Cemil KOÇAK
Seçimin hemen ardından daha yaz aylarının ortasında CHP Genel Sekreterliği, partinin “etüd ve propaganda bürosu”nun faaliyetlerini genişletmeye karar vermişti. “Ne yapmalı?” sorusuna verilecek yanıtlar içinde bu da vardı.
Seçimin kaybedilmesinin ardından CHP merkezi bir atılım içine girmeye karar vermişti; “etüt ve propaganda bürosu” bu alanda önemli bir merkez olacaktı. Ancak büro yeni yeni kuruluyordu. “Bu nevi işlerde henüz yeni olmamız; parti merkezinde şimdiye kadar böyle bir servisin ademi mevcudiyeti” raporda vurgulanan bir noktalardı. Velhasıl “büronun henüz kuruluş devresinde bulunması”, hazırlanan notların da yetersizliğine neden olmuştu.
‘TAHAMMÜLSÜZLÜK’
24 Temmuz 1950 târihli bu raporda bile ancak temalara değinilmişti. Henüz alınması gereken çok yol vardı yani… Partililer, bu notların dışında, parti genel başkanının kurultaydaki konuşmasından, Ulus gazetesindeki yazılardan, hükûmet programının eleştirildiği Meclis görüşmelerinden de hayli yararlanmak gerekirdi.
CHP’nin ilk savunma hattı; yeni iktidarın “kendisine kuvvetli bir muhalefet yapılmasından hoşlanmadığı” fikriydi. Seçim sonrasında milletvekili tutanaklarının Mecliste görüşülmesi süresince iktidar bu anlayışını açıkça göstermişti. DP milletvekillerinin tutanaklarına yapılan itirazlar göz ardı edilirken, muhalefet milletvekilleri için soruşturmaya yeltenilmişti.
Raporda; iktidarın “tenkitten serbest ve efendice münakaşadan ve hatta bizzat muhalefetin mevcudiyetinden hoşlanır görünemekte” olduğundan söz ediyordu. Elbette raporda; bu saptamanın nedenlerine de değinilmişti: Buna göre; hükûmet programının “gereği gibi tenkidine” imkân verilmemişti. Başbakan, eleştirileri, iktidar partisine verilen oyların sâhiplerine yönelik bir “tecâvüz” olarak nitelemiş ve böylece muhalefetin eleştiri hakkını tanımadığını ilân etmişti. O kadar ki, bazı iktidar gazetelerinin başyazarları, CHP’ye savunma hakkı tanınmaması gerektiğini bile ileri sürmüşlerdi
“İFTİRA REJİMİ”
Raporda, yeni iktidarın taktikleri de şöyle sıralanmıştı: DP iktidarı “gedikten sonra, zamana kadar halk kitleleri arasında sinsi sinsi yapılan iftira ve tezvirleri açığa vurararak, muhalefeti baskı altında bulundurmak ve susturmak istemişti.” “Son üç aylık devre zarfında iktidar ve taraftarlarının Mecliste ve gazetelerde bu memlekette dün ve bugun hizmet etmiş insanları, halkın nazarında düşürmek, şerefli insanları sindirmek için ortaya attıkları çirkin isnatlar, kendileri hesabına yüz kızartıcıdır.” CHP’ye göre; iktidar muhalefete sadece iftira ediyordu.
Raporda dikkat çekci olan bir nokta daha vardı; o da, iktidar değişikliğinden hemen sonra DP’nin devlet kadrolarında önemli değişikliğe gitmesiydi. Parti görüşü ile devlet memurları görevlerinden uzaklaştırılıyor; böylece hizmet kadrosu daraltılıyordu. Böylece devlet kadrosunda bir huzursuzluk başlamıştı. Tasfiye hareketinin erede duracağı da belirsizdi.
Raporda; DP iktidarının hazırlıksız işbaşına gelmesinin en önemli kanıtı olarak da; aradan geçen üç ayda “hiçbir esaslı icraata muvaffak” olunamamış olması gösteriliyordu. Oysa vatandaşlar, “artık demagojik jest ve sözler değil, derhal müsbet icraat” bekliyordu.
‘DOĞU’DA HAREKET’
Bir önemli nokta da; “doğu kalkınması”ydı. Kaleme alınan raporda, “doğu illerinin çeşitli tarihî sebeplerden ve zaruretlerden dolayı yurdun diğer bölgelerine nazaran geri kalmış olduğu bir hakikattir” deniliyor ve ardından zamanında CHP iktidarının bu alandaki katkısı da şöyle dile getiriliyordu: “Memleketin her köşesine gösterilen hususî bir itinanın, yalnız bu illerin kalkınması bakımından değil, yurdun bütünlüğü ve millî şuurun perçinlenmesi bakımından yerinde ve zarurî telâkki edilmiştir.” CHP, hükûmetin programında bu alanda gördüğü boşluğu dile getirmişti.
Rapor gerçekten de hayli kısa tutulmuştu. Bir bütünlükten yoksun olduğu gibi, geleceğe yönelik bir muhalefet stratejisini de içermiyordu. Adeta günlük olayların bir aksinden ibaret sayılırdı. Hayli ezbere bir muhalefet söyleminin ilk adımları bile sayılabilirdi. Kapsamlı, tutarlı, iç bütünlüğe sahip, partinin ana görüşlerini her fırsattan istifade kamuoyuna sunan bir propaganda anlayışından çok uzak bir görüntü veriliyordu.
YA DÖRT YIL ÖNCE DURUM NASILDI?
Şimdi de 1946 yılı sonuna dönelim ve CHP Genel Sekreterliği için partinin basın yayın işleriyle ilgili olarak hazırlanan bir rapora göz atalım… İlk saptama; İstanbul gibi en önemli merkezde partinin propaganda vasıtası olan gazetelerin azlığı ve tesir sahasının” da sınırlı oluşuydu. Parti, İstanbul’da muhakkak bir basın kuruluşu oluşturmalıydı. Bir matbaa hemen satın alınmalıydı. İstanbul’da biri sabah, diğeri akşam olmak üzere iki gazeteye ihtiyaç vardı.
Bu arada, Tanin gazetesi elden geçirilmeliydi; bu haliyle ayakta kalmasına artık imkân yoktu. “Tanin, ciddî bir parti gazetesi haline gelebilir”di. Akşam, Son Telgraf, Vakit, Gecepostası ve Birlik gazetelerine partice yardım yapılmalıydı. Parti örgütünün bu gazetelere aboneliği sağlanmalıydı. “Akbaba İstanbul’da çıkmalı”ydı. Ayrıca, İstanbul’da haftalık siyasî ve fikrî sahada aydın muhitlere neşriyat yapacak bir mecmua” çıkmalıydı. Uus’un Ankara’daki tekel konumu bozulmuştu.
Dahası; Karagöz gazetesi “partinin malı”ydı; fakat Sedat Simavi’ye sözleşme ile devredilmişti. Ancak “bu gazete partiye taraftar neşriyat yapmak şöyle dursun, kapalı şekilde karşı partilerin propaganda saha ve tesiri altında bulunmakta”ydı. Bu edenle aradaki sözleşmenin feshine ve gazetenin Ankara’da yeniden yayınlanmasına gerek vardı. Yurt gazetesi Tarım bakanlığına devredimişt ve bu nedenle de parti bir “köylü gazetesi”nden mahrum kalmıştı. Karagöz gazetesi haftada iki kez bir “halk gazetesi” olarak yayınlanmalıydı. CHP’nin basın ve yayın alanındaki propaganda faaliyetinin iktidar döneminde bile organize edilemediğini açıkça görüyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016