Ümit KARDAŞ
Kafka bir özdeyişinde “Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı” derken, içine doğulan toplumun ve dünyanın tüm kurumlarıyla birlikte insanı nasıl esirleştirdiğini bu metaforla anlatır. Şato isimli romanda K. kendini kabul ettirebilmek için kafese girmeye rıza gösterir. Onun için yaşam, sorumluluklar içinde ve özgürlük yanılsamaları ile avunduğu kocaman kafesten başka bir şey değildir. Dava isimli romanda da K.’nın çevresi, bürokrasi, yargı, din, iş dünyası gibi kurumlarla ve kafese girmiş insanlarla çevrilmiştir. İktidar otoritesi adeta avını aramaya çıkmış kafesi andırır. İnsan, kafesin içine doğar ve kafesten kaçtığını sandığı her an bir başka kafes onu çevreler. Dava’da K. tutuklanır, onun diğer insanlardan tek farkı K.’nın içine kapatıldığı kafesin farkına varmış olması ve onun dışına çıkabilme çabasıdır. Farkına varmamak insanları huzurlu kılarken farkında olmak, K.’nın mutsuzluğunu belirler. Sonuçlarına katlanmak şartıyla kendi var oluşumuzu belirleyebiliriz. K. kararını verir ve sonuçlarına da katlanır.
Dünya ve toplum kurumlarıyla, bürokrasisiyle baskı ve otorite kullanarak insanı kafesin içine alır. Güçsüzlük, çaresizlik, ötekileştirilmek insana biçilendir. Kafka’ya göre; resmî dairelerin koridorları aşağılanma kokar. Soluk almak yasaktır, buna karşılık yürek çarpıntısına izin vardır, aksine çarpıntı, olması istenen bir şeydir. Her türlü ümit uçup giderken, kapıdan kapıya gönderilen kişiye suçluluk duygusu aşılanır. Kişi dilek sahibi olmayıp aslında suçludur.
Kafka’nın anlattığı toplum ve dünya düzeni bize kendimizi nasıl hissettiriyor? Her an yaşamdan, köklerinden koparılıp fırlatılma ihtimali içinde güçsüz, çaresiz, korku ve kaygı içinde kafesin içine koşmak. Fiziksel ve psikolojik şiddetin içinde çırpınmak...
Kafka’nın 20. yüzyılın başında tasvir ettiği dünya bugün daha büyük ve daha çok kafesle dolu. 20. yüzyılın başından bu yana teknoloji geliştikçe şiddet arttı. Medeniyet ya da uygarlık. Bir çare mi? Ya da medeniyet nedir?
Medeniyetin henüz tamamlanmadığını söyleyen sosyolog Norbert Elias’ın tanımı hâlen geçerli. Elias’a göre; medeniyet “şiddetten arındırılmış toplumsal yaşam” ya da “insanlar arası ilişkilerde şiddetin yok edilmesi” anlamına geliyor. Medeniyet, şiddeti toplumsal yaşamdan tasfiye etmekle belirlenen bir süreç. Kuşkusuz bu sadece içinde yaşadığımız toplumla sınırlı değil. Dünyanın medenileşmesi de şiddetin yok edilmesi ve barışın egemen kılınması demek. İki Dünya Savaşı, Irak, Afganistan, Ruanda, Bosna, Kosova, Sudan, Mısır ve Suriye’de yaşananlar. Otoriter rejimlerin kendi coğrafyaları içinde uyguladıkları şiddet. Sayamadıklarımız, bilemediklerimiz. O hâlde dünya henüz medenileşemedi.
Modern toplumlar bu yolda ilerlemek için demokrasi ve hukuk devleti gibi kavramlar geliştirdiler ve devlete barışı sağlama yükümlüğü karşılığında şiddet tekelini verdiler. Ancak siyasetin dost-düşman ayrımına dayandığı kültürlerde, toplumsal yaşamın her alanında keskin bir kutuplaşmanın yaşanılması kaçınılmaz. İktidar için çatışanlar, kurumları zaptedilmesi gereken kaleler gibi görmeye başlar, şiddet ve savaş bu kaleleri ele geçirmek için yapılır. Polis ve yargı adil ve tarafsız davranmazlarsa barışı sağlamak imkânsız hâle gelir.
20. yüzyılda Kafka bize kafese girmeyin diyor, Elias medeniyetin yolunu gösteriyor. İnsanlık 21. yüzyılda ne yapıyor ?
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Akif BEKİİlber Hoca'nın sulandırdığı su krizi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMesele AK Partili belediyelere soruşturma izninin verilmesi değil… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSon konuşan Korgeneral! 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAç-Kapa: İmralı-Saray 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025