Hilâl KAPLAN
“Türk polisinin Gülenciler tarafından kontrol edildiğini teyit etmemiz imkânsız ama bu iddiaya karşı çıkan kimseyi bulamadık ve ayrıca Gülencilerin evlerinde kalan polis adaylarına giriş sınavlarının cevaplarının verildiğini pek çok kaynaktan duyduk.“
ABD Büyükelçiliği tarafından Washington’a geçilen ve wikileaks’in deşifre ettiği telgraflardan birisinde bu ifadeler geçiyor.
ABD’nin İstanbul Başkonsolos Vekili Stuart Smith tarafından Washington’a gönderilen “gizli” statülü ve başlığı “Hoca’ya destek için seferber olmak” olan telgrafta da şöyle deniyor:
“Gülen hareketinin nihai niyetleri konusunda derin ve yaygın kuşkular hala geçerli. Bu hareketin bünyesindeki çeşitli çevrelerin içine çektiği insanlar üzerinde uyguladığı baskıya ilişkin ipucu veren anekdotlara sahibiz. Bu gerekçeler, Gülencilerin polis teşkilatı dahil birçok devlet kurumuna sızmalarıyla birleştiğinde, yüzeyin altında çok daha katı bir çizginin, dünya çapında bir İslamcı yayılma propagandası misyonunun yattığına işaret ediyor.”
Yani Amerikan Devleti’nin ve basınının, 14 Aralık operasyonu karşısında, meselenin özü olan Gülenci paralel devlet yapılanması hakkında tek söz etmemesi cahillikten değil, bilakis üç maymunu oynamayı tercih etmelerinden kaynaklanıyor. Bu da ister istemez, “olağanüstü yetenekli eğitimci” kategorisinden yeşil kart, yani ABD’de süresiz yaşama hakkı kazanan Gülen’in ve yapısının hâlen ABD devleti için değerini kaybetmemiş bir ‘varlık’ (asset) olduğunu düşündürüyor.
Smith’in telgrafında ayrıca, Gülen’in yeşil kartı için ricacı olan üç üst düzey Türk polis yetkilisinden de bahsediliyor:
“Gülencilerin ABD’nin Gülen’e karşı olumsuz tavırları konusundaki spesifik endişesinin, Gülen’in avukatının ‘bilgi edinme yasasından’ yasasından yararlanarak elde ettiği 2004 tarihli bir FBI kaynaklandığı anlaşılıyor. Türk polis teşkilatında irtibatlı olduğumuz üç üst düzey yetkili, kısa süre önce bu konuyu İstanbul’daki ‘legat’ın (Konsolosluktaki FBI temsilcisi) dikkatine getirdiler ve bu görüşmede aynı zamanda Gülen’le ilgili basılı malzemeler sunarak, FBI’ın kendisi hakkında bir tür ‘temiz kağıdı’ verip veremeyeceğini sordular. (Not: Legat buna yanaşmadı.”)
Dolayısıyla Gülencilerin polis teşkilatındaki etkisini üst düzeyden ve yakından biliyorlar. Yukarıdaki alıntı, Gülencilere FBI’ın CIA’e nispetle daha şüpheli yaklaştığı tezini de destekliyor. Zira FBI içerisinden Gülen’e kefil olacak yetkili bulmakta zorlanılırken (durum hâlâ böyle mi bilmiyoruz), Gülen’in yeşil kart alması için başvurulan mahkemeye sunulan belgeler içerisinde referans olan iki ismin, üst düzey CIA mensupları olduğunu biliyoruz.
Bu iki isimden biri olan CIA emeklisi Graham Fuller aynı zamanda CIA Türkiye Masası eski Şefi. Diğer isim, George Fidas da Analiz ve Prodüksüyon Direktörü olarak CIA’den emekli olmuş. Takdir edersiniz, iki üst düzey CIA mensubunun, Müslüman bir ‘dinî lider’ e kefil olması pek de sık rastlanılan bir hadise değil. Üstelik CIA’in ‘referans almadan’, referans vermediği de bilinen bir gerçek...
Yine Gülen’in referansları içerisinde ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi olmasının yanı sıra, yazdığı makalelerle her fırsatta Erdoğan’ın sonunun geldiğini ilan etmeye bayıldığını bildiğimiz ve ABD’deki Siyonist lobinin ileri gelen isimlerinden Morton Abramowitz de mevcut.
Anlayacağınız Gülen’in iadesi hukukî değil, siyasî bir meseledir. Öcalan, Şubat 1999’da CIA tarafından Türk yetkililere teslim edildikten bir ay sonra Gülen, yerleşmek üzere ABD’ye gitmişti. ABD devleti, her meselede olduğu gibi bir kâr-zarar hesabı yapar ve öyle kararını verir. Dünya çapında bu kadar deşifre olmuş bir ağın, ne kadar süre daha korunmaya değer bulunacağını hep birlikte göreceğiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019