Mensur Akgün
Cuma günü Amerika’nın Ulusal Güvenlik Strateji belgesi açıklandı. 10 aylık Trump icraatının bir özeti niteliğindeki görece kısa 33 (aslında 29) sayfalık belge büyük ölçüde yeni yönetime methiye niteliğinde. İlk bakışta bir strateji belgesinden çok PR kampanyası için hazırlandığı izlenimi veriyor, Trump’a övgüler düzüyor, başkanın yeni ve eski başarılarını sıralıyor.
Tahmin edilebileceği gibi Strateji Belgesi Avrupa’yı da ziyadesiyle eleştiriyor, hatta orada rejim değişiklerini destekleyelim diyor ama Ortadoğu söz konusu olunca bırakalım onlar bildikleri gibi yaşasın, yönetilsine getiriyor Başkalarının iç işlerine karışılmaması gerektiği konusundaki genel anlayışı, aslına bakarsanız temel uluslararası normu sadece Avrupa için esnetiyor.
Dokümanı doktrin haline dönüştüren en önemli veçhesi ise 2 Aralık 1823’de zamanın başkanı tarafından ilan edilen, Avrupalı büyük devletlere buralardan uzak durun diyen ve yaklaşık bir yüzyıl boyunca Amerika’nın resmi politikası olarak kalan Monroe Doktrinine en az iki yerde atıfta bulunulması ve bundan bahsederken de strateji belgesinin Trump Doktrini olduğunun söylenmesi.
Bu kez isim vermeden uzaklaş denilen Çin ve muhtemelen biraz da Rusya. Ancak belge ilginç bir şekilde Çin ve Rusya ile işbirliği öngörüyor. Avrupa için istikrarlı bir geleceğin ABD desteği olmadan da mümkün olduğuna işaret ediyor. Ukrayna’da barışın Rusya’nın çıkarlarının dikkate alınmasıyla gerçekleşeceğinin, NATO’nun sonsuza dek genişleyemeyeceğinin altını çiziyor.
Diğer yandan Strateji Belgesinin başlangıç ilkeleri, daha doğrusu varsayımları arasında olan Amerika’nın eskisi gibi dünyadaki her şeyi, her bölgeyi önceleyemeyecek olması ve Ortadoğu’nun artık eskisi kadar kendileri için önemli olmadığını vurgulaması, özellikle de Suriye’den bahsederken Türkiye’ye doğrudan atıfta bulunması bizim için önemli. Görünen o ki, Trump Doktrini yararımıza işleyebilecek.
Strateji Belgesi Amerika’nın Avrupa’dan uzaklaşmasının tescili, onu nükleer caydırıcılık dışında kendi kaderi ve imkanlarıyla baş başa bırakacağının ilanı da bize AB ile olan pazarlıklarımızda elimizi güçlendirecek imkanlar sunuyor. Eğer Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni hatırlayıp, gereklerini yeniden yerine getirirsek bu büyük siyasi sismik sarsıntının Türkiye’ye AB üyelik kapılarını dahi açabileceğini söyleyebiliriz.
Çünkü bu belgeyle Trump ve Yönetimi sadece Avrupa’nın onları hiç istemedikleri, çıkarlarının olmadığı çatışmalara, krizlere sürüklemesine karşı olacağını söylemekle kalmıyor, aşırı sağ partilerin işbaşına geçeceği Avrupa hayallerinin gerçekleşmesi için çalışacaklarının da altını çiziyor. Şu anki Avrupa’yı dosttan, müttefikten ziyade bir hasım olarak tasvir ediyor. Rusya ile olan pazarlıklarda ifade edilen prensipler burada doktrine dönüşüyor.
Belgede Trump Yönetimi’nin iki büyük korkusunun da yer aldığını görüyoruz. İlki göç. Kaleme alanlar göçü önlemek için neler yaptıklarını bundan sonra da neler yapacaklarını açıklıyorlar. Komplo teorilerinden Amerika kadar Avrupa’nın da “ari” denebilecek şekilde kalmasının öneminden bahsediyorlar. Yakında pek çok Avrupa ülkesinde Avrupalı, yani “beyaz” kalmayacağından açık açık endişe ediyorlar.
Ulus devletler dünyasında herkes kendi ülkesinde yaşasın demeye getiriyorlar. Göçü doğuran, savaş, açlık, iklim krizi gibi nedenler onları tabii ki hiç ilgilendirmiyor. Ulusal Strateji Belgesi göç söz konusu olduğunda Amerika’nın sınırlarında başlıyor. Amerika ve Avrupa’yı MAGA yapmak için göçün durdurulmasının şart olduğunun altı ısrarla çiziliyor. Avrupa da bu alanda eleştiriden zaten bol bol nasibi alıyor.
Trump Yönetiminin ikinci korkusuysa Amerika’nın ekonomide geride kalması, Çin başta olmak üzere diğer ülkelerle rekabet edememesi. Bu korkunun gerçekleşmesinin önlenmesi için de yapılanlar ve bundan sonra yapılacak strateji belgesi içinde özetlenmiş. Ticaret yapalım ama hep bizim lehimize olsun denmiş. Latin Amerika ABD’nin daha da zenginleşmesi için tam bir arka bahçe olarak görülmüş.
Belgenin en iyi tarafıysa Trump Yönetimin dünyanın geri kalanından ne istediğini açık açık söylemesi, zafiyetlerini ve beklentilerini ifşa etmesi, barış yapmaya savaştan daha yatkın olacaklarını belli etmesi, iyi okuyanlara ve doğru anlayanlara siyasi ve diplomatik fırsatlar sunması. Ben Türkiye’nin de içindeki doğmalara, önyargılara, ırkçılığa, fesatlığa takılmadan belgeyi doğru okuyacağına, doğru yorumlayacağına inanıyorum, inanmak istiyorum…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBeton Fikret’in 13 Yıldır Değişmeyen Hikâyesi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDöndün dolaştık yeniden ‘End game’ yokluğuna dayandık 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYeni aşama başladı mı? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"TKP 7. Kongresi "Üzerine Çözümleme ve Eleştirel Değerlendirme... 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUHiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBarış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALÜcret asgari, yoksulluk azami… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURCHP’nin `Kürt Sorunu´, Kürtlerin sorunlarını çözebilir mi? 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERKanun önünde eşitlik 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTürkiye Yüzyılı okullarda zorbalığı niye durduramıyor? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAdaletsizliğin böylesi 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTepki oylarını yönetmek başka, iktidar olmak başka 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANZor ve kırılgan sürece girdik! 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşu5 Aralık tecavüzü… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan‘Terörsüz Türkiye’ye evet ama mış gibi yaparak mümkün mü? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİşte faturalar: Şirketi kurduğu gibi ESK ile anlaştı! ‘Genç boğalar’ hep ondan alınmış 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBahçeli–Öcalan görüşse... 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciErdoğan ne zaman iktidara gelecek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergil“Hakikat Sonrası” dünya: “Post-truth” ne demek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBireysel borçluluk gerçekten düşüyor mu? 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezBüyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUHaksızlık mı dediniz? 2.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.12.2025
12.11.2025
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025
12.10.2025
8.10.2025