Yıldız ÖNEN

Egemen sınıf ve partisi
28.01.2014
1795

 Tayyip Erdoğan'la TÜSİAD, arada sırada kapışıyor, kavga ediyor görünüyorlar. Peki, bu kadar kavganın ardından değişen ne oluyor?

Birilerinin iddia ettiği gibi, TÜSİAD, Erdoğan'a komplo mu kuruyor? Ya da tersi mi geçerli; Erdoğan, TÜSİAD'a kan mı kusturuyor?

Ne oluyor?

Bir şey olduğu yok. 11 yıldır Türk egemen sınıfının alışık olmadığı bir parti iktidarda. Devletin temel kurumlarının yeniden dağılım sürecine tepkisi ve genetik olarak AKP'nin temsil ettiği kitlelerden hoşlanmaması dışında, Türkiye'nin en tuzu kuruları, en zenginleri ve servetleri AKP döneminde değişmemiş olanların oluşturduğu TÜSİAD, gidişattan memnun.
AKP'yle arada sırada kavga etseler de, günün sonunda, alan memnun satan memnun durumu var. TÜSİAD üyesi bazı gruplar, AKP'den biraz daha fazla rahatsız, bazıları ise fazlasıyla memnun.

AKP açısından da durumda bir değişiklik yok. Yeni bir sermaye sınıfını en baştan yaratmanın imkansız olduğunu gördüler. Zaten devleti kontrol eden, on yıllar içinde kökleşmiş devlet ilişkileri geleneğine sahip olan sermaye gruplarıyla, Erdoğan sesini ne kadar yükseltirse yükseltsin, günün sonunda anlaşıyorlar. AKP'den önce en zengin beş şirket, çok değişmeden AKP döneminde de en zengin beş şirket olmayı sürdürdü. Bu büyük sermaye hacmi, sert bir kaya gibi, yeni öne çıkmak isteyen sermaye gruplarına haddini bildirecektir tabii.

Bir parti, Cem Uzan'ın yaptığı gibi doğrudan bir sermaye çevresinin kontrolü altında değilse, egemen sınıfla ilişkisinde bir özerkliğe sahiptir. AKP, başka bir mecradan geldiği için, bu özerklik alanı biraz daha geniş. Ama özerkliğin, her parti açısından belli sınırları var ve AKP de bu sınırları zorlayamaz. 2001 krizinden etkilenen orta sınıfları, yolsuzluk ve kriz çıkartan devlet katındaki uyumsuzluklara karşı tepkiyi de örgütleyen AKP, büyük başarısı olarak sınıflar arasında yumuşamayı ve toplumsal istikrarı tesis etmesini gösteriyordu.

Gerçekten de AKP, büyük sermaye ile orta sınıflar arasında uyumu sağladı, orta sınıfın en cevval kesimlerini büyük sermayeye biraz daha yaklaştırdı.

Egemen sınıfın saflarında bir dizi çatlak oluştuğu bir sır değil. Dış politikada, iç politikada farklı sermaye grupları farklı çıkarlara sahipler ama bu çatlak henüz, AKP'yi bütünüyle gözden çıkartmalarına yol verecek kadar derin değil. Bu nedenle bazen AKP liderliği, TÜSİAD'ın merkezine oturduğu tartışmalar nedeniyle görünmez oluyor, silikleşiyor; bazen de TÜSİAD, AKP'nin öne çıkması nedeniyle gizleniyor.

AKP, saf AKP adlı partinin çıkarları için mi Suriye'de garip ve mezhepçi bir politika izliyor? AKP, sadece AKP dönemi zenginleri için mi Irak'la petrol anlaşmaları için deliriyor? AKP, rant ve rüşvet çarkından üyelerinin kasasını doldurmak için vahşi bir enerji, betonlaşma ve çevreyi yıkma politikası mı izliyor?

Bütün kavga gürültülerine rağmen, unutmayalım, AKP liderliği büyük ölçüde TÜSİAD'ı da temsil eder; TÜSİAD ise AKP'de kendi çıkarlarını da dile getiren neoliberal bir partinin damgasını görür.

Bizim alternatifimiz bu yüzden antikapitalist bir alternatif olmalıdır.

Yıldız Önen

[email protected]

http://marksist.org/yazarlar/yildiz-onen/13858-egemen-sinif-ve-partisi

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • egeli

    egeli

    20.09.2012 19:32

    kemal burkay deyip aydın dedikleri bu mu.yav sen ülkeden bir habersin.hadi ergenekon var hadi pkk nın tepesindekilerle can ciğer.abe kemal burkayım sürekli kürtler neden hala dağa çıkıyor neden kürtler bu kadar desdek veriyor.kandırılıyorlar diyorsan demekki kürtlerin çogu ahmak eh bu durumda biz türklerinde ahmak kardeşlerimizle daha fazla birarada yaşamama hakkımızda var.çünkü bunların ahmaklıkları yıllardır can ve para kaybına sebeb oluyor.yok öyle özerklik falan tamamen ayrılsınlar .

Yazarlar