Cemil KOÇAK
Tek-parti döneminde böyle bir mesele elbette yoktu; mesele; partiler rejimine geçilince, DP kurulunca başladı. Halkevleri, kimindi? Eğer CHP’ninse, Halkevleri’ni yaratan fon nereden gelmişti? Kamudan gelmişse, Halkevleri nasıl CHP’nin olabiliyordu?
CHP açısından da sıkıntılı bir durum doğmuştu doğrusu… Bir yandan, kendi yarattığı bir kurum vardı elinde ve Halkevleri, CHP’nin malıydı. Böylesi geniş bir örgütlenmeyi partinin elinin tersiyle itmesi çok güçtü. Fakat DP’nin itirazlarına karşı argüman üretmek de kolay değildi. CHP, önce topu ortada dolaştırmayı tercih etti. Elbette Halkevleri partinindi, partinin idaresindeydi; ancak herkes bu kurumdan yararlanabilirdi. Bu savunma hattı, elbette uzun ömürle olamazdı. Sonunda CHP bir karara varmak gereğini hissetti ve bu konuda pek çok rapor hazırlandı.
“KÜLTÜR YUVALARI”
1946 yılından sonra hazırlandığı belli olan, fakat maalesef kesin tarihini bilemediğimiz bir CHP raporunda; Halkevleri “kültür yuvası” olarak nitelendirilmişti. Nitekim Halkevleri idare ve teşkilât talimatnamesinin ilk maddesinde; Halkevlerinin CHP’nin altı oku ilkeleri uyarınca faaliyette bulunması öngörülmüştü. Halkevleri, buna göre, tüzel kişiliği olmayan ve CHP içinde yer alan kuruluştu.
Peki bu aşamada ne gibi formüller vardı? Raporda bunlar şöyle özetlenmişti: (a) Halkevleri ile odaları CHP’den ayrılarak, tüzel kişiliğe sahip bir kurum haline getirilebilirdi; (b) “Halk terbiyesi veya buna benzeyen bir adla Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlamak”; (c) “İller emrine vererek, her yerin kendi özeliğine göre idaresini temin etmek…”
Raporda; Halkevlerinin CHP’den ayrılmasına hiçbir partilinin rıza göstermeyeceği açıkça belirtiliyordu. Bu durumda ilk seçenek uygulanmayacaktı. İkinci seçeneğe gelince… “Tek-parti ve hükûmet halinde çalıştığımız zamanlarda her işte olduğu gibi kültür alanında da Halkevleri ve odaları, hükûmetçe yapılan ve yapılmakta olan işlerde katılmakta ve hükûmet işlerine yardım etmekte ve tamamlamakta idi.” CHP, artık yalnızca politika işleriyle ilgileneceğinden; Halkevlerinin sosyal çalışmalarının devri akla gelen bir ihtimaldi. Ancak raporda bu seçenek de elenmişti. Parti, sosyal etkinliklerle de yakından ilgilenmeye devam etmeliydi.
BİNALAR CHP’NİN…
Raporda, bütün seçenekler elendikten sonra, Halkevlerinin CHP’de kalmasının en doğru yol olduğuna değiniliyordu. Ancak, bazı faaliyetlerinin hükûmete devredilmesi düşünülebilirdi: “Spor ve yardım, köycülük kollarımızın çalışmalarından hükûmetçe madde olarak ele alınan ve devlet işlerine taallûk eden kısımları, hükûmet faaliyetine terk etmek yerinde olur”du.
Halkevlerinin tüzel kişiliği bulunmadığından, Halkevlerine ait olan bütün taşınmazlar CHP adına tapuya tescil edilmişti; yani bunlar partinin malıydı. Ama mülkiyet sorunu karmaşıktı. Çünkü; “inşaat masraflarının tamamen veya kısmen merkezden verilmesi ve parti bütçesine de hükûmetin yardım etmesi ve bir kısım masrafa da halkın iştirâk etmesi; binalarımızın mülkiyeti hakkında tartışmalara yol açmaktaydı”ydı. Hakevleri’nin masrafları şimdiye kadar şuradan karşılanmıştı: (a) merkezden yapılan yardımlar; (b) özel idareden alınan ödenekler; (c) belediyelerden alınan ödenekler… Yapılan hesaplara göre; Halkevlerine kuruluşundan 1945 yılı sonuna kadar; merkezden 7 milyon 645 bin lira; 1939 yılından 1945 yılı sonuna dek özel idarelerden 6 milyon 300 bin lira; ve belediyelerden de bir milyon 736 bin lira aktarılmıştı. Toplam maliyet 15 milyon 688 bin lira idi.
Rapora göre; özel idarelerin ve belediyelerin 1939 yılından önceki para aktarımlarını saptamak mümkün değildi. Diğer yandan, Halkevlerinin ve odalarının kendilerinin sağladıkları gelirleri de saptamak imkânsızdı. Ama bu gelirlerin çok büyük bir kısmı merkezden yapılan yardımlardı.
Halkevleri ve gelir temini konusu
Halkevlerinin hiçbir şekilde kendilerine varidat temini ile meşgul olmayacağı hakkında koyduğu prensip, bu kurumların gelir temini düşüncesinden uzaklaştırmış ve bağlı bulundukları merkezlerin vereceler ödeneklere göre çalışmalarını sağlamaya mecbur bırakmıştı. Bu madde sonradan değiştirilmişti. Artık gelir teminine çalışılıyordu.
Yanıtı için çok geç bir soru
CHP’nin Halkevleri tartışması raporuna göre raporuna göre; “Tartışmalarda Halkevleri ve odalarının mülkiyeti ile bunlardan istifade etmek şekilleri birbirine karıştırılmamalı”ydı. O halde nasıl bir formül uygun düşerdi sorusuna da şöyle bir yanıt veriliyordu:
“Partimiz hükûmetlerinin kendi partisine ve hele Halkevlerinde olduğu gibi temin ettiği faydanın münhasıran kendi mensuplarına ait olmayıp, parti kayıtlarından azade olarak bütün yurttaşları ayırt etmeyen bir kuruma yardım etmesinde gayri tabiîlik ve kanunsuzluk düşünülemez”di. Binaların mülkiyeti CHP’de kalmaya devam etmeli; bu arada; “Halkevleri idare ve teşkilât talimatnamesinin ilk maddesinde yazılı olduğu gibi; Halkevleri CHP’nin 6 Oku ilkeleri doğrultusunda çalışmalarına devam etmeliydi. Sonuçta; “bu düşünceye göre; Halkevleri ve odaları parti gayretlerine düşmeden halkın evidir denilmesinde endişe edilecek bir cihet yoktu.” CHP de, Halkevlerini “birer politika merkezi haline getirmeye” izin vermemeliydi. Hali hazırda 4.523’ü bulan Halkevlerinin parti içinde çalışmaya devam etmesi en uygun yöntemdi. Bugünden geriye dönüp bakıldığında; sormadan edemiyor insan; CHP, seçimi kaybetme ihtimaline karşı, 1950 öncesinde acaba Halkevlerini devlete bağışlamış olsaydı; DP iktidarında Halkevleri, bambaşka bir formül altında sür(dürül)ebilir miydi acaba? Acaba Halkevleri, meselâ Kültür Bakanlığı’nın çatısı altında hâlâ ayakta kalabilir miydi? Ve acaba sosyal ve kültürel bakımdan yeni bir ivme kazanmak mümkün olabilir miydi? Acaba Halkevleri yalnızca günlük politikanın gadrine mi uğradı? Yanıt için maalesef artık çok geç…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016