Cemil KOÇAK
DP’nin üniversite üzerindeki baskısından şikâyetçi olanlar; 27 Mayıs’ı hürriyet aşkıyla destekleyenler; üniversite tasfiyesi ile şaşkına dönmüşlerdi. 147’ler Derneği’ni hatırlayan var mı aranızda?
27 Mayısçıların bir girişimi de ‘üniversite reformu’ oldu. Reform lâfın gelişi… Türkiye üniversite tarihinde reform kelimesi, üniversite tasfiyesi ile eş anlamlı hale çoktan gelmişti zaten. İttihatçılar, zamanında İtilâfçıları atmışlardı. 1933’de inkılâpçılar, rejime ayak uyduramayanları attılar. 1940’ların ikinci yarısında da CHP’liler, solcu hocaları atmıştı. Sıra 27 Mayıs’a geldiğinde, onlar da üniversitede pek işe yaramadığını düşündükleri hocaları attılar. Hem de özel bir yasayla…
Tasfiye başlıyor
Millî Birlik Komitesi (MBK), 28 Ekim 1960 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan 114 sayılı yasayla; üniversitelerde görevli bazı öğretim üyelerinin görevlerinden affedilmesine ve bazılarının da başka üniversitelere tayinine karar vermişti. Ankara, İstanbul, Ege, Atatürk ve İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden yasada adları zikredilen 147 hoca üniversiteden atılmıştı. Dört hoca da başka üniversiteye nakledilmişti. Atılanlar altı ay içinde bir başka göreve atanmazlarsa, emekli edileceklerdi. Yine bu kişiler, bir daha üniversite öğretim üyesi ya da yardımcısı olamayacaklardı. Yasada yer alan isimlerden bazıları yanlış yazılmıştı; ama o kadar kusur kadı kızında bile bulunurdu artık!
Yasa çıktığında etrafta çok sayıda söylenti dolaşmaktaydı: Bir söylentiye göre, listeler, yine üniversite hocaları tarafından hazırlanmış ve MBK üyelerine sunulmuştu. Aslında tasfiye MBK’nin fikriydi; ama tasfiye edilen isimleri on kadar hoca tesbit etmişti. Meselâ Çetin Altan, o sırada yayınlanan bir yazısında bunu özellikle vurgulamıştı. Nitekim Cemâl Gürsel de, isimlerin kendilerine üniversitenin içinden geldiğini belirtmişti! Tasfiye kararına tepki gösterenler ise, bu isimlerin “gericiler” ya da “gizli emel sahipleri”nce hazırlandığını ileri sürüyordu. Atılanlar ise “devrimci ve âlim”diler! Yasada ‘İzmir’ üniversitesi diye geçen üniversitenin adı bile yanlıştı; çünkü böyle bir üniversite bile yoktu; doğrusu elbette Ege Üniversitesi olacaktı!
Ama neden?
Elbette tasfiye edilenler için bir gerekçe bulmak gerekirdi; fakat yasada hiçbir gerekçeye yer verilmemişti. Yine söylentiler almış başını gidiyordu. Bazılarına göre, bu tasfiye, 27 Mayıs’ı desteklemeyenleri hedef almıştı. Bazılarına göre, üniversitede işe yaramayanlar atılmıştı. Başkaca iddialar da ortalıkta kol geziyordu. Fakat listedeki isimlerin ortak bir siyasal görüşü olduğu iddiası elbette tamamen temelsizdi. Bazıları da, “üniversite hocaları içinde haset, kin ve gareze kurban edilen”lerden söz ediyordu. Tasfiye, öncelikle üniversiteler tarafından tepkiyle karşılanmıştı; Menderes iktidarına karşı üniversite özerkliğini savunan ve bunun mücadelesini veren üniversite yönetimleri, 27 Mayıs’ta -DP iktidarı dönemindekiyle kıyas kabul etmez- bir âkıbetle karşılaşmış olmaktan dolayı hem şaşkındı; hem de tepkili.
Gerek üniversiteden, gerekse 27 Mayısı destekleyen basın ve aydınlardan gelen yoğun tepkiler üzerine; Cemâl Gürsel, hata varsa, bunun en kısa zamanda düzeltileceğini açıklamak zorunda kalmıştı; fakat bazı MBK üyeleri ise, bir yanlışlık yapıldığı kanısında değildi; aksine, yasa değiştirilmeyecekti. 147’lerin tasfiyesi, 27 Mayıs sonrasında ordudan re’sen emekli edilen beş bin kadar subayın yarattığı kadar ve hatta daha da geniş bir tepki yaratmıştı. Aslında arada hiçbir fark yoktu. Fakat emekli inkılâp subaylarının kurduğu dernek EMİNSU da üyelerinin yeniden orduya dönmesine gayret ederken, 147’lerden daha farklı bir konumda değildi.
Sorun, sadece üniversiteden uzaklaştırılmak da değildi; atılanların emekliye ayrılması öngörülmüştü; fakat emekli muamelesinin gerçekleşmesi için de bazı bürokratik süreçlerin tamamlanması gerekiyordu ki, bu muameleler de eksik kalacaktır. Bazı hocalar emeklilik için gereken başvuruda bulunurken; bazıları da durumu protesto mahiyetinde bu başvuruda bulunmamayı tercih etmişlerdi. Sonuçta kimse emekli maaşı alamıyordu!
Ya sonrası…
Cemâl Gürsel, isim listesinin yeniden gözden geçirileceğini söylemişti; ama aradan geçen zamanda bunun yapılacağına ilişkin hiçbir belirti görülmeyecektir. Basında bu konuda yayınlanan yazılar kitap olduğunda, büyük boy beş yüz sayfayı bulacaktır! Gürsel’e göre de, aslında yapılması gereken yapılmıştı; fakat bazı isimlerde hata olmuş olabilirdi. Bu takdirde bu isimlerin üniversiteye dönüşü sağlanacaktı. MBK üyesi Yüzbaşı Muzaffer Özdağ ise, aksine, “demokrasiye giderken elbette Beyazıt’tan da geçecektik” diyecektir. 27 Mayısçıların yeni anayasayı hazırlaması için görevlendirdiği Sıddık Sami Onar bile durumu protesto etmek için İstanbul Üniversitesi rektörlüğünden istifa etmişti! Onunla birlikte Turhan Feyzioğlu da ODTÜ rektörlüğünden ayrılmıştı. Herhalde çok kızmışlardı; çünkü yine MBK üyesi Yarbay Muzaffer Karan, atılanların neden atıldıklarına ilişkin olarak şu açıklamayı yapmıştı:
“Ahlakî, ilmî ideolojisi yönünden yüz kızartıcı notlara sahip olan, bilhassa çoğu komünist, mason, kifayetsiz, cinsi sapık, Kürt devleti kurmak isteyen, asistanlarını metres olarak kullanan, doçentin yazdığı kitaba imzasını koyan, senede üç beş kere fakülteye uğrayan üyeleri affettik.”
Elbette başkaca açıklamalar da vardı; mesela MBK üyesi Orhan Erkanlı, tasfiyeyi “Atatürkçü bir üniversite kurma konusunda” kararlılıklarının işareti olarak yorumlamıştı. “Bu hareket, tarihe 27 Mayıs devriminin en müsbet [olumlu] eseri olarak geçecekti.” Üniversite böylece sağlığına kavuşmuştu. Ayrıca, son bir uyarı cümlesi daha vardı: “Ordu, eserini muhafaza edecekti.” MBK üyesi Fazıl Akkoyunlu’ya göre, yapılan iş “millî menfaatler”in icabıydı. Hatta kendi eşleri bile cephe alsa, kararlılıklarının süreceğini de bildirmişti. Yine MBK üyesi Albay Muzaffer Yurdakuler de, aynı görüşteydi: “Yapılan iş, Atatürk inkılâbının gerçekleşmesinde hızı artırmak, buna uymayanları uzaklaştırmaktan ibaretti.” Liste ise, yine ona göre, üniversitedeki doçentler tarafından hazırlanmıştı. Listeye girenler, “ilmî, ülküsel, ahlakî yetersizlik ve anti-demokratik gerici fikirlerinden dolayı” bu sonuca katlanmalıydılar.
Orhan Erkanlı da, üniversitede yetişmiş eleman kalmadığından söz edilince; asistanların doçent olarak atanmasından, doçentlerin de profesörlüğünden söz etmişti. Kısa bir süre önce Menderes’in ‘ben orduyu yedek subaylarla da yönetirim’ dediğini ve bu nedenle ihtilâle neden olduğunu belirtenler de yine aynı isimlerdi! Erkanlı, gençliğin tasfiyeyi kınamak için protesto gösterisinde bulunacağını bildirenlere karşı da şunları söylüyordu: “Zannetmem; yapmazlar… Üniversiteliler şuurlu [bilinçli] insanlardır; bilirler ki, bu işi sokağa dökerlerse, her birinin arkasında bir DP’li bulunacak ve hareketi kendi lehlerine çekmeye çalışacakladır. Bu takdirde her iki taraf şiddet kullanmak zorunda kalacak ve netice memleketin aleyhine olacaktır.” 147’lerin kısa bir süre sonra 1962 yılında çıkan bir yasayla üniversiteye geri dönüşleri sağlanacaktır.
147’LERDEN BAZILARI
Üniversiteden atılanlar arasında ünlü isimler vardı: Kısa bir süre sonra cumhurbaşkanı adayı olacak olan Ali Fuat Başgil; DP döneminde hukuk fakültesi dekanı olan Recai Galip Okandan, Mazhar Şevket İpşiroğlu; Anıtkabir proje yarışmasını kazanmış olan mimar Emin Onat -ki 1954-1957 döneminde DP milletvekiliydi; matematikçi Ratip Berker; felsefeci Hıfzı Timur; siyasal bilimci Tarık Zafer Tunaya; felsefeci Takiyettin Mengüçoğlu; yakın zaman önce anıları satış rekoru kıran Mina Urgan (o zamanki adıyla Mina Irgat); sonradan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaç’la birlikte tanınacak olan Sabahattin Eyüboğlu; hocam Mete Tunçay’ın hocası Yavuz Abadan; İstanbul hukuktan Bülent Nuri Esen; iktisatçı Aziz Köklü; maliyeci Fadıl Hakkı Sur; arkeolog Zehra Halet Çambel; dahiliyeci Zafer Paykoç ile Celâl Ertuğ; Celâl Saraç; İsmet Giritli; Cevdet Perin; tiyatrocu Haldun Taner; iktisatçı Memduh Yaşa; ceza hukukçusu Mukbil Özyörük; doktor İhsan Ünlüer; sonradan benim de hocam olacak olan Özer Ozankaya; edebiyatçı Orhan Duru… Bu arada, sosyolog Hilmi Ziya Ülgen de ilâhiyat fakültesine devredilmişti! Bu isimlerden bazılarının internette bulunan bilgilerine baktığımda, birden bire bir kısmının yaşam öyküsünde üniversiteden atıldığına ilişkin hiçbir bilgi bulamadım. Geçmişin nasıl olup da itinayla temizlendiğine bir kez daha şahit oldum. Ama şaşırtıcı değil elbette; 27 Mayıs’ın foyalarını; bazen kendi destekçilerini üniversiteden attığında bile, yine de hatırlamamak gerekir! Sanırım bu tavrı şöyle sloganlaştırabiliriz: ‘Hatırlama; hatırlatma!’
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016