Ümit KARDAŞ
Sessiz bir ıslaklıkla geldi Eylül. Yapraklarla yıkanırken tenimiz, hüzün saçlarımızı okşamaya başladı. Kederli bir yalnızlık yerini yavaş yavaş kederli bir umuda bırakıyor. Ürkek bakışlarımız tedirgin bir maviliğe sığınıyor. Mazi bir yangının içinden çıkıp geliyor. Bir başka Eylül’e doğru yol alırken aklım zamana takılıyor.
Ahmet HamdiTanpınarzamanı değil ânı önemsediğini mısralarında anlatır.
“Ne içindeyimzamanın/
Ne de büsbütün dışında/
Yekpare geniş bir anın/
Parçalanmaz akışında.”
Tanpınar, kendisini rüzgârda uçan tüyden hafif hissederken, masmavi bir ışık içinde yüzmektedir.
Sarı sisli akşamlarda yollarımızı kaybettiğimiz sonbaharlar, ayazlarda yalınayak seviştiğimiz yıldızlar. Büyürken çocuk kalan duygularımızın sancısı ve bencil hüznümüz.Cemal Süreya, geride kalan bir aşkın Eylül’ünü anlatır mısralarında.
“Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız/
Adımlarımızın kısalığı bundandı/
Bundandı gözlerimin durgunluğu/
Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan/
Ellerin kadar ıssız/
Sen kadar zamansız molalar veriyordum/
Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz/
Eylül’dü.”
Yarım kalan şarkılar.Çabucak vazgeçilen Eylül aşklarının acısı. Cemal Süreya devam eder.
“İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin/
Şimdi yoktu bir anlamı suskunluğun/
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde/
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman/
En çok sesini aradım/
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ/
Gözlerini sildi zaman../
Dedim ya... Eylül’dü./
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.”
Eylül hem çekici, hem kahredici, hem şehvetli hem ürperticidir. Ahmet Altan Eylül’e nasıl aktığını şöyle anlatır:
“Ben eylüle akarım/
Bir hüzün gibi akarım ben eylüle, kanayan bir aşk gibi,/
siyah şallara bürünmüş, genç bir ölüm gibi akarım./
Sevişerek, ağlayarak ve ölerek akarım ben eylüle./
Her yıl, hep aynı vakitte, geniş bir ırmak gibi/
bütün hayatı berrak sularında yıkayarak gelir,/
beni ve her şeyi koynuna alarak,/
bir meçhule hüznüyle emzirerek götürür hep./
Kadınları ve hüznü eylülde severim...”
Ve Altan’a göre Eylül’de her şey zordur, her şey korkutur ve her şey beklenir.
“Eylülde aşk, eylülde acı, eylülde yalnızlık zordur,/
eylülde her şey zordur, ben eylülü onun için severim./
Eylül ışıklarında çırılçıplak ruhlar yıkanır/
Herkes her şeye kapısını aralar ‘bir aşk oluverir aşinalık’./
Ölüm kıvırcık saçlarını hayatın göğsüne dokundurur./
Aşkı ve ölümü ben hep bu ayda beklerim./
Nasıl da mahzun ve nasıl da tehditkârdır./
Ben eylülde bütün aşklardan ve kadınlardan korkarım.”
Bazen sevgilinin gidişi zamansız bir sonbahardır. Ruhumuzu bir hazana dönüştürür. Hasan Hüseyin Korkmazgil bunu öyle güzel anlatır ki:
“Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç/
Ağaçlar bükmesinler ne olursun boyunlarını/
Neden akşam oluyorum tren kalkınca/
Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince/
Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum/
Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki/
Az önceki çiçekler nasıl da diken diken/
Gitme, sonbahar oluyorum sonrası hiç.”
Turgut UyarEylül’ün arkasından seslenir.
“Sevgim acıyor/
Kimi sevsem//
Kim beni sevse/
Eylül toparlandı gitti işte.”
Hazan ve Eylül sadece hüznün, vedanın ve karamsarlığın zamanı değildir. Aynı zamanda sevgiyi ve mutluluğu yeniden var etmenin umudunu da barındırır. Özdemir Asaf bu umudu taşır.
“Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları/
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,//
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında/
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.//
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar/
Seninle yeşerdiler, seninle soldular//
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.”
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.10.2025
1.10.2025
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025