Salih Tuna
Üstadımız Necip Fazıl tee 1974 yılında “Sözde İslam… Bir ferdi bir ferdine kaynamaz; / Bu halde utanmadan, camide saf saf namaz!” demişti.
Şimdikileri görse ne derdi acaba?
Hadi diyelim o dönemlerde “güneşi ceketinin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanları” vardı.
Yani, inandığı dinin kitabından, kıymet hükümlerinden bihaber, bilinçsiz, şuursuz “dindarlar” söz konusuydu.
Ya şimdi?
Maşallah her bir şeyi biliyorlar. Bir ara kaynaklara indiler, kaynaklardan çıktılar; devrim peşinde koştular, ve kıtaları fethedecek kadar da coştular.
İçlerinde mebzul miktarda ilimden irfandan, hikmetten tasavvuftan söz edenler de vardı.
Peki ne oldu?
Yazık ki ne yazık, işi Umre'de kafa göz yarmaya kadar vardırdılar.
Bakıyorsun, melbusat tastamam yerinde ama gönüller tamtakır bomboş. Bir de hiç utanmadan Allah aşkı iddiası yok mu?!
Ne güzel demişti Niyâzî-i Mısrî: “Dağlar gibi kuşatmış benlik günahı seni / Günahın bilmeden gufrânı arzularsın…”
Çürüme yeni değil elbette.
Bu köşecikte “Yeni sınıfın yeni dallaması” (29 Ağustos 2008, Yeni Şafak) başlıklı yazımda Umre'de iş bitiren eski “entegrist”, yeni ihale takipçilerini yazmıştım.
Hülasa, kimi muhteremlerin vaktiyle takva zannettiğimiz o halleri yoksulluktan ibaretmiş, anladık.
E'ee, dünya, nihayetinde ahretin tarlası. Varlıkla da yoklukla da, şanla da şöhretle de sınanacaksın.
Haliyle sınavı geçenler olduğu gibi çakılıp kalanlar da olacak.
Rahmetli anneciğimin dilinden hiç düşürmediği bir duası vardı: “Ya Rabbi eyvah diyenlerden eyleme!”
Bak kardeşim…
Ölümden korkma; “eyvah” demenin fayda etmeyeceği o günden kork.
Muhyiddin-i Arabi'nin dediği gibi, “ecelin seni ölümden korur” ama “eyvah” diyeceğin günden seni hiçbir şey koruyamaz.
Fitne fesat ehlinden, bilmediğinin peşinden gidenden, müfteriden, hak hukuk tanımayandan, dünya nimetleri için envaiçeşit fırıldaklık yapanlardan yüzünü çevir.
Sayın Erdoğan'a karşı “İslamcıları” kışkırtmak için matine- suare sosyolojiyi zehirlemeye çalışan profesyonellerin zokasını da sakın yutma.
Bu bir şeytani projedir sakın unutma.
FETÖ'nün nasıl korkunç bir örgüt olduğunu bir an olsun aklından çıkarma.
“Mahrem imamlar” operasyonunda 400 MİT'çinin açığa çıktığını, TSK'da bunun 5 katının saptandığını söyleyen emekli Albay Ahmet Zeki Üçok'un şu sözlerini dikkatli dinle: “Örgüt hâlâ organizasyonunu sürdürmek, iletişimini sağlamak için çalışmalarına devam ediyor (…) Fethullah'ın hapiste olan polis müdürleri Yakup Saygılı, Ali Fuat Yılmazer ile kaçak Hakan Şükür adaydı ve sadece üç ilde Ankara, İstanbul, İzmir'de seçime girdiler. Aldıkları toplam oy 443 bindi. Bu 17-25 Aralık'tan sonra olan bir seçimdi ve FETÖ'nün terör örgütü olduğuna ilişkin savcılıkların yakalama kararları, onlarca tutuklama kararları vardı. Buna rağmen bu insanlara gitti 443 bin kişi oy verdi…”
Bu yüzbinler yok olmadı; 15 Temmuz'dan sonra daha da kriptolaştı.
Bunların içlerinde “kutsal kripto avcılığına” soyunan çakallar olduğu gibi kendilerine en uzak sivil toplum kuruluşlarına veya cemaatlere sızanlar da vardır.
Her daim agâh ol.
İki güruha dikkat et. Biri, Erdoğan'a “Reis, reis” deyip Erdoğan'ın yanında duranlara çemkirenlerdir. (Bu tiplerden biri, “Erdoğan, halife-i ruy-i zemindir ben de ona biat ediyorum,” demişti. Bir diğeri, “biz daha soru sormadan siz onu yapmış oluyorsunuz efendim” diye biatten de öteye geçmişti. İkisinin de hali meydanda şimdi.)
Bir diğer güruh; yeryüzünün tüm müstekbirlerinin saldırdığı, müstevlilerin alaşağı etmek için her yolu denediği Erdoğan'a güya “İslami endişeler” üzerinden cart curt edenlerdir.
İçlerinde samimi olanlar da var; yani, kullanışlı aptallar.
Erdoğan nefretini takip edin, ipin ucu muhakkak kripto bir FETÖ mensubuna çıkacaktır.
Bir de FETÖ'nün gölgesinde yol almaya çalışan “siyaset hırsızı” kemirgenlerin “üfürüklerine” sakın ola inanma.
Fareler üfürdükleri yerden kemirirler, sakın unutma!
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019