Yıldız ÖNEN

Silvan...
19.11.2015
1820

 Ne oldu şimdi? 12 günlük kuşatma, sokağa çıkma yasağı, bombalama, cinnet hâli ne kazandırdı devlete? Kürt sorununu mu çözdünüz? Bir arada yaşama duygusunu mu güçlendirdiniz? Kürtlerin güvenini mi kazandınız? Kardeşliği mi tesis ettiniz? Sizce Kürtler artık devleti daha çok mu sevmeye başladı? Bölgeye huzur mu getirdiniz? Huzurun güvencesi olduğunuzu mu kanıtladınız? Çocuklar artık gece daha rahat mı uyuyacak?

Ne oldu şimdi?

Gerçekten, neyi başardınız Silvan’da, Cizre’de, Nusaybin’de?

Başardığınızın ne olduğu, sokağa çıkma yasağının ardından birliklerine dönen askerlere Silvan meydanlarında insanların öfke kusmasından belli.

Başardığınızın ne olduğu, binlerce insanın sıkıyönetim koşullarına rağmen barikatların üzerine yürümesinden belli.

Sıkıyönetim koşulları ilan ettiğiniz her Kürt ilinde neyse Silvan’da da başardığınız o: Kürtlerin devlete meydan okuma duygusunu güçlendirmek. Marksist literatür devletin ne olduğunun anlatıldığı pasajlarla doludur. Ama devletin ne olduğunu görmek isteyenler, bu pasajları okumak zorunda değil, devlet, pratik olarak ne olduğunu anlatıyor.

Silvan gösteriyor ki devle bir şiddet aygıtıdır.

Silvan gösteriyor ki devlet egemenlerin elindeki bir komitedir.

Silvan gösteriyor ki devlet bağımsız değildir, vatandaşların bütünü karşısında eşit mesafede duran bir örgütlenme değildir.

Silvan gösteriyor ki devlet, bir azınlığın çoğunluğu ezmesinin aracıdır.

Silvan, devletin ne olduğunu batıda yaşayan ve görmesini bilenlere göstermekle kalmadı, Kürtlerin bir cumhuriyet tarihi kadar derinlere inen devlet hakkındaki tarihsel bilincini bir kez daha pratik olarak doğruladı.

Batıda, sorunu, hendeklerle güvenlik güçleri arasındaymış gibi kodlayanlar var.

Bu doğru değil. Sorun hendek kazanlarla hendekleri kapatmak isteyenler arasında değil.

Sorun, kendi kaderini belirlemek isteyen bir halkla, o halka şiddet uygulayarak nasıl yaşamak zorunda olduğunu dayatan bir devlet arasında. Bu iki güç arasında tarafsız kalmaya çalışanlar, “Ama bu hendekler de...” diyerek cümleye başlayanlar, sorunun esasını gözden kaçırıyor.

Mesele hendekler değil! Hendekler olsa da olmasa da devlet şiddet uygulayacaktı. Sorun, Kürt halkının ezici çoğunluğunun Kürt olma siyasi bilinciyle davranması ve bir Kürt partisini, HDP’yi tercih etmesi. Sorun, Kobanê’de güçlü bir Kürt inisiyatifinin kurulmuş olması. Devlet ve AKP açısından sorunun nedeni bu.

Cizre’nin, Silvan’ın, Nusaybin’in, sokağa çıkma yasaklarının, merdiven başında hamile Kürt kadınlarının öldürülmesinin nedeni bu.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar