Yıldız ÖNEN
Çözüm süreci bittiğinden beri ne zaman iyi bir haber gelecek diye dikkat kesilmiş durumdayız. O iyi haber bir türlü gelmiyor. Gelmedikçe, karamsarlık daha fazla büyüyor, sonu olmayan karanlık bir tünelde ilerlediğimiz duygusuna kapılıyoruz.
Bu kadar çok ölümün yaşanmasına tanık olunca bazılarımız ölmekten kıl payıyla kurtulunca karamsarlığın böylesine yaygınlaşmasına şaşmamak gerekli. Fakat karamsarlığın yaygınlığını anlamak bir şey, karamsarlığa teslim olmak başka bir şey.
Karamsarlığı yenmek zorundayız.
Bunun için, bu köşede daha önce de vurguladığım gibi devletin batıda inşa ettiği korku duvarını yıkmamız gerekiyor.
Devlet bu korku duvarını adım adım inşa etti. 7 Haziran seçimlerinden sonra tüm enerjisini bu duvarı inşa etmeye harcadı. Seçimlerin ardından yaşanan her gerginliğe, patlayan her bombaya devletin yanıtı, “İstikrar istiyorsanız tek parti çoğunluğunda meclis” propagandası oldu.
AKP liderliği ve Erdoğan, “biz yoksak gerisi tufan” diyerek özellikle Gezi direnişi günlerinden beri sandık da sandık demişlerken, sandıkta açığa çıkan iradeyi yok saymakta çok hızlı davrandılar.
Suruç ve Ankara katliamları, bu korku duvarını inşa eden virajlar oldu.
Temmuz ayında Kürt sorununda savaş politikaları yeniden devreye girdi. 7-9 Eylül’de savaşta çok sayıda asker ve polisin ölmesi üzerine birçok şehirde ırkçı gösteriler örgütlendi. Korku duvarının tuğlaları adım adım inşa edildi.
Şimdi sorun, bu tuğlaların zayıf, üflesek yıkılacak kadar dayanıksız olduğunu düşünenlerin farkında olarak ya da olmayarak karamsarlık yayanların argümanlarını çürütmelerinde. Bunun için ilk adım, egemen sınıfın, hükümetin ve devletin uyumlu görünümüne rağmen çelişkilerle dolu politik eğilimlerini görmek ve göstermek. Suriye politikasında devlet hem çelişkili eğilimlere sahip hem de bölge ülkeleri içinde sürece müdahil olma şansını yitirmiş pozisyonda. Her dediğinin tersini yapıyor hükümet. İsrail’le uzlaşmaz düşmanlıktan dostluk ilişkilerine, Başika’ya asker gönderip Irak’taki her tüzel kişilikten fırça yemesine kadar, Fırat’ın batısı kırmızı çizgimizdir deyip Kürtlerin Türkiye’nin kırmızı çizgilerine aldırmamasına ses çıkartamaması, ABD’nin YPG ile artık siyasi ilişkiler de geliştirmeye başlamasını sessizce izlemek zorunda kalmasına kadar dış politikada böbürlenen bir devlete göre oldukça aciz bir devletle karşı karşıyayız.
İç politikada Kürt halkı geri adım atmış değil AKP karşısında.
Erdoğan’ın başkanlığına AKP’nin tabanının bile yüzde 40’ı karşı.
Bülent Arınç’ın çıkışı, belli ki AKP içinde ilerleyen günlerde daha da görünür olacak çatlakların varlığının kanıtı. Gülay Göktürk ve Mahçupyan gibi zor gün dostlarını bile tasfiye eden AKP içi çelişkiler, mücadele etmek için, mücadele edip kazanmak için sayısız fırsata sahip olduğumuzu gösteren birkaç örnek.
Yıldız Önen
(Sosyalist İşçi)
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.04.2021
11.03.2021
19.06.2020
8.06.2020
30.05.2020
24.05.2020
12.05.2020
26.04.2020
31.03.2020
18.02.2020