Cemil KOÇAK
Birkaç yıl önce trajik-komik bir haber basında yayınlandı. Mardin’in ‘düşman işgalinden kurtuluş törenleri’ne artık son verilecekti. Nedeni, pek de akıl alır gibi değildi doğrusu; ama basitti: Çünkü, Mardin hiç işgale uğramamıştı ve bu nedenle de kurtarılması mümkün değildi! Bunca yıldan beri devam eden törenler, artık bundan böyle ‘onur günü” adı altında sürdürülecekti.
Geçmişte olmamışı, olmuş kabul etmek bir yana; böylesine bir ‘uydurukçuluk’ üzerinden törenler ve anmalar düzenlemeye kalkışmak da, bunun bir ileri adımı olsa gerek… Ama neden böyle oluyor?
Alkışı hak edenler…
Basından izlemeye devam edersek; Mardin Artuklu Üniversitesi Tarih
bölümünde okutman olan Aysel Fedai, yaptığı araştırmalar sonucunda, Mardin’in hiç işgale uğramamış olduğunu fark etmişti. Dahası, -pek çok kez pek çok akademisyenin yaptığının aksine- bu bilgiyi kendisine saklamak yerine, açığa vurmuştu. Hatta dahası da var; böylesine bir ‘işgüzarlık’, bu kez cezalandırılmak yerine, ciddîye alınmıştı. Mardin belediye meclisi, bu tarihsel bilgiyi reddetmek yerine, ‘kurtuluş günü töreni’ düzenlemekten vazgeçmeyi tercih etmişti. Kanımca, bu haberin üzerinde önemle durulmalıydı.
Öncelikle; genç bir akademisyenin cesareti ödüllendirilmeliydi. Üniversitesinin ona sahip çıkışı da kayda değerdi. Fakat onun orta koyduğu bu tarihsel bilginin çok uzun yıllardan beri süren bir törenin sonunu getirmesi, ancak resmî düzeyde kabullenilmesini gerektirirdi ve bu da yapılmıştı. Bu bakımdan Mardin’in belediye meclisi de alkışı hak etmişti. Sayın Fedai’nin15 Kasım 2010 tarihinde Mardin belediye meclisine yaptığı bu sunum sonucunda, törenlerden vazgeçilmesinin kabulü, bizim pek de alışkın olmadığımız bir resmî olgunluğa işaret etmektedir.
Nereden çıktı bu kutlama?
İşte, araştırılacak ilginç bir konu daha… Olmayan bir işgalin olmayan bir kurtuluşunun törenlerle kutlanması geleneğinin yaratılması, gerçekten de olmayacak bir yaratıcılığın ürünü olabilirdi ancak. Elbette kurtuluş savaşı ve sonrasında bütün Mardinliler, şehirlerinin düşman işgaline uğramadığını biliyor ve hatırlıyorlardı; aksini düşünmek bile mümkün değildir. Bu bakımdan geçmişi bilenler ve hatırlayanlar açısından ilk kurtuluş töreni, muhtemelen şaşırtıcı olmuş olmalıdır! Ama acaba hangi tarihte olmuştu; işte bunu bilemiyoruz! Ama bir an için durup hayal etmeye çalışalım; hangi tarihte başlamış olursa olsun, o dönemi bilen ve içinde yaşamış olanlar açısından ilginç bir tören olmuş olmalıdır. Acaba içlerinden ve akıllarından neler geçirmiş olabilirler? Bunu bilemeyeceğiz; fakat herhalde bir itiraz sesi yükselmemiş olmalıdır ki, basında 91 yıldan bu yana kutlanmakta olan bir törenden söz edilmektedir! Fakat ben kuşkuluyum. Bu törenin muhtemelen basında yer aldığı tarih olan 2011 yılında 91. kez kutlanmadığını düşünüyorum. Muhtemelen törenler ve kutlamalar, yıllar sonra başlamış olmalıdır.
Ne zaman başlamış olabilir?
Elbette bundan sonra yazacaklarım yalnızca bir tahminden ibaret... Gözüme birden bire Ali Enver Teksoy’un 1939 yılında yazdığı “Millî Mücadele’de Mardin” kitabı ilişti. Korkarım, Mardin’in bir zamanlar düşman işgaline uğradığı ve sonra da kurtulduğu yönündeki bütün tarihsel anlatının kaynağını -galiba- bu kitap oluşturuyor. Kitabın sadece kapağını görebildim. Daha kapakta kitabın zamanında CHP Mardin Halkevi tarafından yayınlandığı görülmektedir. Yani resmî bir girişimden söz ediyoruz. Bana soracak olursanız, Mardin’in kurtuluş savaşı yıllarını anlatan başkaca bir yayın olmaması bile -tek başına- üzerinde önemle durulmasını gerektirirken; bu kitabın birdenbire bu tarihte ortaya çıkması, rastlantı da sayılamayabilir.
Komşu Urfa, biraz ötede Maraş, kahramanlık öyküleriyle çalkalanırken, Mardin’in kendisini hayli yalnız hissetmiş olabileceğini düşünebiliriz. Belki de bu nedenle Mardin’in de ‘düşman işgaline karşı direndiği’ yönünde bir yayına ihtiyaç duyulmuştu. Doğrusunu isterseniz; Mardin’in ‘düşman işgalinden kurtuluş törenleri’nin bu sıraya rast geldiğini öğrenirsem bir gün; bu bilgi, benim için artık şaşırtıcı olmayacaktır.
İşte, araştırmacıların önüne gelmiş yepyeni bir konu daha… Ne var ki; Mardin’in “onur günü” kutlamaları 2011 yılında başlarken; Mardin’in yerel gazeteleri üzerinden eski törenin ne zaman ve nasıl başladığına ilişkin bir araştırma çabasına henüz rastlanmamış olması da düşündürücü… Pek çok genç araştırmacı, mesela yüksek lisans tezi ararken, böylesi zengin bir konuyu hiç akıllarına getirmiyorlarsa; araştırma ruhunda bir eksiklik olduğuna kesin olarak kanaat getirmek mümkündür.
NEDEN BÖYLE OLUYOR?
Biliyorum, kısaca yanıtlamak çok güç; fakat bir iki fikir kırıntısı yazmak isterim: Her politik-ideolojik kanat; içinde bulunduğu günün politik ve ideolojik ihtiyaçlarının bir çeşit dayatması altında, geçmişi adeta yeniden yaratma eğilimi içinde… Günün kendilerince anlamlı gelen politik-ideolojik çerçevesine yerleşebilecek, daha doğrusu yerleştirilebilecek her vesile; gerçekte olup olmaması hiçbir önem ve anlam taşımadan; yeniden yaratılıyor; ve sonra yeniden günümüze taşınıyor. Yani süreç çok farklı işliyor: Ortada bir tarihsel gerçeği arama, bulma ve sorgulama ihtiyacı olmaksızın; bugünü tarihe taşıma ve onu orada ‘bir şekilde bularak’, yeniden bugüne dönme sarkacı gündeme geliyor.
Bir anlamda, olmamışı, olmuş gibi kabullenmek; bu sarkacın olmazsa olmaz koşuludur. Tarihsel gerçeklik kırılıyor; ama bunun hiçbir önemi yok; çünkü aslolan tarih değil; geçmişte gerçekte ne olduğunu bilmeye çalışmak da değil; aslolan tek şey, günün politik, ideolojik ve hatta psikolojik ihtiyacını bir şekilde karşılayabilecek malzeme yaratabilmek…
Politik ve ideolojik bakımdan karşıt kutuplarda yer alan anma törenlerinin aslında -korkarım- benzeştiğini ve buluştuğunu yazmak zorundayım. Birbirine karşıt gibi görünen bu iki politik-ideolojik tutum, temelde aynı noktada buluşmakta sakınca görmüyor. Her ikisi de, uydurma bir tarihin üzerinden, kendisine ‘yeni bir geçmiş’ kuruyor; sonra da, bu uydurma geçmiş üzerinden gününü anlamlandırıyor. Aslında gayet ‘anlamlı’; fakat iş, tarihçilik açısından yüz karası… Her ikisi de, tarihçilik açısından sorunlu; olmamış bir geçmiş üzerine kurulan politik-ideolojik dünyanın sağlamlığına da artık siz karar verin!
YUNANLI KOMÜNİSTLER DE İZMİR’DE ANILDI!
Belki sadece birkaç gün önce basında yayınlanan bir haber, sizin de ilginizi çekmiştir. Habere göre; İzmir’in işgali sırasında Yunanistan’dan İzmir’e gelen Yunan ordusu içinde 200 Yunan askeri, Türklerle savaşmak istemeyince; İnciraltı’nda kurşuna dizildiğinden; onların bu soylu davranışını anmak üzere de, 4 Ocak’ta bir anma töreni düzenlenmiş… Yine İnciraltı sahilinde… İlk bakışta, gerçekten de duygulandırıcı bir girişim… Lâkin tek bir eksiği var; acaba böyle bir olay gerçekten de olmuş mudur diye sormadan edemiyor insan…
Kanıt nerede?
Doğrusunu isterseniz; memleketimde böyle bir olayın gerçekleşmiş olduğuna ilişkin ne bir satır okuduğumu hatırlıyorum; ne de İzmir’de böylesine bir olayın anlatıldığını… O kadar ki, uzun yıllar boyunca özellikle sosyalist yayınlar arasında kaldığım halde; sosyalistlerin enternasyonalist dayanışma adına pek çok başkaca anma töreni düzenlemelerine karşın, böylesine bir dayanışmadan hiç söz etmemiş olmalarını da, doğrusu yadırgatıcı bir tutum olarak görüyorum! O zaman geriye sadece tek bir seçenek kalıyor demektir: Acaba tarihte böyle bir olay olmuş muydu sorusunu sormanın tam zamanı…
Birdenbire bu ‘olay’ın hatırlanmasına neden olan gelişme, şair Tuğrul Keskin’in yeni yayınlanan bir şiir kitabı vesilesiyle oldu. Keskin, kitabını kurşuna dizilen Yunan askerlerine adamış… En azından kendisi, “ben tarihçi değilim; bu kitap bir tarih kitabı gibi okunmamalıdır” demesine rağmen; gelişmeler pek de öyle olmamış… Bu hayli romantik ve duygusal ithaf; birdenbire, olmamış bir olayın törenle anılmasına kadar varmış olmalı…
Romantik bir ithaf...
Bir kere; sayı bile çok muntazam: 200… Ayrıca, savaş esnasında kendi ordusu tarafından kurşuna dizilerek cezalandırılan askerler olağan ve sıradan bir konudur. Her orduda çok sayıda örneği vardır. Dahası; bu askerlerin cezalandırılma nedeni; resmî kayıtlarda ‘emre itaatsizlik’, ‘disiplinsizlik’, ‘korkaklık ve kaçma (firar)’ olarak tanımlanır. Sadece askerlerin değil, fakat subayların da böyle cezalandırıldığına rastlarız. Bu bakımdan arşiv kayıtlarına bakılacak olsa bile, hiçbir askerin -öyle söylenildiği gibi- ‘kardeşime kurşun sıkmam’ dediği için kurşuna dizildiğini de bulamayız.
Şimdiye kadar sosyalistler arasında bile bilinmeyen bu ‘olay’ın birden hatırlanması da, benzer bir ruh hâlinin ürünü olarak tanımlanabilir. Bir şeylerle övünç duyma ihtiyacı… Hiç kuşkusuz ciddiye alınması gereken bir ihtiyaçtır. Lâkin, hangi siyasî ya da ideolojik kanada mensup olursa olsun; herkesin yakın tarihimizden kendince anabileceği ya da kutlayabileceği pek çok olay bulup çıkarması mümkün iken; böylesine hayalî ‘olaylar’ yaratması, bambaşka bir hâleti ruhîyenin sonucu olmalıdır.
Yazarlar
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016