Cemil KOÇAK
1912 yılında kurulan Türk Ocakları’nın 100. yıldönümü nedense pek hatırlanmadı; oysa siyasi tarihimizdeki yeri çok önemlidir. 1949 yılında yeniden açıldı, ama eski gücüne hiçbir zaman kavuşamadı.
Hamdullah Suphi Tanrıöver’in başkanlığında Türk Ocakları, cumhuriyetin ilk döneminde de, tıpkı II. Meşrutiyet yıllarında olduğu gibi, hayli etkin bir örgüttü. Andolu’ya yayılmış geniş bir teşkilâtı ve önemli ölçüde üyesi vardı. İktidar partisi olan CHP ile dahi yarışabilecek konumdaydı. Bu bakımdan iktidarın gözü üstündeydi. Hele daha en başından itibaren bazı üyelerinin Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda yer alması, onu aynı zamanda da kuşkulu bir konuma sokmuştu.
Gerek ocağın faaliyetleri ve gerekse Tanrıöver’in CHP’den bağımsız tutumu, Türk Ocakları üzerinde basında da önemli tartışmalar yaratmıştı.
Türk Ocakları SCF’ye mi kayıyor?
SCF kurulduğunda, muhalefete karşı kendisinin dışında CHP’nin dayanabileceği en önemli örgüt Türk Ocakları’ydı. O kadar ki, CHP Genel Sekreteri Saffet Arıkan partinin ve hükûmetin resmî yayın organı olan Hâkimiyeti Milliye gazetesinin ocaklar tarafından teşvik edilmesini istemişti. Bu doğaldı, çünkü örgütün 250’yi aşkın şubesi ve 30.000 kadar da üyesi bulunuyordu. Siyasî arenada önemli bir güçtü ya da en azından böyle bir potansiyel taşıyordu.
Nitekim 1931 yılı başında CHP merkezine iletilen bir raporda; Konya ve Aksaray hakkında verilen siyasî bilgiler içinde, hemen her kaza merkezinde muhakkak Türk Ocağı levhası taşıyan bir binaya rast gelinmekte olduğuna değinilmişti.
Yine de ocağın faaliyetleri azdı; sadece birkaç genç burada toplanıp görüşüyordu. Hatta bazı yerlerde ocak binası aylarca kapalı kalabiliyordu. Ocak üyeleri faaliyet göstermek istiyorlar, fakat ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Bu nedenle ocaklara yön verilmesi gerekiyordu. Ellerine doğru dürüst kapsamlı programlar sunulmalıydı. Bütün bunlar hep eksik kalmıştı. Raporda daha sonra sadede geliniyordu; aslında bazı yerlerde, meselâ Akşehir Türk Ocağı’nda üyelerin duygu ve düşünceleri son derece belirsizdi. Samimi değildi. Öyle ki bu ocağın on dokuz üyesinden on sekizi bütün halinde
SCF’ye katılmıştı!
Tabela var, ama giden yok Balıkesir hakkında yazılan bir CHP raporunda ise, Türk Ocakları’nın faal ve yararlı olduğundan söz ediliyordu. Ama Erdek ve Bandırma’da örgütün metrûk kaldığı açıktı; halkın pek de rağbet etmeyeceği kişilerin yönetime girdiği ileri sürülen raporda, bu nedenle bu iki yerde ocağın etkin olamadığına değiniliyordu. Beş on kişinin bulunduğu bir oyun kulübünden ileri gidilememişti. Edirne hakkında hazırlanan bir başka raporda ise, belediye seçiminde CHP’nin aday listesine ocak yöneticisi bir avuç kişinin dışında ocak üyelerinin yarısına yakınının ilgi göstermediğinden şikâyet olunuyordu. O kadar ki, pek çok ocak üyesi iktidar aleyhine oy kullanmıştı. Unutulmasın ki, Türk Ocakları’nın ünlü isimleri Ahmet Ağaoğlu, Mehmet Emin Yurdakul ile Reşit Galip SCF’deydiler.
Ocaklar Halkevleri'ne devredildi
Sadece ocaklar değil, CHP’nin dışında bir miktar bağımsız davranabilecek tüm örgütler, Türk Muallimler Birliği ile mason dernekleri de kapatılacaktır. Bir süre sonra sıra Türk Kadınlar Birliği’ne gelecektir. Türk Ocakları, CHP içinde yer alacak olan Halkevleri’ne bizzat Atatürk’ün direktifi üzerine devredilecektir. Tanrıöver de, tek parti döneminde âdet olduğu üzere büyükelçi olarak yurt dışına gönderilecektir. Ocakların kapatılmasının nedeni, CHP’nin bu tarihten itibaren kendisi dışında hiçbir bağımsız örgüt bırakmama yönündeki kararıdır. Elbette ocakların SCF’ye olan yakınlığı da, iktidarın gözünde onu potansiyel bir muhalefet alanına dönüştürmüştü. Hatta bizzat Tanrıöver’in Atatürk’e muhalefet etmeyeceğine ilişkin güvence verdiği dahi söyleniyordu. Diğer yandan, ocakların milliyetçilik anlayışının da iktidarınki ile ne ölçüde örtüştüğü ayrı bir tartışma konusuydu; hatta ocakların dış Türklerle ilgilenmesi Turancı eğilimler olarak da tanımlanabiliyordu; bu nedenle Sovyetler Birliği’nin ocaklara karşı şikâyetçi olduğu dile getiriliyordu.
Mal varlığı açısından çok zengindi
Bir başka ilginç noktaysa, ocakların kendi kararıyla kapatılmasının tercih edilmesidir; gerçekten de 10 Nisan 1931 târihli Türk Ocakları olağanüstü kurultayı zaten ocakların CHP ile birleşmesini sağlamak adına toplanmıştı. Alınan karar gereğince Türk Ocakları’nın bütün varlığı CHP’ye geçiyordu. Bu arada belirtmek gerekir ki, ocaklar mal varlığı açısından çok zengindi. Zaten aradan geçen on yıldan daha uzun bir zamandan sonra bile hâlâ devir işlemleri bitmeyecektir!
Oysa daha 1927 yılında ocakların CHP ile devlet politikasında bir olduğu çoktan tüzüğüne yazılmıştı bile; bu hüküm, aslında kuruluşundan beri, pratikte ne ölçüde uygulanabildiği hep tartışıla gelmişse de, ocağın politika dışı kalacağını öngören ilkesine aykırıydı. Bu hüküm bile ocakların âkıbetini değiştirmeye yetmemişti!
Tek parti devri bitti; Ocaklar açıldı
Aradan uzun zaman geçti; tek parti döneminde bu konu bir daha hiç gündeme gelmedi; Tanrıöver rejimin değişmesinden sonra yeniden CHP milletvekili olmuştu; bu sırada CHP içinde de hayli ateşli bir şekilde süren milliyetçilik tartışmalarında ön sırada yer alıyordu. Tanrıöver, 1948 yılının başlarında Türk Ocakları’nı yeniden açmak isteğini belirtti. Tam bu sırada CHP’den istifa etmişti. 10 Mayıs 1949’da ocakları yeniden açtı. Açılış töreni Tanrıöver’in kendi evinde yapılmıştı. Aslında ocakların eski mal varlığını CHP’den geri almak üzere girişimde bulunmuş, fakat bundan olumlu bir sonuç alamamıştı. Ne var ki, ocakların yeniden açılması eski heyecanı hiçbir zaman bir daha aratamayacaktır.
TANRIÖVER, MİLLİYETÇİLİK VE DİN
Tanrıöver, 1947 yılının sonlarında toplanan CHP kurultayında; Halkevleri’nin “Türk Milliyetçiliği Ocağı” haline dönüştürülmesini istemişti. Kurultayda yaptığı konuşmada da, ırk kavramının reddedilmesinin doğru olmadığını belirtmişti; aksine ırk “koskoca bir hakikat”ti. Eğer bilimsel yönden incelenirse, ırkı reddetmeye imkân yoktu.
Komünizmle mücadele için din eğitimi
Fakat bilim dışında ırka yer vermemek gerekirdi: “Devlet idaresinde kana dayanan, ırka dayanan bir idare” olamazdı.
CHP’nin yeni programında milliyetçilik bahsinde “en esaslı vasfı” bu olmalıydı.
Tanrıöver, yeni dönemde dinin yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyordu; daha 1947 yılı başında CHP’ye dinî terbiye ve ahlâk eğitiminin gereğini sunmuş, fakat bu önerisi reddedilmişti. Din eğitimi gerekiyordu, resmî okulların dışında, hükûmetin dernetimi altında, eski harflerle olmamak kaydıyla, din derslerinin verilmesinden yanaydı. Tanrıöver, imam-hatip okullarının kurulmasını istiyordu. Hatta ilâhiyat fakültesine de ihtiyaç vardı; bütün bunlar komünizmle mücadele için de vazgeçilmezdi.
Türbeler yeniden açılmalı önerisi
Nihayet Tanrıöver, türbelerin yeniden açılmasından yanaydı; CHP kurultayında yaptığı konuşmada, milliyetçiliğin vazgeçilmez bir ögesi olarak dini ve dinî duyguları öne çıkarıyordu. Türbelerin açılması bu kapsamda anlamlı olacaktı.
Kurultaya verdiği önergede; “tarihî hizmetleriyle tanınmış büyüklerimizin türbelerinin açılması temennisi”ni iletiyordu; gençliğe partiler üstünde kaynaştırıcı bir milliyet duygusu verilmesi gerekiyordu.
Ahmet Emin Yalman da, 1950’de Vatan gazetesinde yayınlanan “Dinî Bir İnkılâba Doğru” yazısında Tanrıöver’i savunuyordu: “Son yirmi sekiz yıl içinde ibâdet hürriyetine tecâvüz edilmemiş olmakla beraber, Türkiye’de yaşayan Müslüman vatandaşlar için vicdan hürriyeti başka sahalarda tecavüze ve tatile uğramış, en iyi ve hayırlı maksatlarla bile olsa, dinî bir gaye etrafında topluluk kurmak yasak edilmiştir. İş bu kadarla da kalmamış; laiklik esası çiğnenerek, dinî mevzulara bir takım müdahaleler yapılmıştır.”
...VE SONUNDA DP’YE KATILIYOR
Samet Ağaoğlu, “Babamın Arkadaşları” adlı anılarında Tanrıöver’in CHP’den istifa etmeden önce de DP’ye hayli yakın durduğunu anlatıyor. Ondan sonra DP’ye daha da yakınlaşmıştı. Nitekim 1950 seçiminde DP listesinden bağımsız milletvekili adayı olacak ve yeniden meclise girecektir. Ağaoğlu’nun bu saptamasını doğrulayan bir başka işaret de, bizzat DP Genel Başkanı Celâl Bayar’ın yeniden açılışının üzerinden sadece birkaç hafta geçtikten sonra ocağı ziyaret etmesi ve eski üyelik kaydının yenilenmesini istemesidir. Ocağın hâtıra defterine şöyle yazmıştı: “İnkılâp arkadaşım Hamdullah Suphi Tanrıöver’in nezdinde geçirdiğim değerli zamanın hâtırası olarak”; aynı gün üyelik kaydını da yaptırmıştı.Bayar, Tanrıöver’in demokrasi mücadelesindeki önemli yerine de temas edecektir; daha DP kurulmadan önce CHP içinde demokrasinin kurulması yolunda verdikleri mücadelede Tanrıöver’in kendilerinden yana tutum almasından övgüyle söz edecektir. Nihayet Fuat Köprülü de, daha Dörtlü Önerge’nin görüşüldüğü sırada Tanrıöver’in kendilerinden yana çıktığını anlatacaktır.
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016