâfir olarak görüldüğü de şöyle anlatılıyor:
'Allah'ın şeriatıyla hükmetmeyenlerin kafir olduğunu söylerler ama nasıl?! İş Ebu Cehil'e kafir, Erdoğan'a gelince müslümandır. Çünkü (haşa) Allah ayette eksik söylemiştir ve onların namaz kılması müslüman olmaları için yeterlidir!'
Yine kendilerine 'muvahhid selefiler' diyen müstear yazar, kimliklerini Erdoğan karşıtlığıyla özdeşleştirip, Erdoğan'ı 'tağut' ilan ederek tanımlıyor:
'Kendilerini selefi salihin akidesine nispet ederler ancak diğerleri gibi ifsad etmezler. Tağut; Ebu Cehil'de olsa, Erdoğan'da olsa aynı hükmü uygularlar. Allah'ın şeriatıyla hükmetmeyen kim olursa olsun yüce yaratıcının (c.c) dediğinden başkasını söylemezler. Müslüman olmayan zat bir kişi de olsa koca bir kavim veya halkta olsa kafir demekten geri durmuzlar.'
IŞİD'in yayınladığı başka bir videoda da Ak Parti için 'mürted hükümet' ifadesinin kullanıldığını hatırlayalım.
Ayrıca son cümleden anlaşılacağı üzere, sadece Erdoğan'ı değil, onu destekleyenleri, hatta Türkiye nüfusunun hemen hepsini İslâm dışı gören bir anlayış söz konusu.
Anlayacağınız IŞİD'in Erdoğan'a bakışı nefret dolu; en az bizdeki Erdoğan karşıtları kadar...
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019