Hilâl KAPLAN
Financial Times'ta yer alan bir habere göre, NATO'nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana NATO bünyesinde görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup yaklaşık 150 üst düzey askeri personelin tutuklandığını, geri çağrıldığını ya da emekliye sevk edildiğini söyleyerek eklemiş:
"Bu subaylar, NATO'ya önemli hizmetler verdi... Burada yetenekli ve yetkin insanlarlabirlikte çalışıyordum ve şu anda ekibimde yetenek, uzmanlık ve üretilen iş anlamında bir zayıflama görüyorum."
Ordumuzla önemli bir parçası olduğumuz NATO'nun üst düzey bir temsilcisinin ağzından şu satırları okuduğunuzda, ittifaka üye olan ordunun Türkiye Cumhuriyeti'ne değil de, Gülen'e ait olduğunu sanabilirsiniz.
Baştan ayağa FETÖ'nün kalıplaşmış tekrarları ve klişe argümanları... Diyelim ki askeri olarak bir "zayıflama" söz konusu; bu muhatabınız olan ülkeye darbe şüphelilerini bağrına basmasını teklif etmeyi mi gerektirir?
Zaten Scaparrotti burada da durmamış ve hızını alamayıp Türkiye'nin yargı sürecine dil uzatarak, "NATO'daki görevlerinden uzaklaştırılan Türk subayların darbe planlamasındayer almadığını düşündüğünü" söyleyebilmiş!
Daha bitmedi, Türkiye'yi suçlayıcı tonunu artırarak sürdüren orgeneral şöyle demiş:
"Burada bizimle birlikte çalışan insanların başına ne geleceği konusunda kaygılıyım. Bu endişelerimi Orgeneral Akar'a da ilettim ve hukukun üstünlüğüne uyulması, insanlara uygun muamele edilmesi gerekiyor. Bu kişilere ve ailelerine yapılacak muamele konusundaki kaygılarımı (Akar'a) ilettim. Bu kaygılar, şu aşamada geleceklerinin nasıl şekilleneceği hakkında hiçbir fikri olmayan subaylarla ilgili.
Dolayısıyla evet kaygılıyım."
Scaparrotti'nin Türkiye'de darbecilerin öldürdüğü 241 kişiyi umursamaması bir yana, darbeci klikle nasıl da özdeşleştiği ve bunu müdanasız biçimde basın önünde ifade ettiği ortada. Bu, NATO'nun bizi ilk yalnız bırakışı ve üstüne çelme atışı da değil üstelik.
Hatırlayın, geçen sene de, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "hava saldırılarınınPKK ile olan barış sürecini tehlikeye soktuğunu" söyleyebilmişti. Yine dahası var; "Herülkenin kendini savunma hakkı vardır.
Türkiye'nin de terörist saldırılara karşı savunma hakkı vardır. Ama bu savunma ölçüler içinde kalmalı ve gereksiz yere sorun daha da büyütülmemelidir" bile demişti.
Cümlelerden akan küstahlık, aynı yukarıdaki benzeri gibi NATO'nun Türkiye'nin değil, ona saldıran teröristin hakkını savunan absürt bir pozisyona düştüğünün açık kanıtıdır.
DAEŞ'i püskürtme noktasında da, "Türkiye kendini NATO olmadan savunabilir" yanıtını vermiş olan devasa bir kurum söz konusu. Ne FETÖ ile ne PKK ile ne de DAEŞ ile mücadelemizde yanımızda bulabildiğimiz, zaten askeri alanda pek bir faydasını görmediğimiz gibi, bir de ülkemizi mütemadiyen siyasî eleştiri yağmuruna tutan, her fırsatta köstek olan NATO'nun, Türkiye'ye bakışını revize etmesi şarttır. Bunu beklerken, konuyla alakalı yetkililerin, bu cüretkâr FETÖ savunusu yapan orgenerale de hak ettiği cevabı vermesi acil beklentimizdir.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019