Salih Tuna

Salih Tuna
Salih Tuna
SABAH Tüm Yazıları
Bahçeli’ye neyin bedelini ödetmek istiyorlar?
8.02.2017
1324

 Prof. Ş. Teoman Duralı hocamız, “Omurgasızlaştırılmış Türklük” kitabında, “iki bin yıldır Türkün hâlledemediği mesele, Tonyukuk ile Bilge Hanın görüş ayrılıklarında yatan sorundur” demişti.


Bu köşecikte söz konusu görüş ayrılıklarına uzun uzadıya girecek değiliz.

Lakin şu kadarını söylemesek de olmaz: Bilge Han “melezleşmeyi” hatta “başkalaşımı” savunur. Misal, yerleşik olmayan (bozkır) Türk kültürünü terk edip “Çin medeniyetine” intisap etmekle inkişaf edileceğine inanır.

Tonyukuk, tam aksine, bu “başkalaşımın” Türklüğü mahvedeceğini düşünür. Zira ona göre bir kavim ancak kültür değerlerinin dolayımında inkişaf edebilir.

Prof. Duralı mezkur kitabında, Talas savaşı ardından Türk boylarının Orta Asya'nın doğusundan batısına doğru hicret ederek Müslümanlaştığını belirttikten sonra, Doğu'da kalıp Müslümanlaşmamış olanlar zamanla Türklüklerini yitirip Moğollaşmış yahut Çinlileşmişlerdir, der.

Devamında da, Türk milletinin seciyesine Müslümanlığın uygun olduğunu, “aydınlanmacı-maddeci- mekanikçi-sermayeci (….) çağdaş İngiliz- Yahudi medeniyeti lehine” bu mana ikliminin terk edilmesinin, Türklüğün ölümü manasına geleceğini derceder.

Hocanın kurtuluş reçetesi, aklın ışığında toparlanıp yeniden yapılanmaktır: “Taklit, teslim olma, giderek yok olmak demektir…”

Lafın burasında, meramımı tek kelimeyle hülasa etmek zorunda olsaydım, hiç düşünmeden “tavır” kelimesini seçerdim.

Zaten “tavırsız” insanın “ülküsünden” bir şey çıkmaz.

Bunları neden mi anlatıyorum?

MHP etrafında cereyan eden kavga aslında yüzeysel değil çok derinlerdedir. Ve, her şeyden evvel, “tavır” alma sorunuyla alakalıdır.

Sayın Bahçeli…

MHP'yi omurgasızlaştırmaya, melezleştirmeye, metamorfozauğratmaya, gitgide ANAP'laştırmaya çalışanlara karşı son derece “omurgalı bir tavır” ortaya koymuştur.

Bu tavır uğruna “başbakanlık” teklifini bile elinin tersiyle reddetmiştir.

Hani, PKK'nın partisi HDP, 7 Haziran seçimleri ardından, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun vekâletiyle Bahçeli'ye başbakanlık koltuğunu teklif etmişti ya, onu diyorum.

O gün bugündür Bahçeli'ye bu “tavrın” bedelini ödetmeye çalışıyorlar.

“İngiliz - Yahudi medeniyetinin” taşeronlarına boyun eğmemenin, Pensilvanya tekerine çomak sokmanın bedelini…

Dündar Taşer'lerin Erol Güngör'lerin, Alparslan Türkeş'lerin ve dahi Necip Fazıl'ların çizgisini sürdürme iradesini göstermenin bedelini…

FETÖ'nün 15 Temmuz işgaline karşı direnmenin ve bu direnişin Başkumandanı Erdoğan'ın yanında yer almanın bedelini…

Yeniçağ ülkücüsü, FETÖ'cüsü, kripto Sözcü'sü, ve Aydın Doğan'ın bilumum adamları ve AKP'li fırıldaklar hep bu tavrın bedelini ödetmeye çalışıyorlar.

Gelgelelim, Bahçeli “tavrından” zerre miskali taviz vermiyor.

Türkiye'nin bekası söz konusu olduğunda candan, maldan, makamdan pazarlıksız bir şekilde vazgeçmenin tavrıdır bu!

FETÖ'nün gösterdiği “ülküde” yol alanların veya 7 Haziran seçimleri ardından PKK / HDP'nin desteklediği bir hükümette yer almayı içine sindirebilecek olanların kolayından anlayabilecekleri bir tavır değildir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar