Ahmet TAŞGETİREN
Netice itibariyle Öcalan, Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan süreç sonunda “Devlet ve toplumla bütünleşmek” için gibi bir cümleden sonra “Kongrenizi toplayın, tüm gruplar silâhları bıraksın ve PKK kendini feshetsin” dedi. “Tüm gruplar” ifadesi, silâhları bırakma çağrısının Suriye’deki yapılanmayı kapsadığı şeklinde anlaşılabilir.
Öcalan açıklamasında, PKK’nın doğuşunu baskı dönemlerine bağladı, hareketin sosyalizm ekseninde oluştuğunu, 90’larda, bir yandan sosyalizmin kendi içinde çökmesi, öte yandan Türkiye’de kimlik konusunda olumlu gelişmeler ve özgürlük açılımları olması sebebiyle PKK’nın varoluş gerekçesini kaybettiğini ifade etti.
Öcalan, “Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu” diye nitelediği “ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler”i de “tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır” İfadesiyle reddetti.
Öcalan muhtemelen Kürt siyasetinin önüne de şöyle bir perspektif sundu:
“Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.”
Bu çerçeve yönetenlere hitaben “kimliklere saygı, demokratik örgütlenme imkânı, Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandırm”a talebini seslendirilirken, Kürt siyasetine de “Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz” uyarısını yapıyor.
Bu açıklamadan sonra şimdi tüm Kürt oluşumlarının kendini bu çerçevede yeniden dizayn etmesi gibi bir beklentinin ortaya çıkması beklenir. Kandil silah bırakacak, Suriye’deki PYD-YPG yapılanması silah bırakacak, içerde DEM çizgisi “ayrı uus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler” yerine “demokratik mücadele” içinde toplumsal kardeşliği geliştirmeye yönelecek.
Öcalan’ın açıklaması, PKK’nın 1990’larda sosyalizmin çöküş olgusundan bu yana bir anlamda “uzatmalar” içinde yol aldığını ortaya koyuyor. 90’lardan bu yana 30 yıl demek bu. Demek 30 yıldır bu hareket, en azından Öcalan gibi dünyayı okuyamıyor.
İkinci not etmek istediğim husus şu: 1980’lerden itibaren başlayan bir terör çizgisi PKK. Hareketi Öcalan yönlendirdi. Şimdi ona sormak gerekiyor: Hareketin bu noktaya geleceği hareketin başlatıldığı zaman öngörülebilmiş miydi? Ya da ne öngörülmüştü? On binlerce Türk – Kürt insan, genç hayatını kaybetti bu süreçte. Ülke milyarlık kayıplara uğradı. Doğu – Güneydoğu’da hayat çekilmez hale geldi. “Demokrasi özrü” sebebiyle başladığı ifade edilen hareket Devletin kimyasını da bozdu ve yer yer, anti-demokratik – hukuk dışı, illegal uygulamaların revaç bulduğu noktaya itildi. Öcalan veya diğer örgüt yöneticileri, Türk – Kürt bunca gencin kaybından dolayı bir özeleştiri verecekler mi?
Birkaç söz de DEM’e:
DEM sürece heyecanla sahip çıktı. Sürecin yolunu açan Bahçeli’ye, onun girişimine irade koyan Erdoğan’a, bu arada başka siyasi parti yöneticilerine teşekkür etti.
Ne bekliyordu acaba Öcalan’ın açıklamasından ve işte açıklama geldi, heyecanı sürüyor mu?
Heyecanın sürdüğünü yapılan toplantılara yansıyan psikolojilerinden anlıyoruz.
Öcalan’ın açıklamasının Kürt siyasi hareketinin ya da “Kandil’in uzantısı” diye suçlanan DEM çizgisindeki siyasi partilerin üzerindeki terör vesayetini kaldırdığı söylenebilir. Eğer Öcalan’ın talep ettiği gibi Kandil silâhları bırakıp kendini feshederse, DEM artık kendini daha özgür hissedebilir. Acaba böyle bir “özgürlük heyecanı” mıdır DEM çevresini heyecanlandıran?
Öcalan yer yer ayakta alkışlandı açıklamanın yapıldığı salonlarda. Oysa PKK etkisinden çıkmak, Öcalan etkisinden çıkmayı da getirir nihayetinde. Nasıl bir ilişki sürecek bundan böyle DEM ile Öcalan arasında?
1990’lardan bugüne PKK ile temasta olduğu gerekçesiyle pek çok siyasi parti kuruldu. Neden partiler içinde bir PKK sorgulaması yapılmadı da Öcalan’ın cezaevindeki 25’inci yılına kadar beklendi? Bu da, bir tür benim zaman zaman işaret ettiğim “Örgüt vesayeti” olgusunun göstergesi.
Şu sıralar DEM, Öcalan da devlet onayı ile hazırladığı mesajla devreye girdikten sonra iktidarın “kayyım uygulamaları”nın nasıl seyredeceğine bakacak muhtemelen. Devlet Bahçeli bir süreç başlattı, “Devlet aklı” ise kayyım uygulamalarını ve cezalandırma yöntemini sürdürdü. Öcalan bu konularda “Beni Kürt halkına karşı açık düşürmeyin” yollu bir şey demiş olabilir mi kendisiyle görüşen Devlet yetkililerine?
Bazı şeyleri bilmiyoruz. PKK’nın silah bırakması nasıl olacak mesela. Gelişmeleri göreceğiz. DEM’in heyecanını anlayabilmek gibi bir sorunum var benim. Dilerim barış heyecanı olsun.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.12.2025
2.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
25.11.2025
23.11.2025
21.11.2025
20.11.2025
18.11.2025
16.11.2025