Cemil KOÇAK
27 Mayıs’ın Bakanlar Kurulu tutanaklarında 10 Kasım töreni tartışması, bize bu tarihte tören programını değiştirmeyi düşünenlerin bulunduğunu gösteriyor.
27 Mayıs’tan birkaç ay sonra 10 Kasım’a sadece bir gün kala, 9 Kasım’da toplanan Bakanlar Kurulu’nda ertesi gün törenin nasıl düzenleneceği yönünde hâlâ kesin bir karara varılamadığından dolayı şikâyetçi olan bakanlar vardı. Gerçekten de o günkü görüşme tutanaklarına bir göz atmak, bu konuda uyarıcı olacaktır.
10 Kasım tartışması
Toplantıya başkanlık eden Dışişleri Bakanı Selim Sarper, Millî Birlik Komitesi’nden (MBK) bir üyenin beyanı üzerine, valiliklerden konunun açıklığa kavuşturulmasını isteyen telgraflar alındığını haber veriyordu. Valilikler soruyorlardı: Bu açıklamaya göre mi hareket edeceklerdi; “yoksa bayrakları yine yarıya indirip, gazinoları kapatacak”lar mıydı? Sarper de konuya hâkim değildi; meseleyi MBK’dan sormuştu. Fakat MBK’nın da açıklamadan haberi yoktu. Ulaştırma Bakanı ve MBK üyesi Tümgeneral Sıtkı Ulay, “herhalde on dakika sükûtumuzu yine yapacağız ve bayrakları ilk gün yarıya indireceğiz” diyecektir. MBK üyesi Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ’ın açıklamasını esas alan gazeteler, meseleyi ‘MBK bu şekilde karar vermiştir’ şeklinde aksettirmiş olacaklardı.
Sarper ise, Dışişleri Bakanlığı’nın bütün yurt dışı temsilciliklerine bayrakların yarıya indirilmesi yolunda talimat verdiğini bildiriyordu. “Yapacakları merasimi de takdirlerine” bırakmışlardı. Millî Savunma Bakanı emekli Korgeneral Hüseyin Ataman da, “bize resmen bir şey intikâl ettirilmediğine göre, yapacak bir şey yoktur” diyordu. Daha önce yapılan açıklamada; “Atatürk hakkında bir hafta müddetle konuşmalar yapılacaktır” denilmişti. Fakat bu talimatı valiliklere kim ulaştıracaktı; bu konu belirsizdi.
Yeni tören düzeni nasıldı?
Ulay, bu soruları şöyle yanıtlayacaktır: “Arkadaşlar gidecekler; Atatürk hakkında konferanslar verecekler. Öte yandan, münhasıran [sadece] ilk günkü merasim için bir itiyat teessüs etmiştir [âdet oluşmuştur]. Eskiden bazı merasim[ler] yaparlardı. Bilhassa 1950 [yılı]na tekaddüm eden günlerde Atatürk’ün mesajı okunurdu. Reisicumhurun demeci okunurdu. İş sükûttan ibaret olacaksa, basit oluyor. Esasen son defa yapılanlar, günün mânâsını canlandıracak bir mahiyet taşımıyordu. [MBK’daki] arkadaşların sözleri, başka başka gazetelerde ayrı ayrı şekillerde çıkmıştır. Arkadaşların kanaati, bayrakların ilk günü dahi indirilmeyeceği mânâsında değildir. Bütün bir hafta zarfında Atatürk’ün şahsiyeti hakkında halkı tenvir etmekten ibarettir. Yarın için bizim öteden beri teessüs etmiş [oluşmuş olan] itiyatlardan başka yapacak bir şeyimiz yoktur.”
İçişleri Bakanı Tümgeneral Muharrem İhsan Kızıloğlu’na göre; “mesele, malûm olan eski ihtifâl [saygı] sisteminden az çok ayrılmayı icab ediyor’du. “Sadece Atatürk’e saygı ve sevgi ifadesinden başkaca aşağıdaki hususlar da yapılacaktır” denmişti. “Şimdi gazeteciler soruyorlar”dı: ‘Biz eskiden ilk günü siyah başlıklarla çıkardık. Şimdi gazetenin başlığını kırmızı mı yapacağız?” diyorlardı.
Maliye Bakanı Ekrem Alican; “bunun üzerinde durulmaya değer bir husus olduğu muhakkak”tır diyordu. Ve şöyle devam ediyordu: “Şimdiye kadar Atatürk’ün ölümü[nün] yıldönümü bir matem günü olarak kabul ediliyordu. Buna göre icabı yerine getiriliyordu. Bu arkadaş verdiği beyanatta, ‘Atatürk’ün ölüm günü, bizim için bir bayram günüdür” der. ‘Bu vesile ile biz bir Atatürk haftası yaşatacağız’ der. Bunun tamamiyle işin maiyetini değiştirici bir fikir olduğu muhakkaktır. Bunun bir de merasime taallûk eden [ilgilendiren] fiilî hâlleri var[dır]. O da, matemi ifade eden bir hava içinde oluyor. Bu başka; bayramı yaşatmak [ise] başkadır. Radyolarımız ne yapacaklar? Yine susacaklar mıdır? Bu arkadaşımızın fikrinin eski geleneklerin aksi mahiyette olduğu muhakkak[tır].” Alican şunu da soruyordu: “Bu arkadaşın fikri MBK’nın matbuata [basına] aksetmiş fikri midir?”
Bu soru üzerine Kızıloğlu, meseleyi MBK üyesi Kurmay Yarbay Sezai Okan’a sorduğunu açıklayacaktır. Fakat aynı sabah sekiz buçuğa kadar kendisinden hiçbir cevap alamamıştı. Bunun üzerine valiliklere, “eski şekilde yapılacaktır” diye cevap vermişti. Alican da bunu tatmin edici bir formül olarak görüyordu: “O hâlde biz bunu şahsî bir mütâlaa [görüş] olarak kabul ediyoruz.”
Programın ayrıntıları
Millî Eğitim Bakanı Bedrettin Tuncel ise, yeni öngörülen tören programı hakkında genişçe bir açıklamada bulunma ihtiyacını hissetmişti. Buna göre; MBK üyesi Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ, kendisine Millî Eğitim Bakanı olması dolayısıyla gelmiş ve Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’dan 17 Kasım’a kadar eski şekilde bir program tatbik edilmeyeceğini söylemişti. Bu program içinde elbette MBK tarafından düşünülmüş geniş bir yenilik vardı. Özellikle okullar dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı bir hafta önce valilikler kanalıyla Millî Eğitim Müdürlükleri’ne ayrıntılı bir bildiri göndermişti. Özetle; bir hafta boyunca okullarda ilgili öğretmenler tarafından Atatürk hakkında öğrencilere bilgi vermek ve onun devrimci yönünü belirtmek amacıyla bir takım konferanslar ve toplantılar düzenlenecekti. Yine bu programa paralel olarak aynı gün matbaadan çıkmakta olan bir kitapçık da basılmıştı. İçinde üç yazı vardı. Kitapçık 25 bin adet basılmıştı ve gerekirse baskı sayısı artırılacaktı. Kitapçık ilgili makamlara iletilecekti. Bu, “memleketimizdeki Atatürk’ün eserlerini belirten bir kitapçıktı.” Atatürk’ü anmak için Millî Eğitim Bakanlığı olarak alınan kararlar bununla sınırlıydı. “Fakat işin törenlerle ilgili resmî cephesi, daha ziyade resmî makamları ilgilendiri”yordu.
MBK’da kararlar nasıl alınır
Sanayi Bakanı Şahap Kocatopçu da bu karışıklıktan dolayı şikâyetçiydi; eğer MBK’da bu gibi idarî kararlar alınacaksa, bu kararların onunla bizzat ilgili olan bakan aracılığıyla ilânı herhalde daha yararlı olurdu. Karışıklıkları önlemek için böyle davranmak gerekirdi. 10 Kasım töreninin uygulaması konusunda hükûmetle MBK arasında bir anlayış farkı varsa, bu memleket çapında bir tereddüt uyandırabilirdi ve bu da olumlu sonuçlar vermezdi. Bu küçük örnekten yararlanılarak, bundan sonraki uygulamalarda alınan kararların önce ilgili bakanlığa iletilerek, daha sonra kamuoyuna duyurulmasında yarar vardı.
İmâr ve İskân Bakanı Fehmi Yavuz; 10 Kasım günü eskiden olduğu gibi İçişleri Bakanlığı’nca verilen talimat gereğince hareket edileceğini belirtiyordu. “Diğer altı gün de Millî Eğitim Bakanlığı’nın göndereceği programla Atatürk’ün rûhu canlandırılırsa, çok yerinde olacaktı”. Bu arada Tuncel; 10 Kasım’da Devlet Operası’nda bir Atatürk korosunun çalınmasının kararlaştırılmış olduğunu da hatırlatıyordu. Cemal Gürsel’in emriyle kendisi de burada bir konuşma yapacaktı. Sarper görüşmenin bu aşamasında; Ulay’ın MBK’nın kararını öğrenmek üzere toplantıdan ayrıldığını açıklamıştı. Toplantı kendilerine karar bildirilinceye kadar diğer konularla devam edecekti. Ancak bu konu bir daha gündeme gelmeyecektir.
YETKİ KARMAŞASI
MBK üyesi Kurmay Albay Osman Köksal’ın “Millî Birlik Komitesi üyelerinin salâhiyet [yetki] almadıkça Komite namına [adına] konuşma yetkisine sahip olmadıkları halde [Kurmay Yüzbaşı] Özdağ Muzaffer’in Atatürk’ün ölüm yıldönümü münasebetiyle konuşma yapması dolayısıyla bu konuda müzakere [görüşme] açılmasına dair takriri [önergesi]” MBK’nın 9 Kasım 1960 tarihli toplantısında görüşüldü. “Takrir, müzakere sırasında geri alındığından ve yırtılmış bulunmasından zabta aşağıdaki şekilde özet olarak geçirilmiştir: Millî Birlik [Komitesi] üyeleri, salâhiyet almadıkça Komite namına konuşma yetkisine malik [sahip] değildir. Muzaffer Özdağ’a Atatürk’ün ölüm yıldönümlerinde bayrakların yarıya indirilmemesi ve gazetelerin siyah başlık kullanmalarına lüzum olmadığı hakkında Komite adına yaptığı konuşma için salâhiyet verilmiş midir?” (“Millî Birlik Komitesi Genel Kurul Tutanakları”, Cilt: 3, 34. Birleşim, (9 Kasım 1960), s. 3-7.)
Ümit Özdağ da şu bilgiyi vermektedir: “10 Kasım’da Komite’de [Muzaffer] Özdağ’ın Kasım’ın yedisinde verdiği bir demeç yüzünden tartışma çıkmıştır. Özdağ, ‘Atatürk anılmayacak, yaşayacaktır. Bunun için 10 Kasım’da bayrakların yarıya inme[me]sini, gazetelerin siyah başlıklarla çıkmamasını istiyoruz.’ demiştir.” Cumhuriyet Gazetesi’ne verilen demeç, gazetenin 8 Kasım 1960 tarihli sayısında yayınlanmıştır. “[Osman] Köksal, demecin Komite adına verilip verilmediğini öğrenmek için bir takrir vermiştir.” Özdağ, “Menderes Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri ve 27 Mayıs İhtilâli”, Boyut Kitapları, İstanbul, 1997, s. 369. Aynı bilgi Abdi İpekçi ile Ömer Coşar’ın “İhtilâlin İçyüzü” kitabında da vardır. Kitabın yeni baskısı İş Bankası Yayınları’ndan geçende tekrar yayınlandı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016