Mahmut ÖVÜR
Türkiye ve ABD'nin 70 yılı aşan ilişkisinde birçok kriz yaşandı. En bilinenleri 1964 ve 1974'teki Kıbrıs krizleriydi.
Ama hiçbir dönem "güven"li bir ilişki yoktu. Hatta en Amerikancı bilinen ve "Morrison Demirel" olarak nitelenen rahmetli Demirel bile ABD'nin içerden ülkeyi kuşatmasından rahatsızdı. Her itiraz ettiğinde de darbeyle gönderildi. Ama hiçbir zaman bu ilişki kopma noktasına gelmedi ve hiçbir siyasi aktör de ABD'nin dayatmalarına karşı çıkamadı. Nihayet son yıllarda Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde yeni siyaset geliştirmesiyle bu durum değişti. Bunun ilk işaretini FETÖ'nün yıllar önce önünü açan eski CIA Türkiye Şefi Graham Fuller 2008'de verdi:
"Gelecek ne getirirse getirsin, bir şey kesindir: O eski öngörülebilir ve sadık ABD müttefiki Türkiye tarihe karışmıştır." Bugünlerde PKKPYD ve FETÖ nedeniyle iki ülke tarihinin en derin krizini durduk yerde yaşamıyor. Bu ABD'nin bilinçli tercihi. Bu yüzden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun dediği gibi "Yadüzelecek ya da kopacak" noktadayız.
Türkiye'nin kararlı tutumu süreci hızlandırdığı için de ABD'li yetkililer üst üste gelmeye başladı. ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın gelişiyle "normalleşme" işaretinden söz edildi ama onun da nasıl gerçekleşeceği meçhul. Çünkü ABD derin aklına hâlâ soğuk savaş konseptinin formatladığı CENTCOM'cu askerler yön veriyor.
Siyasi iradeyi temsil eden Trump, kuşatılmış durumda, çevresindeki askerler ise CENTCOM'cu... Egoları yüksek bu isimlerin geri adım atma ihtimali zor.
İki gündür ABD'deki o derin aklın atalarını yazıyorum. 1947'de Marshall yardımlarıyla başlayan ve NATO üyeliğiyle devam eden o süreci, belki de en net biçimde ABD'li ünlü işadamı Rockefeller'ın Başkan Eisenhower'a 1956'da yazdığı mektup ortaya koyuyor. Siyasete de atılan Rockefeller'ın, mektubunda söylediği her şey, son 70 yılda hayata geçirildi.
Ona göre, azgelişmiş veya sömürge ülkelerde ABD'nin etkin olması için askeri ittifak yetmez, yatırımlarla destekleyip ele geçirmek gerekiyor. Şu satırlarla başlayalım:
"Bilindiği gibi, Avrupa'da ekonomik yardımla işe başladık. Marshall planı olmasaydı, NATO'nun kurulması mümkün olamazdı. Marshall planıylagerçekleştirilen şey, baskının her çeşidinin kullanıldığı, koordine bir dış politika sağlamak oldu." Bununla nasıl bir sonuç alındığını da anlatıyor: "Ekonomik yardımı harekete geçirerek İran petrolüne el koyduk ve ülke ekonomisine yerleştik. Bu, ülkenin dış politikasının kontrolümüze girmesi ve özellikle Bağdat Paktı'na üye olmasını sağladı. Halihazırda, İran Şahı, elçimize danışmadan hükümetinde değişiklik yapmaya bile cesaretedememektedir." İşte ABD'nin "müttefiklik" ilişkisinden anladığı bu... Bugün de böyle olmasını istedikleri için Türkiye'ye çok yönlü saldırılıyor. Çünkü onlara göre, Türkiye "oltadaki balık"tı ve itiraz etmemeliydi.
Rockefeller, ABD'nin kontrolüne girecek ülkeleri üçe ayırarak şöyle diyordu: "İlkgruba dostumuz ve bize uzun süreli, sağlam askeri paktlarla bağlanmışantikomünist hükümetlerin ülkeleri girer. Bu ülkelere yardımlar ve açılacak krediler öncelikle askeri nitelikte olmalıdır.
Oltaya yakalanmış balığın yeme ihtiyacı yoktur. Genişletilmiş iktisadi yardım,örneğin Türkiye'ye, bazı hallerde düşünülenin tersi sonuçlar verebilir. Yani, bağımsızlık eğilimini artırıp, mevcut askeri paktları zayıflatabilir.
Bu tip ülkelere -Türkiye gibi- doğrudan iktisadi yardım da yapılabilir ama bu ancak bize uygun ve bağlı hükümetleri iktidarda tutacak ve bize düşmanmuhalifleri zararsız bırakacak biçim ve miktarda olmalıdır."
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019