Ümit KARDAŞ
“Cennetin duvarları ne kadar tahkim edilirse, cehennemin uçurumu da o kadar derinleşir.” - Giorgio Agamben
Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın bedeninin Suudilerce Türkiye’de yok edilmesi barbarlığın zirvesi olacak nitelikte.
ABD yönetiminin silah satışı ve petro-dolarlar karşılığı bu vahşeti görmezden gelmeye çalışması, Suudilere silah satışı yapan AB’nin itici gücü Almanya’nın verdiği tepkinin yetersizliği ortada.
Türkiye’nin ahlak, hukuk ve insanlık değerleri çerçevesi içinde mi yoksa çıkar sağlama yönünde mi hareket edeceği belirsiz.
Thomas Bailey Aldrich, uygarlığı barbarlığın gizlendiği bir koyun postu olarak tanımlarken haklıydı. Uygarlığı temsil ettiklerini iddia edenler, kendi halkına barbarca davranan yönetimlerin vahşi uygulamalarına çıkarları gereği ses çıkarmıyor, onlarla suç ortaklığı yapıyor.
İskender esir korsana sorar: “Ne hakla denize tecavüz ediyorsun? Korsan cevap verir: “Ya sen ne hakla dünyaya tecavüz ediyorsun?”
Ho Şi Minh, Vietnam’ı sömürgeleştiren Fransa için yaptığı değerlendirmede “Fransa kardeşlik, eşitlik, özgürlük gibi demokratik değerlere çok önem verir ancak sömürgeler için yolculuğa çıktığı zaman bu değerleri hep unutur” demekte haklıydı.
Sahip olmak, güce tapınmak, açgözlülük, doğal kaynakları yağmalama ve emek istismarına dayalı bir dünya sisteminde barış, huzur ve mutluluk olmayacağı gibi sevgi de yerini nefret ve öfkeye bırakıyor.
İnsanın yarattığı sistem, gezegeni şiddet, ahlaki yozlaşma ve çevresel bozulma döngüsüne sokmuş bulunuyor. Adaletsiz, hukuksuz ve antidemokratik sistem sadece terör ve savaş üretiyor, silahlanmayı özendiriyor.
Dünyayı değiştirme istek ve çabalarıyla ‘ulus’ arasındaki gerilimli ilişkinin tartışılması devam ediyor. Ulus tarafından dayatılan düşünsel kategorilerin dışına çıkarak ona dışarıdan bakmamız nasıl mümkün olabilir?
Ulus-devletler bir taraftan silah teknolojilerini geliştirmeyle birlikte dünyanın değişebileceği, dünyanın daha iyi bir yer olabileceği düşüncesini de gündeme getirdiler. 1848 Devrimi bir ütopyayı gündeme getiriyordu. Sadece dünyayı yorumlamak değil onu değiştirmenin de zamanı gelmişti.
Değişimlerin araştırılmasında dönüşüm kavramı merkezde yer alıyordu. Ancak dünyayı değiştirmekten amaç herhangi bir değişim değildi. Amaç dünyayı daha adaletli, daha barışçı, eşitsizliği daha sınırlayıcı bir yer haline getirmekti. Ancak yaşananlar bu amaca ulaşmak için çabalayanları hayal kırıklığına uğrattı.
Avrupa devletlerinin sömürgeleştirme politikaları doğrultusunda gerçekleştirdikleri barbarca uygulamalar; milyonlarca insanın ölümüne ve felaketine yol açan iki Dünya Savaşı, Soğuk Savaş dönemi, Aşağı Sahra Afrika’sında yaşanan kıtlıklar, Ruanda Etnik Katliamı, Bangladeş 1975 Askeri Darbesi, Vietnam Savaşı ve ekonomik yıkım, Latin Amerika’da yaşanan krizler, Yugoslavya’nın dağılışı ve etnik temizlik, Afganistan’ın hem Rusya hem de ABD tarafından işgali.
Irak’ın işgali, İsrail’in Ortadoğu’da izlediği yıkım ve şiddete dayalı politikalar, Sabra ve Şattila Katliamları, Gazze katliamı, Suriye’deki iç savaş ve yarattığı sonuçlar. Bu tablo hayal kırıklıklarının sadece küçük bir bölümü. Beklentilerimiz ve gerçekleşen felaketler.
Geleceği belirsiz bir gezegende ulus bir güvenlik şemsiyesi, bir kaçış yeri olmuştu. Ancak bu herkes için geçerli değildi. Bazıları için ise ulus kendilerini dışarıda tutan, dışlayan erişilemez bir yer olmuştu.
Gelecek karşısında belirsiz, yetersiz ve tutarsız olan ulusa karşı dünyaya ilişkin bir gelecek tasavvuru da belirsizliğini koruyor ancak, bu karşılıklı belirsizlik gerilimi de şiddetlendiriyor.
Ulus, modernleşme ivmesi sonucu varlığını koruma zorunluluğuyla doğdu. Değişim gönüllü değil, zorunluydu. Modern dünyaya ayak uydurmak bürokrasisi, ordusu, bayrağı, para birimiyle bir ulus-devlet oluşturmayı gerektiriyordu.
Ancak ulusun modernleşmenin gereği olarak kendini yeniden üretmesi gerekiyordu. Oysa modernleşme geçmişten bağımsızlaşma demekti. Ulus-devletin değişim ile olan çelişkisi gerilimi artırıyor.
Bu durumda Antonis Liyakos’un sorduğu sorulara verilebilecek yanıtları tartışmak gerekiyor.
Uluslara ihtiyaç duyulmayacaksa küresel sistemde yaşam mücadelelerinin imkânları ne olacak?
Eğer bu yeni ortamda uluslar ABD, Avrupa Birliği, Çin, Japonya, Rusya, Hindistan ve Endonezya gibi büyük kıta devletleri karşısında güçsüz kalacaklarsa ne olacak?
Modernleşme ve ulus arasındaki ilişki mutlaklığını kaybederse ulusun ve milliyetçiliğin kaderi ne olacak?
Eğer ulus değişen bir dünyada hayatta kalmanın tek çözüm yolu olmazsa ne anlam kazanabilir? (Antonis Liakos- ‘Dünyayı Değiştirmek İsteyenler, Ulusu Nasıl Tasavvur Ettiler?’)
Savaştan ve yoksulluğun pençesinden kurtulmak için yerini, yurdunu terk edip sınır tellerini, denizleri aşıp, sığınacak liman ararken ölenler. Sığındıkları ülkede kaçak ve zor şartlarda yaşayan insanlar.
Dünyanın birçok bölgesinde umudun, göçün ve başka yerlere yerleşme çabasının oluşturduğu çaresizlik sahneleri yaşanıyor.
Üçüncü Dünya artık uzaklarda bir yerlerde olmaktan çıkmış, farklı kültürler, tarihler, dinler ve diller Birinci Dünya’nın kent ve kültürlerindeki yaşamların göbeğinde ortaya çıkmaya başlamış durumda. Artık merkezdeki insanların yaşamlarında, kültürlerinde dillerinde ve geleceklerinde önemli bir kopuş meydana geliyor.( Iain Chambers- Göç, Kültür, Kimlik )
Göçerlik ve sürgün moderniteyi ve ulusu temellerinden sarsıyor ve bu kavramların sorgulanmasına yol açıyor. Dünya üzerindeki insan göçleri kenti dönüşüme uğrattığı gibi ulus-devlet sınırlarını yapaylaştırıyor ve modernliğin açıklama kalıplarını da geçersiz kılıyor.
Tek kimlik kurgularının parçalandığı, dilin melezleştiği, farklı tarihlerin birbirine girdiği bu hareketli dünyayı modernitenin gözlüğünden ve ulus üzerinden anlamak olanaksız hale gelmiş durumda.
Bu nedenle Giorgio Agamben’in sorduğu sorular önemli. Vatandaş kavramı, ulus devleti belirleyen ülke, ulus ve nüfus arasındaki ilişkiyi tanımlamakta hâlâ yeterli midir?
Acaba devlet milliyetsizleştirilmeli, ulus da topraksızlaştırılmalı ve devletsizleştirilmeli mi?
Acaba vatandaşlar Avrupa’sı sembolik ve zihniyet olarak vatandaş olmayanlardan mı oluşmalı?
Agamben, Avrupa’nın birleşebilmesi için önce Avrupalıların göçebeleşmesi gerektiğini vurguluyor.
Bunun için Avrupalı kültürel üstünlük söylemine karşı çıkmak ve göçmen uluslar olarak kurulan ve ulusal anlatılarının merkezine göçmen ideolojisini koyan ülkelerin (Kanada, Avusturalya) deneyimlerinden yararlanmak gerekir.
ABD de göçmen ülke olarak kuruldu. Amerikan şairi Emma Lazarus (1883 ) Özgürlük Heykeli’nin altında yazılı sonesinde Amerika’ya ‘sürgünlerin anası’ der ve Avrupa’dan yoksulları, zulüm görenleri kendisine göndermesini ister. Oysa sürgünlerin anası bugün şiddetin anası hegemonik bir güç haline geldi.
İnsanları etkilemenin tek yolunun onlara rüşvet vermekten çıkarılması için, yeni bir sosyo-ekonomik yapıyla birlikte olmak üzerine, yenilenmiş bir insan zihniyetine ihtiyaç var.
Dışlanmışların küreselleşmesiyle yeni bir kozmopolitlik oluşturulması, önemli bir öneri.
Yeni kozmopolitliği oluşturabilmek ise göçmenleri ilgilendiren düzenlemelerin, göçmeye zorlayan koşulların, savaşların, sınırların, kıtlıkların, insan hakları siyasetinin, insan depolama kamplarının, yardımseverlik siyasetinin, Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi örgütlerin eleştirisiyle başlamalı.
Ulus ve devlet kavramını aşan yeni bir kozmopolitlik. Agamben, bizi dışlanmış gibi hissetmeye ve düşünmeye çağırıyor.
Yazarlar
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025