Ümit KARDAŞ
Cengiz Aktar, İletişim Yayınları’ndan çıkan “Ademimerkeziyet Elkitabı” isimli çok önemli çalışmasında aşırı merkeziyetçi Türkiye’de iki yüzyıldır bir sorunsal olarak yaşanmakta olan yetkilerin merkezde toplanmasının aşılamaması meselesini incelemiş.
Aktar, bunu yaparken “Neden ve nasıl ademimerkeziyet” sorusunu cevaplandırıyor. Bu sorunun cevabını verirken iktidarın frenlenmesi konusuna çok önemli bir katkı yapmış oluyor. Yasama, yürütme, yargı erkleri arasındaki klasik yatay ayrılığın, ancak merkezî devletle bölgesel yapılar arasındaki dikey güçler ayrılığının sağlanmasıyla pekişeceğini belirtiyor. Kuşkusuz merkezden bölgelere yetki devriyle egemenliğin paylaşılması, klasik güçler ayrılığından daha fazla denge ve denetleme mekanizması ve imkânı yaratmakta.
Aktar, dikey güçler ayrılığının yararlarını şöyle anlatıyor. “Çok taraflı kontrol, karşılıklı itibar ve ortak akla erişmek için verilecek tavizler aşırı kararları bertaraf eder, en azından engeller. Ademimerkeziyet bu anlamda dengeleyici ve dolayısıyla istikrarlaştırıcı etkiye sahiptir. Daha küçük siyasi birimlere bölünmüş bir yönetim, kamusal eylemi daha şeffaf ve anlaşılır kılar. Vatandaşın, yerindenlik ilkesi uyarınca karar alma sürecine katılımını sağlar, kamusal eylemi sahiplenmesini kolaylaştırır. Ulusal düzlemdeki seçimlere ilaveten alt ölçeklerde yapılan her yerel seçim (bölge,belediye,vs..) kamusal eylemin ardındaki temsiliyet, sahiplenme ve dolayısıyla meşruiyeti güçlendirir.”
Özgürlükçü, katılımcı, çoğulcu bir demokrasinin gerçekleşmesi ve güçlenmesi erkler arası klasik yatay denge ve denetlemenin yanı sıra dikey denge ve denetlemenin sağlanmasıyla mümkün. Kitaptaki temel gözlemlerden biri bunun sağlanmasında AB’nin rolü. Ulusüstü bir denge ve denetleme mekanizması getiren AB’nin Bölgesel Politikası, politikayı uygulayan AB üyesi ülkelerde ulusaltı denge ve denetlemeyi hayata geçirmede tam bir destek ve kolaylık sağlamış durumda.
Türkiye, dünyada az görülür bir şekilde iç bölgeden yani merkezden katı bir merkeziyetçilikle yönetilmekte. Kuşkusuz bu sistemden siyaset ve bürokrasi gayet memnun. Zaman zaman darbe yapan ve merkezi tekeline almış bir bürokrasi merkezin yetkilerini kullanıyor. Siyasetin güçlü olduğu durumlarda da parti içi demokrasinin bulunmadığı, lider kültüne dayalı iktidarlar merkezde yetkileri mutlakıyetçi tek adamla kullanmakta.
Peki, merkez bu yetkileri ülke genelinde hangi araçlarla kullanıyor? Toplumun kılcallarına kadar yayılan koyu bir idari vesayet örgütlenmesiyle. Merkezden atanan valiler ve kaymakamlar aracılığıyla. Böyle bir modelle iktidarın dengelenip denetlenmesi mümkün mü? Egemenliği katılımcı bir anlayışla halkla paylaşmadan otoriterliği engellemek mümkün değil.
Ne yazık ki bu mesele bir demokrasi meselesi olarak değil sadece Kürtlerin dile getirdiği onlara ait ve ülkenin bölünmesine neden olacak bir sorun olarak algılanıyor ya da algılatılıyor. Oysa bu mesele tam anlamıyla ülkenin demokratikleşmesiyle ilgili.
Aktar, dünyadaki sivil girişimlerin bu konudaki çabalarına da dikkat çekiyor. Şeffaflık, yönetişim, katılım, denetim, yerindenlik, dikey denge kavramları etrafında örgütlenen girişimlerden biri Obama’nın da imzaladığı Açık Yönetim Girişimi; diğeri Türkiye’nin 2012’de imzaladığı 64 ülkenin katıldığı Açık Yönetim Ortaklığı. Türkiye’de de İstanbul Hepimizin girişiminin ortaya çıkardığı İstanbul Sözleşmesi ve TESEV bünyesinde yapılan Türkiye’de Bölgesel Yönetim-Bir Model Önerisi çalışması bulunmakta.
Türkiye siyaseti ve sivil toplumu ademimerkeziyet meselesinin çoklu ve katılımcı bir demokrasi için ne kadar hayati olduğunun henüz farkında değil. Kuşkusuz kadim bir merkeziyetçi algı dayanağının değişmesi kolay bir iş değil.
Aktar, kitabına Sened-i İttifak’ın tam metniyle Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve İstanbul Sözleşmesi’ni de eklemiş ve yeni bir inşada temel meseleyi ortaya koymuş. Bakalım Türkiye siyaseti ve sivil toplumu, özellikle de medyası bunu fark edecek mi?
İhtiyacımız olan sevgiyi bulma umut ve temennisiyle yeni yılda görüşmek üzere sağlıklı ve huzur içinde kalın.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025