Cemil KOÇAK
1936 yılında bir Amerikan dergisinde yayınlanan yazının resmî çevrelerde de hayli yankı uyandırdığı anlaşılıyor; Asya adlı dergide yayınlanan yazı hemen Fransızcaya çevrilmiş ve Başbakanlığın dikkatine sunulmuştu. Eğer yabancı dergilerde Türkiye hakkında yazılanlara meraklıysanız, belki bu 76 yıl öncekiyle de ilgilenirsiniz diye düşündüm.
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün imzalı bir yazı, 1936’nın sonlarında ABD’de yayınlanan bir dergiye dikkatimizi çekmektedir: “Atatürk’ün Etrafındaki Zevat” başlıklı yazı, Türkiye’deki siyasî seçkinleri analiz ediyordu. Yazının o günkü havayı aksettirdiğini düşünerek özetliyorum.
Gazi’nin yakın çevresindeki kişiler belki de dönemin dünyasındaki en ilginç yönetici kadrolarını oluşturuyordu. Atatürk çok önemli mevkilere geleceklerin seçimini belirlemede hem bilge, hem de talihli olmuştu. Bu kadar devasa bir ulusal rehabilitasyon programını tasarlamak, sonra da bütün bunları sinirleri altüst edecek ve Türk halkının kaynaklarını tüketecek noktaya gelmeden gerçekleştirebilmek, basit bir yönetici enerjisinden fazlasını gerektirirdi. Türk ırkının kaderine yüksek bir inanç, sadakat, güven, yenilikçi bir ruh ve kişisel fedakârlık da lâzımdı. Bu kişilerde bu niteliklerin hiçbiri eksik değildi. Yetkilerini paylaşabilecek yeterli kadrolarının olmayışı yüzünden yükün en büyük bölümü, Gazi’nin tasarılarının uygulamaya konulmasını emanet ettiği bir düzine kadar kişinin omuzlarına yıkılmıştı.
Davanın sancaktarları
İsmet ve Fevzi Paşalar, tıpkı baştan kaybedilmiş gibi görünen bir davanın sancaktarlığını yapanın arkasında ilk defa sıralandıkları günlerde olduğu gibi, yine Gazi’nin en yakın çevresinde yerlerini almışlardı. Gazi’nin güçlü dehasının hâkim olduğu bu üçlü, eski rejime karşı bitmez tükenmez saldırılarını yöneltebilmişti. Mizaç ve karakter olarak birbirlerine hiç benzemeyen bu üçlünün mevki ve öncelik çekişmesi göstermeden on 16 yıl boyunca dayanıklı bir işbirliği içinde olması insanı kader hakkında düşünmeye zorluyordu.
Gazi, kararlarının sonuçlarını öngören, sınır tanımayan bir kararlılığa sahip, özel hayata ilişkin sıkıntılardan azade bir lider beyni taşıyordu; İsmet, ufak tefek, sessiz, inatçı ve görüşlerini her türlü tartışmada savunabilecek ince bir devlet adamıydı; Fevzi, genelkurmay başkanı, iri kıyım, sert bir konuşma tarzı olan, namazında niyazında ve ağzına alkol koymayan iyi bir Müslüman ve her şeye özünde ülkesinin savunması ve sevk ve idare açısından bakan, öncelikle asker bir kişilikti.
Gazi’nin saygınlığı öyle bir boyuttaydı ki, iradesi neredeyse kanun hükmündeydi. Ama bu iradeyi, önemli mevkilere yerleştirdiği adamlarına danışmadan göstermezdi. Fevzi, İsmet gibi arkadaşları ve diğerleri, kendilerini hiçbir şekilde onun bütün önerilerini körü körüne kabul etmeye zorlanmış hissetmezlerdi. Yine de arkadaşları, uzun süreli bir tecrübe sonunda, Gazi’nin gücüne, yargısına ve öngörüsüne de saygı göstermeyi öğrenmişlerdi.
Peki ya Gazi’den sonra?
Doğal ya da başka nedenlerle Gazi’nin sahneden çekilmesi halinde neler olabileceği sorusu sıklıkla dile getiriliyordu. Gazi’nin veliahtı kim olabilirdi? Herhangi bir selef henüz belirtilmiş değildi. Kim olursa olsun, Gazi’nin prestij seviyesine ulaşamayacağı aşikârdı. Ancak bu durum kurulan düzenin sürekliliğinde kesinti olacağı anlamına da gelmiyordu. Gazi’nin kendisinden sonraki yöneticileri önceden belirlemese de, hükûmetin sürekliliğini sağlayabilecek ve kazanımları yok edecek veya ulusun yeniden inşasını geciktirebilecek kişisel iktidar mücadelesinin mümkün olamayacağı yönde hareket ettiği görülüyordu.
Kazım Özalp’ın affedilmez hatası
Yaklaşık bir buçuk yıl önce o zaman meclis başkanı olan emekli general Kâzım Özalp, cumhurbaşkanından hemen sonra gelen bir makamda bulunduğuna da inandığından, kendisini Gazi’nin bulunduğu makamın mirasçısı olarak gördüğünü açıkça duyurmuştu. Hemen sonrasındaysa yeteneklerinin, otoritesinin önemli oranda genelkurmay başkanıyla sınırlandırıldığı Millî Savunma Bakanlığı’na aktarılmasına bizzat Gazi tarafından ikna edildi. Özalp, Cumhuriyetin inşasına yönelik katkılarının üstün niteliklerine karşın, siyasî hırslarını ihtiyatsız bir biçimde dile getirerek, gelecekte daha yüksek görevler edinebilme olanağını da yok etmiş oldu.
Gazi ve İnönü’nün benzer karakterleri
Gazi’nin ölmesi veya emekliye ayrılması halinde İsmet Paşa bütün yeteneğini kullanabiliyor olmak koşuluyla Cumhurbaşkanı’nın en makûl halefi olarak gözüküyordu. Kısa boylu, inatçı, sağır ve parlak askerî zaferlerinden haklı olarak gurur duyan İsmet Paşa, Gazi’ye ve memleketine başbakan olarak 13 yıl başarı ile hizmet etmişti. İnönü karar almaya alışkındı. Her şeyden önce o, beyni açıklıkla ve mantıkla çalışan bir gerçekçiydi. Bazen parlayan, sağlam bir askerî önderdi, hali hazırda ise kavrayışlı ve öngörülü bir devlet adamı. Kritik durumlarda enerjisi Gazi’den daha az dikkat çekerdi, ama günlük olağan işlerde belki de en sebatlısıydı. Ağırbaşlı bir cesareti vardı; özgüveni ve kararlılığı Gazi’ninkiler kadar üstün ve sınırsız değildi. Gazi’ninkine benzer iki karakterin ortaya hiçbir çatışma çıkmadan uzun süre aynı çevrede bulunması başka türlü mümkün olamazdı.
Daha az zarif bir dışişleri bakanı
İsmet Paşa’nın yabancılarla görüşmelerinde Dışişleri Bakanı her zaman hazır bulunmazdı. Kısa boylu, biraz uyuşuk kafalı ve pek çok meslektaşına göre daha az zarif olan doktor Tevfik Rüştü Aras, daha önceki kadın-doğum hekimliğine göre dikkat çekici bir biçimde kendini geliştirmişti. Yalnız olsaydı fazlaca oryantalist bir teknik benimsemeye eğilim gösterebilirdi; ancak İnönü’nün tutumu ve kabiliyetli meslektaşı Ekonomi Bakanı Celal Bayar’ın işbirliği, onun sağduyulu bir diplomatik yolda tutunmasını sağlamıştı. Nadir görülen bir fırsatçılıkla birleşen doğal kavrayışlı bir zihni ve günümüz dışişleri bakanlarının pek azına nasip olan tutarlı bir politika sürdürebilme avantajı olan Aras’ın keskin becerisinin, Türkiye’nin Orta Avrupa siyasetinde yeniden önemli bir güç durumuna gelmesinde gerçek bir katkısı olmuştu.
ANALİZ
Etkili liderlerinin kılavuzluğunda, Gazi’nin yetenekli küçük idareci grubu içinde bu birkaç adam ve bunların yanında çok sayıda daha az önemli olanlar, Türkiye’nin yeniden inşasında inanılmaz şeyler başarmaktalar. Bir halkın ekonomik ve sosyal hayatını en baştan yeniden şekillendirmek için gösterdikleri çabanın içtenliği saygı uyandırıyor. Çok zor şartlarda ulaşılan sonuçlar adeta Türk ırkının köklerinden bu ulusal ayağa kalkışı gerçekleştiren bu adamların karakter ve kabiliyetlerine büyük bir itibar kazandırmaktadır.”
İSMET PAŞA’NIN HAVACILIK MERAKI
“1930 yılında Türkiye’de bir havacılık heyetinin başı olarak Türk hükûmetinin günlerce misafiri oldum. Kalabalık bir grup,henüz havaalanı bulunmadığı için Ankara hipodromuna inen heyeti karşılamaya geldi. Başkaca birçok kişinin yanı sıra,İsmet ve Fevzi Paşalarla Millî Savunma ve Maliye Bakanları da oradaydı. İsmet Paşa hiç uçağa binmemişti. Üç askeri uçağa eşlik eden küçük bir uçakta uçması için ayarlamalar yapıldı. Pilot dışında ancak iki yolcu taşıyabilen bu küçük uçak pek rahat değildi. İsmet Paşa bu ilk uçuşunu eşi ve iki küçük oğlunu da yanına alarak kutlamakta ısrar etti. Hepsi sadece iki kişi taşımak için yapılmış küçük kabine doluştular. Ankara’nın yüzyıllarca savunmasını sağlayan eski kalenin mazgallı surlarının, Cumhuriyet’in başkentini güzelleştiren modern inşaat alanlarının, Çankaya tepesinin zirvesinde inşaatı devam eden Gazi’nin muhteşem yeni konutunun üzerinde uçtular. Yokuş üzerinde İsmet’in daha mütevazi evi üzerinde dolaşıp, Çankaya’ya çıkan caddede iki tarafa dizilmiş yabancı temsilcilikler ve büyükelçiliklerin ve önemli bir davet vesilesiyle büyük merdivenin etrafında sıralanmış özel giyimli uşakların da üstünden uçtular. Son derece tatmin olmuş olarak gülerek indiler; çocuklar ısrarla babalarından başbakanın ailesinin ve yakın dostlarının günlük kullanımı için hemen böyle bir uçağın satın alınmasını istediler.”
ABDÜLHALİK RENDA’NIN VERGİ CEZASI
Bir defasında Maliye Bakanı Abdülhalik Renda’ya pervanesi çevrildiğinde sigara yakabilen gümüşten küçük bir model uçak şeklinde çakmak hediye etmiştim. Üzerinde çok düşünmeden bu uçak şeklindeki çakmağı altı sınırdan kaçak olarak geçirmiştim. O sıralarda Renda çok sigara içiyordu. Küçük hediyemden memnun olmuştu. Ertesi gün ortak bir Türk arkadaşımız bakanın özel odasında kibrit sorduktan sonra, bakanın parmağıyla masasının üzerindeki küçük nesnenin minik pervanesini gösterişle çevirmesiyle birdenbire bir alev çıkması karşısında büyük üzüntülerini ifade etti. Misafir küçük nesneyi dikkatlice inceledi. Gösterişle, ama yapmacık bir gösterişle, Renda’yı, Maliye Bakanı’nı ithal edildiği aşikâr olan nesnenin üzerinde gümrük damgası olmadığı için önce kaçakçılarla suç ortaklığı yapmakla, sonra da kendi bakanlığı bütçeyi dengede tutmak için kibrit tekelinin gelirlerine bel bağlarken, bakanlıkta alenen otomatik bir çakmak kullanmakla ulusuna ihanet etmekle suçladı. Korkarım ki, iyi niyetlerle verdiğim bu küçük hediye Renda’ya iyi bir akşam yemeğine mal oldu. Uçak bir daha çalışma masasının üzerinde hiç görülmedi. Bununla birlikte, çakmağı daha sonraları evinde üzerinde ilginç hiyeroglif işaretler olduğu halde gördüm. Gümrük ücretini ve tekeli yasaklayıcı vergiyi kuşkusuz kendisi ödemişti- muhtemelen nesnenin değerinden on kat fazlasını ödemişti- ve hâlâ tekelci bir devlete izinsiz böyle bir nesne sokanlara verilen büyük cezayı ödemek zorunda kalmamayı ümit ediyordu.”
Kayanak:http://haber.stargazete.com/yazar/amerikali-isadaminin-gozunden-gazinin-adamlari/yazi-694868
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları













































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016