Ümit KARDAŞ
Roboski soruşturması dosyası, şüphelileri belirlenmeden ve derinliğine bir soruşturma yapılmadan Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığına havale edildi. Askerî Savcılık, bombalama fiilinden geriye doğru aşama aşama kusuru ya da kastı olan sorumluları etkin bir soruşturma ile ortaya çıkarabilecek midir? Askerî bürokrasinin tepe noktalarına gitmesi gerekirse buna gücü yetecek midir? Yürütme erkini kullananların sorumluluğunu düşündüğünde onları bu soruşturma içine dâhil edebilecek midir? Soruşturma sırasında bilgi ve belgelere ulaşmada, delil elde etmede karşılaşabileceği engelleri aşabilecek midir?
34 sivil yurttaşın ölümüyle sonuçlanmış ve sivil mahalde işlenmiş bir olayın soruşturmasının askerî yargıya havale edilmesi bir hukuk devletinde kabul edilemez.Ancak Türkiye’nin anayasal ve yasal düzeni buna imkan vermektedir. Askerî Yargıtay, sivil Yargıtay’ın yanına ikinci bir baş olarak konulmuş, böylece çift başlı yargı yaratılmıştır.Ceza yargılaması alanında yaratılan, askerî mahkemelerin varlık nedenleriyle hiç bağdaşmayan ve görev karmaşasına yol açan bu ikilik ile de yetinilmemiş, ayrıca 1961 Anayasası’nda, 12 Mart 1971 askerî müdahalesinden sonra yapılan değişiklikle, Askerî Danıştay olarak nitelendirilebilecek, tek dereceli Askerî Yüksek İdare Mahkemesi adı altında bir yüksek mahkeme kurulmuş, asker kişileri hatta sivil yükümlüleri ilgilendiren uyuşmazlıkların çözümü yetkisi bu mahkemeye verilmiştir.
Çift başlı yargının bulunduğu yerde demokratik hukuk devletinin gerçekleşmesi mümkün değildir.Roboski faciasında ölenlerin yakınları çift başlı yargıya son verilmesine yönelik bir kampanya başlatmışlardır. Gerçek bir demokrasiden ve hukuk devletinden yana olanlar buna destek vermelidir.
Anayasa’nın 145. maddesi kaldırılmalı, askerî suçlara bakacak sivil hâkimlerden oluşacak “asker mahkemesi” bir uzmanlık mahkemesi olarak adli yargı içinde yer almalıdır. Çift başlılığa neden olan, demokratik sivil hukuki denetimi engelleyen, demokratik rejimle yönetilen ülkelerde bulunmayan ve Anayasa’nın 156. maddesinde düzenlenen Askerî Yargıtay kaldırılarak, ikinci derece denetimi istinaf mahkemelerine, temyiz incelemesi ise Yargıtay’ın bir dairesine bırakılmalıdır. 1930 tarihli olması nedeniyle eskimiş ve yeni Türk Ceza Kanunu’yla uyumsuz hâle gelmiş olan Askerî Ceza Kanunu kaldırılarak, sadece askerler tarafından işlenebilen ve askerlerin doğrudan doğruya askerî disiplini bozan, askerî yarar ve gerekleri ihlal eden fiillerini askerî suç olarak düzenleyen 25-30 maddelik yeni bir askerî ceza kanunu yapılmalı ya da bu suçlar TCK içinde ayrı bir bölüm hâlinde düzenlenmelidir.
İdari yargıda çift başlılığa ve adil yargılanma hakkının ihlaline sebebiyet veren, ordunun demokratik sivil denetimini engelleyen AYİM’in kaldırılması zorunludur. Bu durumda idari yargı devreye gireceğinden bir boşluk oluşmayacaktır.
Yeni bir anayasa yapımını beklemeye gerek yoktur. Anayasa’nın 145, 156 ve 157. maddeleri kaldırıldığında bir boşluk meydana gelmeyeceğinden, bu maddelerin yerine yeni bir düzenleme yapılması gerekmemektedir. Gayet kolay gerçekleştirilebilecek bu anayasa değişikliği için tüm siyasi partilere demokratik baskı yapılmalı, partilerin samimiyetleri test edilmelidir.
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025