Cemil KOÇAK
Türbe ziyaretleri gündelik yaşamın alışılagelmiş ritüellerinden biridir. Fakat türbelerin, tek parti iktidarı döneminin sonuna kadar, ‘Din ruhu ile alakası olmayan batıl itikatın yeni rejime karşı irtica merkezi’ gösterilerek kapatıldığı bilmem şaşırtıcı gelir mi?
Kapatılmasının ardından yirmi yıldan uzun bir zaman geçtikten sonra rejimin değişmeye başlaması ile birlikte laiklik anlayışı iktidar açısından da yeniden gözden geçirilmesi gereken bir konu olmuştu.
CHP ve türbelerin yeniden açılması
1947 yılının Kasım ayında toplanan CHP yedinci kurultayı, parti içindeki laiklik konusunda farklı tutum alan tarafları ortaya koyması bakımından da ayrıca ele alınmayı gerektirir. Daha önceleri de parti içinde CHP’nin klasik laiklik anlayışından farklı görüşleri gündeme getiren Hamdullah Suphi Tanrıöver, kurultayda türbelerin yeniden açılmasına ilişkin olarak şu görüşleri ileri sürecektir:
“Uzun senelerden beri, 1925’den beri tarihimizi yapmış olanların türbeleri kapalıdır. Ben bu husustaki fikrimi 25 sene evvel müdafaa ettiğim gibi, bir parti içtimaında da söylediğim gibi, İstanbul Üniversitesi’nde de söyledim. Gazeteler yazdılar. O vakit söylediğim gibi şimdi burada soruyorum: Milliyetçi kurultay, Türk gençliğinin yetişmesi mevzuu bahis olduğu zaman, Türk tarihini yapanların türbelerinin niçin böyle bırakılmış olduğunu bir dakika düşünmek istemez mi? (...)
Bundan 25 sene evvel Büyük Millet Meclisi’nden İcra Vekilleri Heyeti’ne intikal eden bir teklifi kanuni dolayısıyla türbelerin kapatılması mevzuu bahis oldu. O zaman Devlet Reisimiz içtimaya geldi. Onun içtimaya geldiği vakit mühim bir kanunun, mühim bir meselenin mevzuu bahis olacağını bilirdik ki, meclisten gönderilen kanun teklifi okundu. Türbelerin kapatılması mevzuu bahisti. (...)
Bizde maziye doğru bir hareket başladı. (...) Çanakkale’de Süleyman Paşa ile Namık Kemal’in türbesi oradaki subaylarımız tarafından tamir ettirildi. Daha büyük bir eser karşısında duruyor. Barbaros’un türbesi tamir edildi, etrafı temizlendi, güzel bir heykeli yapıldı. (...) Milliyetperverlik mevzuu bahis ise, bunun tahakkukunu canla başla istiyorsak, tarihimize büyük hizmet etmiş olanların türbelerini tamir edelim, açalım.”
Tanrıöver’in parti programının milliyetçilik ilkesine ilişkin maddesi vesilesiyle yaptığı bu konuşmanın esas mihenk taşı, milliyetçilik ile dinsel ya da manevî alan arasında kurulacak bağın türbeler aracılığı ile sağlanmasıydı. Türbelerin açılması konusu uzun yıllardan sonra bu şekilde ilk kez gündeme gelmiş oluyordu. Bu talebin muhalefetten değil de, iktidardan seslendirilmiş olması ise dikkat çekicidir.
Tanrıöver, kurultaya verdiği bir önergede, “tarihî hizmetleri ile tanınmış büyüklerimizin türbeleri açılması temennisi, hükûmetimize ve Türk gençliğine partiler üstünde kaynaştırıcı bir milliyet duygusu verilmesi için Halkevleri ve Halk Odaları teşkilâtının nizamlandırılması için CHP Divanı’na salâhiyet verilmesini teklif ederim” diyordu.
Millî Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu, mecliste yaptığı açıklamada, “Türbeler meselesine gelince... Bizim iftihar ettiğimiz büyük adamlarımızın türbeleri bizim için bütün büyük tarihî eserlerimiz gibi mukaddes ve mübarektir. Onda hiç şüphe yoktur. Nitekim Cumhuriyet Hükûmetleri bunları müzeler idaresine tevdi etmiştir. Türbelerimizin müzelere bağlı tanzim edilmesini, idare edilmesini ve ziyaretçilere açılmasını arzu ederim. Temenni ederim ki, bunun başarılması bana nasip olur.” şeklinde konuşmuştu.
Yeni yasa tasarısı
İlgili yasa tasarısı Mart ayında meclisin gündemine gelecektir. Tasarı, 21 Ocak 1950 tarihinde Başbakan Şemsettin Günaltay tarafından TBMM’ye sunulmuştu. Cumhuriyet gazetesi, daha Şubat ayının ortalarında, tasarının yasalaşacağından o kadar emindi ki, yasa değişikliğinden hemen sonra Yavuz Sultan Selim ile Fatih Sultan Mehmet’in türbelerinin hemen açılacağını haber veriyordu.
Yasa tasarısının gerekçesinde ise şöyle denilmişti: “Tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklarla bir takım ünvanların men’i ve ilgasına dair 677 sayılı kanun, 1926 tarihinde gerçek din ruhu ile alâkası olmayan batıl itikatların ve yeni devlet rejimine karşı her türlü irticaî hareketlerin önüne geçilmek üzere çıkarılmış bir kanundur. O günden bugüne kadar geçen zaman içinde memlekette müsbet bilgiler ve kültür okuma-yazma çağındaki çocukların % 60’ına yakın bir miktarını okula sevk edecek derecede ilerlemiş ve hayatın devamlı surette değişen şartları içinde gerçek bir dünya görüşü halkımız arasında oldukça yayılmıştır. Bugün cehalet sebebiyle yer yer bazı batıl itikatlara rast gelinse bile, bunlar artık halkın yolunu şaşırtacak bir tesire malik değildirler. Rejime bağlılığın ise, memleket için bir ölüm kalım meselesi olduğu hemen hemen bütün vatandaşlarca anlaşılmış bulunuyor.
Bu bakımdan hükûmet, bugün için evvelce seddedilen türbelerden Türk büyüklerine ait olanlarla sanat değeri bulunanların bir müze gibi temizlenip tertiplenerek ziyarete açılmasında kanunun hedeflerine aykırı bir hal ve rejim için bir mahzur görmemektedir. Bu gibi yerlerin Millî Eğitim Bakanlığı’nın kararı ve murakabesi [denetimi] ile açılmasındaki belli başlı faydalar da şunlardır: (a) Millî mehafirimiz ve sanat eserlerimiz cemiyetimiz içindeki yerlerini alacak ve yeni yetişen Tür nesillerine daha yakından tanıtılacaktır; (b) Anıt mahiyetindeki birçok binalar harap olmaktan kurtarılarak, vatanımızda ‘mahallî renkler’den bir değer teşkil edenlerin muhafazası mümkün olacaktır; (c) Tarihî şahsiyetlerimize ve eski eserlerimize karşı alâkasızlığımız hakkında mevcut iddiaların yersizliği belirecektir.” Hükûmetçe hazırlanan tasarının ilk maddesinde de şöyle deniliyordu:
“Tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklarla bir takım ünvanların men’i ve ilgasına dair olan 677 sayılı kanunun birinci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
‘Türbelerden Türk büyüklerine ait olanlarla sanat değeri bulunanlar, Millî Eğitim Bakanlığı’nca umumî ziyarete açılabilir ve buralara bakım için gerekli memur ve hizmetliler tayin edilebilir. Açılacak türbelerin listesi Millî Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanır ve bakanlar kurulunca tasvip olunur.’
Millî eğitim komisyonu raporunda da, “tasarının inkılâp kanunlarımızdan birisinin tadiline taallûk etmesi ve halk psikolojisi bakımından önemli görülmesinden ötürü üzerinde geniş tartışmalar yapıldı” deniliyor ve “komisyonumuz, fatihlerin, kumandanların, vezir, sadrazam vesaire gibi askerlik ve idare işlerinde devlete büyük hizmetler etmiş ve tarihe böylece mal olmuş bulunan Türk büyüklerinin türbeleriyle edib, şair, âlim, sanatkâr, vatanperver olarak amme vicdanında yer tutmuş ve böylece tarihe mal olmuş Türk büyüklerine ait türbelerin de kapalı kalmamalarını, ancak mimarî kıymeti haiz olsa dahi, şeyhlerin, dervişlerin, müritlerin, seyitlerin, babaların, emirlerin, nakiplerin türbeleri açılırken, hükûmetin fevkalâde hassas davranıp, bu sahada ölçülü hareket etmesi hususuna önem vermiştir” şeklinde bir sonuca ulaşılıyordu.
Meclis görüşmesi
Tasarının mecliste görüşülmesi sırasında söz alan CHP milletvekili Sadi Irmak, aynı konuda kendisinin de bir tasarı hazırladığını, fakat hükûmetin tasarısını görünce, kendi tasarısından vazgeçtiğini belirtiyordu. Irmak, “Bu tasarı ile Türk büyüklerinin, büyük ecdadımıza ait türbelerin lâyık olduğu tazimi görmeleri, tekke ve zaviyelerin seddine dair olan kanuna asla bir taaruz teşkil etmez... Bilakis yetişmekte olan ve ebediyete kadar gidecek olan Türk milletinin tarih şuurunu diri ve canlı tutmak için birinci derecede bir tedbir olacaktır.” diyordu. Irmak, bütün Türk büyüklerinin mezarlarının temizlenmesini ve türbesi olmayanların dahi açılmasını istiyordu. CHP milletvekili ve emekli general Vehbi Kocagüney de, hurafelerin artık tamamen temizlendiğini ve bu nedenle türbelerin yeniden açılmasının bir mahsuru olmadığını belirtiyordu. Millî Eğitim Bakanı Banguoğlu da, “Şu kanaatteyiz ki, türbelerin ve tekkelerin kapanmasını âmir olan kanun, hiçbir veçhile Türk büyüklerinin yüksek adlarının tebcilini ve yattıkları yerlerin ziyaretini men etmek kasdiyle yapılmış bir kanun değildir. O kanun bizim büyük adamlarımızın mübarek mezarlarını bir nevi hurafe kaynağı haline getirmiş olan bir zihniyeti ortadan kaldırmak için çıkarılmış bir inkılâp kanunudur.” diyordu.
CHP milletvekili Hulusi Oral ise, tasarı ile Millî Eğitim Bakanlığı’na verilen yetkiye karşı çıkıyor, bakanlığın bu konuda takdir hakkı olmasını doğru bulmuyor ve tasarının birinci maddesine “selâtine ve Türk büyüklerine ait” ibaresinin eklenmesini istiyordu. Oral, “açılabilir” ifadesi yerine “açılır” ifadesini de tercih ediyordu. Bu eleştirileri yanıtlayan Banguoğlu da, açılacak olan türbelerin listesinin tasarıya eklenmesinden yana olmadığını, “açılabilir” ifadesinin yerinde olduğunu, çünkü türbelerin tedricen ve ancak hükûmet kararı ile açılabileceklerini hatırlatıyordu. Eğer “günün birinde bir türbede bir hadise olursa”, o türbe hükûmet kararı ile yeniden kapatılabilecekti. Türbeler bundan böyle hurafe kaynağı da olmayacaklardı. Irmak, “Eğer bir gün gayri memul olarak, muhal olarak bir Türk büyüğünün mezarı bir şeriatçılık hareketine merkez olursa ki, muhal sayıyorum, hükûmet orayı kapatabilecektir.” şeklinde konuşuyordu. Oral’ın önerisi reddedilecek ve tasarı kısa görüşme içinde herhangi bir tartışma olmaksızın kabul edilecektir.
Yeniden açılan türbeler
Bazı türbelerin açılabilmesine imkân verilmesinden hemen sonra, yasanın ilk uygulaması, İstanbul’da Koca Mustafa Reşit Paşa türbesinin İstanbul valisi ve belediye başkanı Fahri Kerim Gökay tarafından törenle açılmasıdır. Diğer yandan, Tahsin Banguoğlu da, Bursa’daki Osman Gazi, Konya’daki Gazi Alaaddin ile Âşık Paşa ve Akhisar’daki Nasrettin Hoca türbelerinin açılacağından söz ediyordu. Bunu Gazi Osman Paşa türbesinin açılması izleyecektir. Türbe, yine törenle ve Gökay tarafından açılmıştı. Barbaros Hayrettin Paşa türbesinin aynı şekilde açılmasını, Kanuni Sultan Süleyman türbesinin açılışı takip eder. Yavuz Sultan Selim türbesinin açılışını Sultan Osman Gazi ile Orhan Bey’in türbelerinin açılışı izler. Vatan gazetesine göre 125 türbe daha açılacaktır. Ancak gazete bir sonraki haberinde bu rakamı yirmi ile sınırlandıracaktır.
Neden 1947?
Türbelerin yeniden açılmasının tek-parti döneminden sonra olması elbette şaşırtıcı sayılmamalıdır. CHP de, halk oyuna giderken laiklikle ilgili görüşlerini gözden geçirmenin gereğini hissetmişti. Bazen sanıldığının aksine, bu türden gelişmeler DP iktidarı döneminde başlamamıştır; aksine daha CHP iktidarında, üstelik DP’den pek de bir ses çıkmaz iken, bizzat CHP içinden gelen sesler sonucunda gerçekleşmiştir. Aradan zaman geçtikten sonra CHP’nin iktidardaki son sahneleri genellikle gözden uzak tutulmak istenecektir. İrticanın tüm günahları DP’ye yüklenebilmek üzere. Yine de kaydetmek gerekir; laiklikle ilgili gelişmeler sıkça tekrar edile geldiği gibi sadece dini siyasal hayatta önemli bir rekabet alanı olarak gören partilerin yarışından kaynaklanmamıştı. Soğuk savaş yıllarına denk gelen bu süreçte, anti-komünist ideolojinin pekleşmesinin sağlanması, ancak kuvvetli bir milliyetçiliğe dinsel olanı katmaktan geçiyordu. Tam bu sırada milliyetçi ve İslâmcı kanatlar arasında siyasal bir yakınlaşma, bu ideolojik hamurun yoğrulması için gerekliydi. İktidarın tercihi, aslında bir zorunluluğun ifadesiydi de.
Türbelerin kapatılması
- 30 Kasım 1925 tarihli “tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile bir takım ünvanların men ve ilgasına dair” yasaya göre; vakıf olsun, mülk olsun şeyhin tasarrufunda bulunan ya da başka şekilde tesis edilmiş tüm tekke ve zaviyeler, sahiplerinin temellük ve tasarrufları saklı kalmak koşuluyla kapatılmıştı. Bütün tarikatler, şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gayıptan haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla nüshacılık ünvan ve sıfatlarının kullanımı, bu ünvan ve sıfatlara ait hizmet ve kisveler de yasaklanmıştı. Türbelerin kapatılmasıyla birlikte türbedarlıklar da kaldırılmıştı. Kapatılmış olan tekke ve zaviyeler ile türbeleri açanlara ve bu meyanda bu alanda görev alanlara ve bu kıyafetleri giyenlere verilecek ceza da yasada belirtilmişti: Üç aydan az olmamak üzere hapis cezası… Günümüz açısından bakıldığında durum bazen gülünçtür: Falcılık televizyonların dahi en popüler programıdır. Sokakta yürürken ‘kahve sizden, fal bizden’ anonsları yeri göğü kaplamakta. Büyü ve büyücülüğe karşı mücadele günlük hayatta yine karşı büyü tekniklerini gerektirmekte ve medyada kendisine geniş yer bulmakta. Bütün bu olup bitenlerin yasaya aykırı olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları


















































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016