Ümit KARDAŞ
6-7 Eylül 1955’te devlet tarafından tertiplenen ve başta Rumlar olmak üzere İstanbul’un etnik-din farklılığı olan kesimlerine yönelik vahşi, yağmacı, talancı bir güruh tarafından gerçekleştirilen saldırıların üzerinden 68 yıl geçti. Bu olayları analiz etmeden önce Osmanlı’dan bu yana Rumlara yönelik devlet politika ve uygulamalarına bakmak lazım.
Osmanlı İmparatorluğu’nun iskan ve sürgün politikalarının en önemli özelliği etnik ve dinsel nüfus yoğunlaşmalarını karıştırarak önlemekti. Toprak kayıplarının başladığı dönemlerde ordunun terk ettiği yerlerdeki Müslüman ve Türk nüfus da geri çekilmiş böylece sürekli bir muhaceret sorunu yaşanmıştı. Özellikle Rus Çarlığının yayılma ve çekilme politikaları Osmanlı ile benzerlik taşıdığından savaşlar sonucu karşılıklı göçler yaşanıyordu.
Mesela 1783’te Rusların Kırım’ı ilhakı sonucu, Tatar Müslümanlar kitlesel olarak Osmanlı topraklarına göç ettiler. Balkanlardan Kafkaslara kadar Ruslara karşı alınan her yenilgi İmparatorluğa göç eden Müslüman nüfusu artırmaktaydı. Abdülhamit, bu artıştan memnundu. Ruslar açısından ise bu durum boşalan yerlere Hıristiyan nüfus iskan edilmesi fırsatı yaratmıştı. Nitekim Osmanlı tebaası Rum ve Ermenilerin bu yerlere göç etmesi teşvik edildi.
10 Temmuz 1908’de Abdülhamit’in Anayasayı ilan etmesi mutlakiyetin ağır baskısından kurtulan Hıristiyan halkı başlangıçta sevindirmişti. Ancak çok geçmeden 1910’dan itibaren İmparatorlukta Rum mallarını almama ve Rum tüccarları ezme eylemleri başlatıldı. Nefret en yüksek noktaya gelmişti. Görünürdeki neden Yunanistan’ın Girit adasını ilhak etme niyetiydi.
Bu ortamda “Gavur” diye nitelenen İzmir’in camilerinde hocalar, Hıristiyan halktan mal alınmasını engellemek yönünde vaaz vermeye başlamasıyla birlikte İstanbul, İzmir ve Selanik’teki Rumlara karşı yağma ve tehcir hareketleri başladı. İttihat ve Terakki, eğitimden ticarete Türkleştirme ve Müslümanlaştırmayı hedefliyor, Almanya’nın çıkarları ve yönlendirmeleriyle İmparatorluğun can damarları kesiliyordu.
Rıza Nur hatıratında Topal Osman ile yaptığı bir konuşmayı şöyle anlatmakta. ’Ağa Pontusu iyi temizle’ dedim ‘temizliyorum’ dedi. ‘Rum köylerinde taş üstünde taş bırakma’ dedim. ‘Öyle yapıyorum ama, kiliseleri ve iyi binaları lazım olur diye saklıyorum’ dedi. ‘onları da yık, hatta taşlarını uzaklara yolla, dağıt. Ne olur ne olmaz, bir daha burada kilise vardı diyemesinler’ dedim. ‘Sahi öyle yapalım. Bu kadar akıl edemedim’ dedi.”
Topal Osman fiili Giresun Belediye Başkanlığı (daha sonra cumhurbaşkanlığı muhafız alay komutanı), Rıza Nur ise Osmanlı Meclisinde milletvekilliği yaptı. (daha sonra milletvekili ve bakan) Doğu Karadeniz’de birkaç kilise dışında Rumlara ait hiçbir şey bırakılmadı. Ayni uygulamalar Ermenilerin yoğun yaşadıkları bölgelerde de yapıldı, böylece kültürel izler de yok edildi.
Avukat ve şair olan Mikail Argirapulos, 4 Eylül 1908’de İzmir Bornova’da bir İngiliz malikanesinde İttihat ve Terakki’nin önemli temsilcilerinden biri olan Dr. Nazım Bey ile dünyanın ilgisini çeken bir söyleşi yapıyordu.. Dr. Nazım, örgütün Rum varlığına nasıl baktığını ve politikasının ne olacağını şu sözlerle anlatıyordu. ”Bugün Anadolu’da Elen olarak 3.000.000 kişiyi bulduğunuz tahmin ediliyor. Göründüğü gibi azınlıkta bulunuyorsunuz, buna rağmen taleplerde bulunarak, büyük kargaşa kopararak hareket ediyorsunuz. Yarınlarda, başka ve size bahsettiğim nedenlerden dolayı gittikçe azınlığa düşeceksiniz .Lütfen bunu iyice dinleyiniz :Var olan çoğunluk zirveye ulaşacak. İlk şık olarak : Gereksiz savaş hazırlıkları dışında sükunet ve nizam hüküm süreceği için doğumlar çoğalacak .İkinci şık olarak : Şimdi İmparatorluğun sınırları dışında bulunan milyonlarca Türklerden büyük bir çoğunluk tabii veya başka yollardan bu topraklara akın edecek. Gelişmeleri seyredin; bugünkü şovenistlerin kaderini tahmin etmeniz için sizi yalnız bırakıyorum. “
Söyleşiyi izleyen gazeteci Mihail Rodas, söyleşiden sonraki duygu ve düşüncelerini şöyle anlatıyor. “Akşam karanlığı salonun içine sessizce çökmüştü ve çehreler artık zorlukla seçiliyordu. Yorulmayan konuşmacımıza parlak fikirlerini samimiyetle açıkladığı için teşekkür ettik ve dışarı çıktık. Rum çocukları, yolda karınca kümeleri gibi toplanarak oynamaya devam ediyorlardı. Kendime hakim olamayarak belirsiz olan yarınları düşünmeye başlıyordum….1914’te neler mi oldu? Nazım Bey’in 1908 sonbaharında İzmir’de söyledikleri gerçekleşti.”
İttihat ve Terakki, Anadolu ve Doğu Trakya’da Türkleştirme-Müslümanlaştırma politikalarıyla etnik ve dinsel temizliğe girişti. Ermenilerin yanında Rumlar da tehcir ve mübadele yoluyla hızlı bir etnik arındırmaya tabi tutuldu.1911-1914,1916 Rum tehciri, 1919-1923 Rum tehcir ve mübadeleleri etnik arındırma olarak gerçekleşti.
İttihatçı Halil Menteşe bu arındırmanın nasıl yapılacağını şöyle anlatıyor. ”Talat bey, Balkan Harbinde hıyanetleri tebarüz eden anasırdan memleketi temizlemeyi ön safa koymuştu. Fakat bunu yapmak çok ihtiyat isteyen bir işti. Alınan tedbir şu oldu. Valiler ve diğer memurin resmen bu işe müdahale eder görünmeyecek. Cemiyetin teşkilatı (Teşkilatı Mahsusa ) işleri idare edecek. Rumlar ürkütülecek.” Bu anlatımdan sonra bütün yaşananlar eşkıya eliyle ürkütüp kaçırma yönteminin devletin kodlarına işlediğini göstermekte. Bugün bu yöntemin halen uygulandığını gazete ve HDP binalarına yaptırılan saldırılarda ve linç teşebbüslerinde görüyoruz.
İttihat ve Terakki, 1913 yılı Ekim ayında Balkan Savaşı hezimeti nedeniyle Almanya’ya yaklaşıyor, yaptığı gizli anlaşma sonucu Osmanlı askeri ve sivil bürokrasisini Alman görevlilerin emrine sokuyordu.
Almanya, ekonomik faaliyetlerinin ve bölgede yayılmasının önünde engel gördüğü, sermaye birikimine sahip Rumların ve Ermenilerin bertaraf edilmesini istiyordu. Bu istek etnik ve dinsel homojenleştirme politikası güden İttihat ve Terakki’nin Türk-Müslüman örgütlenmesi hedefine uyuyordu. Bunun sonucu Ege’de, Orta Anadolu’da ve Pontus kökenli Doğu Karadeniz’de Rumlara karşı sindirme, tenkil, zorunlu iskan ve baskıyla kaçırma politikaları uygulanmaya başlıyordu.
Rumlar orduda amele taburlarına alınıp, savaş alanlarında yol yapımında kullanıldılar. Çok sayıda Rum soğuk ve açlık nedeniyle öldü. Rum erkekleri dövülüp, işkence görürken büyük çapta yağmalar yapıldı. İttihatçı hükümet, yabancı müdahaleleri körükleyen Rum sorununu Batı Anadolu’dan Rumları uzaklaştırıp yerlerine Rumeli göçmenlerini yerleştirerek temelden çözmek istedi.
Mesela Rum kasabası olan Ayvalık’taki araziler ve evler, Bosna’dan gelen göçmenlere verildi. Batı Anadolu Rumlarına karşı girişilen misilleme 1914 ilkbaharında genelleşti, Rumlar yaşadıkları topraklardan uzaklaştırılıp mallarına el konuldu. Bütün operasyonlar Osmanlı jandarmasını yöneten Teşkilatı Mahsusa çeteleri tarafından yürütüldü. Bu tehcir uygulamaları Ermenilere uygulanacak zulmün habercisiydi.
Kilise ve cemaat kayıtlarına göre kıyıma uğrayan Pontus Rumlarına ilişkin genel tablo vahim gözükmekte. Amasya, Niksar, Trabzon, Tokat, Maçka, Şebinkarahisar’da 815 yerleşim birimi yok edilir,1134 kilise ve 960 okul soygunlar sonucu boşaltılarak yakılır, binlerce insan çeşitli şekillerde öldürülür ya da sürgüne gönderilir.
1915 Ermeni tehcirinden sonra 1916’da ikinci Rum tehciri gelir. Bergama, Dikili ve Ayvalık boşaltılarak Müslüman göçmenlere tahsis edilir. İttihatçı Kuşçubaşı Eşref, Ege bölgesindeki Rum ve Ermeni nüfusun sürgününde önemli rol oynar. Üretim ve ticaret hayatında Rum ve Ermeni işadamlarının yerine Türk-Müslüman işadamları geçmeye başlar.
1919-1922 yılları arasında her iki tarafın çeteleri birbirleriyle savaşırlar.9 Eylül 1922 günü Türk ordusu İzmir’e girince “gavur” olarak nitelenen insanların evleri, iş yerleri yağmalanır. 13 Eylül’de Sakallı Nurettin Paşa Rum ve Ermenilerin oturdukları semtleri ateşe verdirir. İzmir yakılıp yıkılırken Anadolu Rumları da göçmeye başlar. 1922-1924 yılları arasında uygulanan karşılıklı mübadele ise insan trajedileri barındıran zorunlu bir sürgün olarak yaşanır. Devam edeceğim.
KAYNAKÇA: Alexander Papadopoulus - “ Pontus Trajedisi 1914-1922”,Pencere Yayınları,İstanbul,2013/ Ayhan Aktar - “Türk Milliyetçiliği, Gayrimüslimler ve Ekonomik Dönüşüm” İletişim,İstanbul,2006/Baskın Oran - “Türkiye’de Azınlıklar”İletişim,İst.,2004/
David Gaunt - “ Katliamlar, Direniş, Koruyucular : I. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’da Müslüman-Hıristiyan İlişkileri”, Belge Yayınları, İstanbul,2007
Erik J.Zürcher - “Turkey, A Modern History” IB Tauris,2004/ Feroz Ahmad- İttihat ve Terakki-1908-1914”, Kaynak Yayınları,İstanbul,2004/ Fuat Dündar Modern Türkiye’nin Şifresi” ,İletişim,İstanbul,200i
İlber Ortaylı- “Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu”, Alkım Yayınevi,İstanbul,2006/
Mihail Rodas - “ Almanya Türkiye’deki Rumları Nasıl Mahvetti”, Belge Yayınları, İstanbul,2011/
Pervin Erbil - “ Anadolu’ya Ağlıyordu Niobe”, Sorun Yayınları, İstanbul,2001 /
Rıfat N. Bali - “ Bir Türkleştirme Serüveni” İletişim,İstanbul,2000
Rıza Nur- “Hayat ve Hatıratım”, Altındağ Yayınları,İstanbul,1967/
Suat Parlar - “ Osmanlıdan Günümüze Gizli Devlet” Mephisto,İstanbul,2005/
“1912-1922 Yılları Arasında Hıristiyanlara Yönelik Takibatı Tehcir ve İmha “Derleyen: Tessa Hofmann, Belge Yayınları,İstanbul,2013
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025