Cemil KOÇAK
Genellikle yazıldığının ve söylendiğinin aksine CHP, SCF’nin kurulmasından hiç de memnun olmamıştı; kısa sürede karşı önlemlerini almaya başlamıştı bile. Mürtecilere karşı dikkatli olunmayacaktı da, ne yapılacaktı zaten?
Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) her ne kadar “en yüksek müsaadeye mazhar parti” olarak kurulmuşsa da, CHP de gardını almakta hiç gecikmedi. SCF 12 Ağustos 1930 tarihinde resmen kurulmuştu; üyelik kaydına ise 21 Ağustos’ta başlamıştı. Hemen ertesi günü 22 Ağustos’ta CHP Genel Sekreteri Saffet Arıkan, yayınladığı genelgede yeni muhalefet partisi hakkında parti müfettişlerini aydınlatıyordu.
“Kara ruhlular”ın tehdidi
göre, yeni parti cumhuriyetçilik ve laiklik ilkelerinde iktidarla herhangi bir anlaşmazlık içinde olmadığını açıklamıştı; elbette yeni parti de üye kaydetmekte serbestti. Ne var ki, cumhuriyetçi ve laik ilkeleri içten kabullenmemiş (çok kısa bir süre önce cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde sözü edilen ‘özde ve sözde” ayrımını hatırlatmıyor mu?) ve “ruhen mürteci” bazı kişilerin de yeni partiye müracaat etmeleri ve muhalefet partisinin yöneticilerinin de dikkat ve inceleme eksikliği sonucunda bu kişileri üye olarak partilerine alma ihtimali her zaman için vardı. Böyle bir tehdit ve risk karşısında CHP’lilere de elbette bazı görevler düşüyordu. Bu türden kişilerin SCF’ye geçtikten sonra propaganda faaliyetlerine de girişmeleri mümkündü. Bütün bunların engellenmesi için CHP örgütünün bu gibi “kara ruhlular”la şiddetle mücadele etmesi lâzımdı. CHP’liler bir şekilde SCF’ye böyle kişilerin üye kaydedildiklerini haber alırlarsa, bu durumu uygun bir şekilde parti merkezine bildirmeliydiler. Parti müfettişleri, bu uyarıyı uygun şekilde bütün parti örgütüne yayacaklardı. CHP merkezi, SCF’nin muhtemel üyelerinin profilini sadece merak etmekle kalmamış, fakat aynı zamanda öngörmüştü de. Daha üye kaydının başladığı gün CHP genel sekreteri, SCF’nin mürtecileri üye kaydedebileceğini hissetmişti ve ardından kısa bir süre sonra başlayacak olan suçlamalar için daha ilk elde kanıtını hazır etmişti bile!
Daha da ilginci, genelgenin taslağında bu türden ihbarların önce SCF’ye aktarılmasının istenmesiydi; bundan bir sonuç alınamayacak olursa, meselenin parti merkezine nakli talep ediliyordu; ama taslakta yer alan bu öncü ikâz mekanizmasından nedeni anlaşılamayacak bir şekilde vazgeçilmişti. Belki de CHP örgütünün SCF karşısında bu türden bir denetim yaptığı anlaşılsın ya da bilinsin istenmemişti. CHP örgütü, SCF karşısında bir tür bekçilik görevi yapacaktı.
Komünistlerle mürteciler elele
Arıkan yine aynı gün yayınladığı bir başka genelgedeyse benzer başkaca bir uyarıya yer veriyordu; bu kez CHP’ye aktarılan haberlere göre, SCF’nin kuruluşu “softa ruhlu mürteciler”le komünistlerin faaliyetine yol açmıştı ki, bu tabiîydi. Çünkü onlar “her fırsatı ganimet” bilirlerdi. Ancak partinin teyakkuz halinde olması gerekirdi. Dahası SCF’nin kuruluşunun üzerinden daha on gün geçmeden Arıkan, mürtecilerin şapka yerine fes, yeni harfler yerine Arap harfleri, ülkeden haksız yere kovulduğunu ileri sürerek saltanat ailesinin yeniden memlekete dönüşü konularında yoğun propagandaya giriştiklerini ileri sürüyordu. Tekkelerin açılacağı ve vergilerin de kalkacağı yolundaki propagandalar ancak “vatansız insanlar”ın yapacağı türden şeylerdi. Hatta askerliğin dahi kaldırılacağı söyleniyordu. Şimdiye kadar gerçekleştirilen bütün inkılâplar alt üst edilecekmiş ve saltanatla eskimiş kurumlar ve gelenekler sanki yeniden geri gelecekmiş gibi yapılan propagandalar, ülkenin huzur ve sükûnu olumsuz yönde etkilemeye başlamıştı bile. Gerçi hükûmet teyakkuz halindeydi, fakat parti örgütüne de bu konuda önemli görevler düşüyordu. Bu gibi propagandalarla karşılaşıldığında önce muhatabın aydınlatılması gerekiyordu; ayrıca faillerin hükûmete ihbar edilmesi isteniyordu. Bu konuda merhamet gösterilmemeliydi!
İçişleri bakanlığı devreye giriyor
İçişleri bakanlığı da valiliklere ilettiği 5 Eylül tarihli genelgesinde; SCF’nin propagandasının yasalara itaatsizliği tahrik ve teşvik ettiği, düzen ve asayişi bozduğu belirtiliyor, muhalefetin “muzır” faaliyet içinde bulunmasından yakınılıyordu. Menfî istikâmette propagandalar böylesine genişledikçe, ülke anarşiye düşerdi. “Devlet ve hükûmet otoritesini her şeyden üstün tutmak” gerekirdi. Bu türden propagandalara kapılan vatandaşların daha sonra çekebilecekleri cezalar konusunda aydınlatılmaları gerekiyordu.
SCF doğuda örgütlenmeyecek
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, 3 Eylül’de CHP genel sekreterliğine yazdığı bir yazıda; bakanlığın Birinci Umumî Müfettiş İbrahim Tali Öngören’e verdiği bilgiyi aktarıyordu. Buna göre, SCF genel başkanı Fethi Okyar, Elazığ, Urfa, Hakkâri, Bitlis, Diyarbakır, Siirt, Mardin, Van ve Beyazıt (Ağrı) illerini kapsayan müfettişlik bölgesinde örgüt kurmayacaklarını Saffet Arıkan’a sözlü olarak vaat ve temin etmişti! Kaya, buna rağmen muhalefet partisinin bu bölgede örgütlenmeye gitmesi halinde buna karşı önlem alınmaması gerektiğini, ancak yine de bakanlığı bilgilendirmenin uygun olacağını belirtiyordu.
Hatırlanacağı gibi, bundan tam on beş yıl sonra DP’nin kurulması gündeme geldiğinde, bu kez de DP’den aynı bölgede örgütlenmemesi istenecek ve bizzat Adnan Menderes’in daha sonra yapacağı açıklamada da belirteceği üzere, partinin kuruluşu için yapılan pazarlıklarda bu konu öne çıkacaktır.
Bütün bu gelişmelerin göz ardı edilerek bugünkü Kürt meselesinin analizine girişmek herhalde ancak kötü bir şaka olabilir; CHP ve iktidar niçin bunca uzun yıllar boyunca bölgede örgüt kurulmasından rahatsız olmuştur sorusuna verilecek yanıt çoktan sırasını beklemektedir.
Ne var ki, CHP sadece muhalefet partilerinin bölgeden uzak kalmasını istemiyordu; aksine kendisi de bölgede örgüt kurmaktan çekinmişti. 1938 yılında bile CHP’nin Ağrı, Diyarbakır, Elazığ, Muş, Mardin, Siirt, Urfa, Van, Bingöl, Bitlis, Hakkâri ve Tunceli illerinde örgütünün bulunmadığını söylersem, bilmem bana inanır mısınız? DP’den her ne kadar doğudan ve güneydoğudan uzak durması istenmişse de, CHP rejim değişikliğinden sonra örgütlenme politikasını temelden değiştirecek ve bütün illerde örgütlenmeye gidecektir. Yine de 1946 yılında örgüt kurmaktan kaçındığı tek il Tunceli idi! Eski adıyla Dersim’den hala uzak durmaya çalışıyor olmasının acaba nedeni ne olabilirdi?
DÖNEMİN DERS KİTABINDA SCF
1931 yılında basılan dönemin lise tarih ders kitabında SCF öyküsü sıcağı sıcağına anlatılıyordu. Fakat burada artık SCF’nin bizzat Atatürk’ün teşviğiyle kurulduğuna dair en küçük bir işaret ya da iz yoktu. Parti adeta kendiliğinden ortaya çıkmıştı bu anlatıma göre. Bu öyküde SCF’nin bahsi ve âkıbeti, sadece üçüncü dönem milletvekili genel seçiminin zamanından önce yapılmasının temel nedeni olarak takdim ediliyordu. Resmî teze göre, muhalefet partisinin bahtsız sonu kendi hatasıydı. Partiye akın eden “mürteci unsurlar” partinin sonunu kendiliğinden hazırlamıştı. Tuhaf olan nokta, zaten bu âkıbetin daha partinin kurulmasının üzerinden birkaç gün geçtikten sonra CHP yönetimi tarafından zaten öngörülmüş olduğu konusundaki suskunluktur!
PAYLAŞILAMAYAN MUSTAFA KEMAL
Cumhurbaşkanı Atatürk’ün CHP’den kopup SCF’ye geçtiği yönündeki propaganda da anlaşılan hayli tutmuştu. O kadar ki, Arıkan, daha 2 Eylül tarihinde, bu yöndeki söylentileri aktardığı genelgesinde, Gazinin asla CHP’den ayrılmadığını ve ayrılmayacağını vurguluyordu. Elbette bu propaganda yalnızca bir söylentiden ibaretti ve gerçekçi de sayılamazdı. Ne var ki, bu türden bir propagandanın muhalefet partisi mensuplarınca özellikle yayılmasının önemli bir nedeni olmalıydı. Muhtemelen Gazinin ismi hem meşruluk kaynağıydı, hem de önemli bir destek. Bu bakımdan muhalifler, iktidar partisinin genel başkanını kendi partilerine kaydetmekte sakınca görmemiş olmalıydılar! Bir diğer neden, bu sırada CHP saflarındaki dalgalanmayı hızlandırmak da olabilir. Nitekim, SCF’nin kuruluşuyla birlikte iktidar partisinin üyeleri ve hatta örgüt yöneticileri dahi muhalefet saflarına katılmakta sakınca görmemişlerdi. Bu türden bir söylenti, bu dağılmayı hızlandırabilirdi. Diğer yandan, Gazinin kamuoyundaki prestijinden de yararlanılmak istenmiş olmalıdır. Her neyse, bu propagandanın halk üzerinde derin etkileri olmuş olmalı ki, Arıkan 6 Eylül tarihli bir genelgesinde, “halkımızın saf kısmı”nın bundan “zehirlenmekte” olduğunu yazmaktan kendisini alamayacaktır. SCF’ye katılanlar, çıkarları zedelenen memnuniyetsizlerden ibaretti. Her neyse Atatürk kısa zaman sonra bu türden boş söylentilere kesin olarak son verecek şekilde CHP ile olan tarihsel bağlarını vurgulayan bir açıklamayı basında yayınlatacaktır.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016