Salih Tuna
AB'nin demokrasi, hukuk, insan hakları, velhasıl, yüksek insanlık idealleri adına tek söz söyleyecek yüzü var mı?
Hayır, öyle çok eskilere gitmeye lüzum yok.
Sisi darbesine karşı gösterdikleri duyarsızlığı da hadi bir kenara bırakalım.
Yıllardır “ev ödevi” vererek kapısında beklettikleri bu ülkenin insanlarının tanklarla ezildiği, savaş uçaklarıyla Meclis'in bombalandığı o 15 Temmuz gecesi için ne söylediler?
Mesela, güçlü bir şekilde ve vakitlice kınadılar mı?
Sahi, korkunç bir hayal kırıklığından ibaret olduklarını ispat edercesine sessizliğe gömülmenin dışında ne yaptılar?
O halde şimdi “ev ödevi” verme sırası bizde değil mi?
Çıplak elleriyle tanklara karşı direnen bu millettin vereceği “ev ödevini” eksiksiz yerine getirebilecekler mi bakalım…
AB'ye vereceğimiz “ev ödevi” şudur: Dünyanın neresinde olursa olsun bir ülkenin anayasası tankla tüfekle ilga edilmeye çalışılıyor, parlamentosu savaş uçaklarıyla bombalanıyor, seçilmiş demokratik iradesi silah zoruyla hiçe sayılıp o ülkenin insanları acımasızca katlediliyorsa, hulasa, demokrasi, hukuk ve insan hakları tanklarla çiğneniyorsa behemehal tepki göstermek şarttır.
Bu şart, “demokrat” olmanın hatta “çağdaş insan” olmanın biricik koşuludur.
En kısa sürede, gerekirse “hızlandırılmış eğitimle” bu hakikat fehmedilecek.
Fehmetmekle de kalınmayacak ispat edilecek. Mesela, Sisi darbe hükümetine karşı tepki gösterip, FETÖ (ve PKK'yla) mücadele eden Türkiye'ye destek verilecek.
Evet, “ev ödevleri” budur.
Bize de düşen, bu “ev ödevini kontrol için komisyon kurmaktır. Bu komisyonun başına da darbelere karşı mücadele “komiserleri” koymalıyız. E tabii, “ev ödevini” kontrol etmek için de “ilerleme raporları” falan hazırlamalıyız.
Olması gereken buydu.
Fakat bu olmadığı gibi bakın nasıl “bambaşka” bir şey oldu: AB ilerleme raporunda, “Yargıtay yürütmenin etkisine girdi” şeklinde yazdı.
Peki…
Yargıdaki FETÖ yapılanması, Fetullah'ın ifadesiyle, “teknik nakavt” tesmiye ettiği seviyeye ulaştığında, hülasa, Fetullah'tan izinsiz yargıda yaprak kıpırdamadığı dönemde AB bir kez olsun “yargı Pensilvanya'nın etkisine girdi” dedi mi?
FETÖ yerine hâlâ “Gülen hareketi” dediklerine göre, böyle söyleyemezler diyelim.
“Yargı Gülen hareketinin etkisine girdi” de mi diyemezlerdi?
Doğrusunu istiyorsanız, bunu da diyemezlerdi.
Zira, etkisine girdiğini söyleyecekleri “yapılanmanın” ABD taşeronuolduğunu Türkiye'deki şebeleklerden iyi biliyorlardı.
Lafın düzünü edelim: Sorun, “güç etkisiyle” malul olmalarından kaynaklanıyor.
O kadar ki, her daim güçlüden, güçlü networke sahip olandan yanadırlar. Haklı olan şayet güçsüzse, hiç umurlarında değildir.
Ne olursa olsun, FETÖ'nün birinci derecede yargı mensupları her şeyi bir bir itiraf ettikten sonra mahut açıklamayı yapmak nerden bakarsanız yine de utanç vericidir, diyeceksiniz.
Evet, öyledir, ama utanç duymak da algı peşinde koşanların derdi değildir.
Algı faaliyetinde birinci kuraldır: Cinayet işlerken bile “hayatını kurtarmaya çalışıyorum” diyeceksin.
Boşuna mı, Hiroşima atom bombasıyla haritadan silinirken “barış için”, Irak işgal edilirken “demokrasi için” denilmişti.
FETÖ de o ihanet faaliyetlerine “hizmet” dememiş miydi?
AB de 15 Temmuz'a karşı yüz karası duyarsızlığını örtmek için hukuktan, insan haklarından, yargının bağımsızlığından dem vurmuş çok mu?
Şayet 15 Temmuz'a karşı vakitlice tepki gösterselerdi, Prof. Atilla Yayla'nın Aydın Doğan'ın kıymetlisine yönelttiği, “Yürütme ve Yasama yargıdaki Cemaat yapılanmasına karşı harekete geçmeseydi yargıdaki Cemaat örgütlenmesi problemi nasıl çözülecekti?” şeklindeki sorusunu biz de AB'ye yöneltebilirdik.
Bununla da kalmazdık tabii…
FETÖ'nün, Yargıtay başta olmak üzere tüm yargıyı baştan sona ele geçirdiğini 2013'ten beri haykırdığımız halde neden sesimizi duymak istemediniz?
Fethullah Gülen'in, “ameliyat başladı” dediği 17 – 25 Aralık “yargı darbesine” yardım ve yataklık ettiğiniz için mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019