Hilâl KAPLAN
Sosyal medyada karşılaştım o fotoğrafla. Başbakan Davutoğlu, Dersim ziyareti kapsamında, eşi Sare Hanım ve beraberindeki heyetle Tunceli Cemevi’ni ziyaret ediyor. Hem Alevi dedesi hem de cemevi derneği başkanı olan Ali Ekber Yurt tarafından karşılanan heyet önce Pir Sultan Abdal heykeli önünde fotoğraf çektiriyorlar ve ardından cemevine giriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Pir Sultan Abdal heykeli önünde fotoğraf vermesi bile başlı başına tarihî ve sembolik bir adımken, cemevi çıkışında bambaşka bir şey oluyor.
Bir elinde baston olan ve sonradan kendisinin de Alevi dedesi olduğunu öğrendiğimiz yaşlıca bir amca, Başbakan Davutoğlu’nun elini öpmek üzere eğiliyor. “Hoca”, buna kesinlikle müsaade etmiyor ve bu sefer kendisi o amcanın elini öpmek üzere eğiliyor. Amca da buna izin vermiyor ve neticede önce kucaklaşıp, ardından tokalaşıp sohbet etmekte karar kılıyorlar. Arka fondaysa, Hz. Ali’nin resmi ve Hacı Bektaşi Veli’den alıntılarla süslü cemevinin binası görülüyor. Bence bu fotoğraf, Alevi açılımı vesilesiyle zihinlerde yol açması gereken dönüşümü hızlı çekimde bize özetliyor.
Kabul etmek gerekir ki Osmanlı’dan bu yana Safevi-Osmanlı rekabetinin harladığı, yer yer ırkçılığa varan bir Alevi karşıtlığı söz konusu olmuş. Bugün, İç Anadolu’daki Alevi yerleşimlerinin şehirlerin dışındaki en ücra köylerde bulunmasından tutun, mumsöndü iftirasına kadar öğretilmiş ve içselleştirilmiş önyargılar mevcut. ‘Aman kendi mahalleme söz gelmesin’ kabileciliğiyle hareket ederek bunu görmezden gelmek ne İslâmî ne de insanîdir, olsa olsa nefsîdir.
Aynı şekilde Cumhuriyet döneminin inşa ettiği Alevi kimliğinin de ‘kurucu dışarısı’nın Sünnilik olması çabası meyvesini vermiştir. Kendisini ‘laik, çağdaş, Atatürkçü rejimin bekçisi’ kimliğinin taşıyıcısı ve temsilcisi olduğu müddetçe devlet katına yaklaşan ama kendi kültürel kodlarına ve kaynaklarına da bir o kadar yabancılaşan, örneğin başörtüsü düşmanlığı yapan Alevi öznelliği de teşhis edilmeye ve eleştirilmeye muhtaçtır. Bu çizgiye şimdilerde Sünnilerle yakınlaşan veya namaz kılmak, Ramazan’da oruç tutmak gibi farz ibadetleri yerine getiren Alevileri ‘asimile olmak’la suçlayan ve hatta yaftalayan ‘Ali’siz Alevi’ci bir damar eklenmiştir ki kendilerinin Aleviliği şekillendirmeye çalışan resmî ideologlardan pek farkı yoktur.
Kanaatimce bu mayınlı araziye girerken benimsememiz gereken bakış şu olmalıdır: El Kûddüs olan Rab, bütün hata ve noksanlardan münezzehtir. Ama kullar değildir, ister Alevi ister Sünni olsun. Dolayısıyla ırkçılık gibi süfli tavırlar, her toplumsal grup içinde neşvü nema bulabilir. Önemli olan buna dair teşhisi doğru yapmak ve tedaviye çalışmaktır.
Buna ek olarak, Sünniliğin de bugüne dek rejimin makbul bulduğu bir öğreti değil, şekillendirip kuşa çevirmeye çalıştığı bir inanç olduğunu da akılda tutmak gerekir. Alevi çalıştayları boyunca ‘Devlet bizi tanımlamasın’ çıkışında bulunan Alevi kardeşlerimizin, devletin 90 yıldır Sünniliği tanımlayıp tahdit ettiğini hatırlamaları gerekir. Bugün, iki toplumsal kesim içinden de yükselen din alanının devletten özgürleşmesi taleplerini ortaklaştırmak noktasında gayret etmek de sivil toplumun boynunun borcudur.
Ak Parti’yle yakınlaşan herkesi ‘devşirilmiş Alevi’ diye yaftalayanlara inat bir Alevi dedesinin Başbakan’ın elini öpmeye kalkması, ‘Alevi’nin pişirdiği aş pistir, yenmez’ diyenlere inat Sünni Başbakan’ın da o dedenin elini öpmeye kalkması muhtaç olduğumuz zihinsel dönüşümün donelerini içinde barındırmaktadır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019