Cemil KOÇAK
Kılık kıyafet, çok kez bir çağdaşlık ve Batılılaşma meselesi olarak görüldü, algılandı; fakat bazıları için kıyafet yasakları, mesleğinin sonu anlamına da geliyordu.
Bazen sanıldığının aksine, cumhuriyette kadınların giyim kuşamına ilişkin hiçbir yasal düzenleme yapılmadı. Aksine, esas olarak 1930’lu yıllarda çarşaf ve peçe, il ve ilçelerde belediye ya da il genel meclislerinin kararları ile yasaklandı. Aksi uygulamalarda, belediye para cezasına başvuruyordu. Bazı yerlerde ise, aynı mekanizma ile terzilerin çarşaf dikmesi yasaklandı. Talep devam etse de, arzın kesilmesine gayret edildi.
Maraş’ta karadon yasaklandı
CHP Burdur milletvekili ve Maraş il yönetim kurulu başkanı olan Halit Onaran, 1936 yılının hemen ilk günlerinde parti genel sekreterliğine yazdığı bir yazıda; CHP Maraş il yönetiminin geçen Kasım ayında toplanarak, Maraş’ta çarşaf ve peçenin yasaklanmasına ve Ocak ayından itibaren de “bura halkının hemen yarısının giymekte oldukları (karadon) denilen eski (elifiye) biçimindeki şalvarla, bu şalvar üstündeki yazlık abanın da Mayıs 936’dan itibaren giyilmesinin yasak edilmesi”ne karar verdiğini bildiriyordu.
Biçuv İbrahim’in itirazı
Bu kararın ilk kısmının uygulanmasına Ocak ayında başlanmıştı. İş, valilik ve parti yönetimince “çok ciddî tutulmuş ve hiçbir sızıltıya yer verilmeden tatbikatta muvaffakiyet elde edilmişti.” Artık “bugün Maraş çarşılarında, sokaklarında çarşaf ve peçeli tek bir kadın görülmemekte, çarşafın yerini manto tutmakta”ydı. Üstelik “bu kararın ve icrasındaki tedbirlerin yaptığı tesir müsbetti.” Bu arada, “halkevlerimiz, fakir kadınlara 150 manto yaptırarak” partinin ocakları vasıtasıyla dağıtmıştı bile.
Peki, alınan yasak kararlarına karşı hiç mi itiraz olmuyordu sorusuna da yanıt verebilecek durumdayız. Maraş belediyesi, 1936 yılının Mayıs ayından itibaren aba ve şalvar giyilmesini yasak edince; şehrin Kılıçali mahallesinde oturan Biçuv İbrahim, bu kez bu işle meşgul olan 250 vatandaşın “geçinme zorlukları içinde kalacaklarından bahisle, bu kararın kaldırılmasına delalet” etmesi ricasıyla, yeniden CHP yönetimine başvurmayı uygun görmüştü. Başvuru hemen 1936 yılının ilk günlerinde yapılmıştı. Anlaşılan itiraz ciddîye alınmış ve tâ CHP Genel Sekreterliği’ne kadar yansımıştı; genel sekreter Recep Peker de, 19 Ocak’ta doğrudan CHP genel başkanlığına yazdığı bir yazıda, itiraza yer veriyordu.
Yasak kararında direniş
Öyle anlaşılıyor ki, genel sekreterlik itirazı mahalline de bildirmişti; nitekim Onaran, bu kez de Ocak ayı sonlarında yeniden genel sekreterliğe yazdığı bir yazıda, itiraza itiraz ediyordu. Yazıda, önce itirazın nedenine değiniliyordu. Buna göre, itirazcı, “karadon ve yazlık abanın kaldırılmaması”, “çünkü, bu biçimsiz kıyafetin çulunu dokuyan birkaç tezgâhın söneceği istek ve iddiası”ndaydı. Oysa, “beş on kişiyi geçmeyen bu tezgâh sahipleri valiliğe” ve parti yönetimine başvuruda bulunmuşlardı; hatta “Ankara’da bazı yüksek katlara” bile yazı yazmışlardı. Onaran kararı şöyle savunuyordu: “Bu yurttaşlara, men edilen[in] kumaş değil, kıyafet olduğunu ve köylerde köylülerimizin dilediği kıyafette çalışabileceklerini, ancak Maraş içinde bu kıyafetle gezmenin Mayıs 936 tarihinden başlayarak yasak edildiğini ve tezgâhlarının dokuyacakları kumaşı pek az bir ıslâh ile, biraz daha enli dokumak şartıyla, setre pantolon biçiminde dikilmek üzere, pekâlâ sür[dür]ebileceklerini, uygun bir dil ile anlattık. Hatta burada vaktiyle daha iyi iş yaparlarken, gün geçtikçe düşkünleyen el tezgâhları sahiplerinden bir kooperatif vücuda getirmeye çalışıyoruz. Bu birkaç tezgâhın, zamanın icablarına uymak istemeyen ve kendi faydalarını anlamayan kimseler olduğunu, bununla beraber bu yurttaşların sanatlarını körletmemek için ne yapmak lâzımsa yapılacağını (…) arz ederim.”
Çok açık ki, itirazın nedeni tamamen ekonomikti. Maraş yöresinde geleneksel kıyafetin hammaddesini dokuyan tezgâh sahipleri için hayat basit bir yasaklamayla zorlaşmıştı. Bildikleri ve alıştıkları iş, bundan sonra sona eriyordu. Ürettikleri mala talep kalmayınca, tezgâhları boş kalacak ve sonuçta işsiz kalacaklardı. Diğer yandan; kıyafet mecburiyetinin şehir içiyle sınırlanmış olması da dikkat çekicidir. Köylere ve köylülere yönelik bir yasak kararından asla söz edilmiyordu.
CHP MARAŞ YÖNETİMİNİN KARARI
Anlaşılan süreç şöyle işliyordu: Önce CHP yönetimi ilde veya ilçede neyin yasaklanacağına karar veriyordu; ardından da belediye ya da il genel meclisi bu kararı resmîleştiriyordu. Yasağın uygulanmasının denetimi de belediye zabıtasına kalıyordu. Şimdi de Maraş’taki sürece bir göz atalım: Yasal toplantı tarihi 8 Kasım 1935 olmasına karşın; 4 Kasım’da gerçekleştirilen CHP’nin gayri resmî toplantısında; Maraş valisinin de katılımıyla, “çarşaf ve peçe ile Maraş’ın biçimsiz erkek kıyafetlerinden (karadon) işi” konuşulmuştu. İl başkanı Onaran ile valinin açıklamalarından sonra, bir sonraki toplantıda verilmek ve “karar altına alınmak üzere” kendilerinin verdikleri önerge oybirliği ile ve “sevinç”le kabul edilmiş ve yine bütün üyelerce imza altına alınmıştı. Önerge şöyleydi: “Türk kadınının yüksek duygularına ve medenî düşüncelerine taban tabana aykırı olan ve Türk malı olmayan çarşaf ve peçenin, yurdumuzun her tarafında yapıldığı gibi, Maraş’ta da kaldırılması ve bunun için”, Ocak 936 birinci gününe kadar süre verilerek, “bu tarihten sonra bu kıyafette gezenlerin men’i; erkeklerimizin öteden beri kullandıkları (karadon) tabir edilen kıyafette, bugünün icabatına asla uymadığından, bu kıyafetin ve kolsuz yazlık abanın 1 Mayıs 936 tarihinden itibaren kat’îyen men’i ile yerine setre ve pantolon ikâmesi.”
MERAKLISI İÇİN NOTLAR
Meslekdaşım Doç. Dr. Hakkı Uyar, 1996 yılında Toplumsal Tarih dergisinde “Çarşaf, Peçe ve Kafes Üzerine Bazı Notlar” başlığıyla bir araştırma yayınlamıştı. Dr. Uyar yazısında, yasakları inceliyor ve CHP içindeki tartışmalarıaktardıktan sonra da; yerel gazetelerden elde ettiği bilgilerden hareket ederek, özel olarak Bodrum, Fethiye, Adana, Bursa ve Trabzon’daki kıyafet yasaklarına ilişkin geniş bilgi veriyordu. Yazının asıl konusu, Trabzon’daki yasaklardı. Benim gördüğüm kadarıyla pek çok il ve ilçedeki bu türden yasaklamalar konusunda yerel bilgilerimizi genişleten araştırmalar pek de yapılmadı. Oysa yerel basından bu yasaklamalar izlenebilir. Belki ufak tefek tepkilere ilişkin de bilgi edinmek mümkün olabilir. Böylece özellikle kadınların giyim kuşamına ilişkin yasaklamalar hakkında fazla bilgiye sahip olabiliriz. Cumhuriyetin toplumla kurduğu temas çerçevesinde kıyafet konusu hayli ağırlıklı bir yer tutuyordu. Erkekler için daha sıkı kurallar, yasalarla belirlenmeye çalışılmıştı. Şapka kanunu buna iyi bir örnektir. Fakat kılık kıyafet yasası çıkarılmadı.
Şapka kanunu II. Mahmud’un etkisi
Aslında şapka kanunu da, II. Mahmut’un fes kuralının bir devamı sayılabilir. O zaman da fes, resmî olarak kabul edildiğinde, hayli tepki doğurmuştu. Yaklaşık 100 yıl sonra gündeme gelen ve fesin yerini alan şapkaya karşı da muhalefet sert oldu. Belki de asıl şaşırtıcı olan nokta; İslâma aykırı olduğu gerekçesiyle II. Mahmut’un fesine karşı çıkma ihtiyacını duyan toplumun, 100 yıl kadar sonra, bu kez fesin İslam’ın bir sembolü olduğuna inanmaya başlaması ve fesi bu kez İslâm adına sahiplenmesidir. Bu örnek, toplumların tarihsel sahnede kısa süre sayılabilecek bir zaman diliminde, inançlarının nasıl değişebileceğine, hatta tam zıddına dönüşebileceğine güzel bir örnektir. Toplumların genellikle muhafazakâr bir tabiat gösterdiği genel bir doğrudur; fakat muhafazakârlığın içinin nasıl doldurulduğu değişkendir. Ezelden ebede doğru, içeriğinde hiçbir değişkenliğin olmadığı muhafazakârlık aramak, beyhûde bir çaba olabilir!
BAŞKA YERLERDEKİ UYGULAMALAR
Elbette yasak kararları sadece Maraş’ta alınmadı. Elimizde Sinop, Muğla ve Yozgat’ta da benzer yasak kararlarına ilişkin bilgi ve belgeler bulunmaktadır. Bir başka yazıda bunları da sizlerle paylaşmayı arzu ediyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016