Ahmet TAŞGETİREN
Suriye Türkiye için en sıcak gündem olma özelliğini sürdürüyor. Oradaki gelişmeleri “Türkiye’nin beka sorunu” olarak gördüğümüze dair değerlendirmeler de en yüksek seviyede dile getirildi.
Suriye’deki sıcak gündem içinde en önemli sorunlardan birisinin Türkiye ile Amerika arasındaki açı farkı solduğu söylenebilir. En son Erdoğan-Obama görüşmesine bu açı farkı ile gidildi, görüşmeden sonra yapılan açıklamalara bakıldığında da açı farkının kapanmadığı ortaya çıktı.
Türkiye, PYD-YPG’nin tanımlanması konusunda da müttefiki ile aynı yerde durmuyor, Rusya’nın Suriye’deki pozisyonuna karşı alınan tavırda da.
Bu iki alan, tam da Türkiye’nin Suriye’de olan biteni “beka sorunu” olarak görmesi ile alakalı.
Yani denklem şu ki, bizim beka sorunu olarak gördüğümüz bir meselede Amerika, dost, müttefik ve stratejik ortak olarak aynı hassasiyeti taşımıyor. Ondan da öte, bizim “beka sorunumuz”u daha da derinleştirecek bir yaklaşım sergiliyor.
Açı farkı öylesine ciddiyet arz ediyor ki bizim Cumhurbaşkanımız, Obama ile görüşmeden önce de sonra da Amerika’ya “Sen kimin müttefiki, kimin dostusun?” diye sormaktan kendini alamıyor.
İşin diğer önemli yanı, Suriye olayının sadece Suriye ile sınırlı olmamasıdır.
Hep biliyoruz ki bütün coğrafya yeniden tanzim ediliyor ve orada biz coğrafyayı tanzim etmeye yönelen iki süper güçle de açı farkı içindeyiz.
Oysa ki, kısa süre önce “Arap Baharı” söz konusu olduğunda coğrafyanın yeniden tanzimi, bizim gözümüzde, Birinci Dünya Savaşı sonrası İslam coğrafyasını açık-örtülü sömürge statüsü içine sokan parantezin kapatılması ümidini veren bir çıkış olarak görülüyordu.
Şimdi ise karamsar yorumlar birbirini izliyor.
İster Amerika’nın “irade felci” gibi bir zaaf geçirdiği noktasından bakılsın, ister “Derin Amerika”nın İslami bir yükselişe set çekme iradesinin yansıması olsun, gelişen süreç Amerika’yı yanımızda değil, karşımızda gösteriyor. Burada “karşımızda” kelimesini kullanırken içimden “Acaba böyle mi desem?” diye bir soru geçmedi değil ama Amerika’nın “Arap Baharı”nın bir safhasında durup rota değiştirdiğini görüyorum ve bunun iyiye alamet olmadığını düşünüyorum.
İşin kötüsü “Derin Amerika”nın bu tavrı Türkiye’nin bölgeye yönelik stratejik değerlendirmelerini de paylaşmıyor, hatta sanırım önlenmesi gerekli bir hesap olarak okuyor.
Dikkat edilirse değerlendirmelerimiz Amerika’nın tavrını odak nokta gibi görerek yapılıyor. Evet, Rusya’ya da öfkeleniyoruz ama sanki “Ondan bunlar beklenir” gibi bir alt şuurumuz da var. Sanki Amerika ile aynı paralelde hareket edebiliriz diye ümit ettik ama o başka bir oyun içine girdi. Bu yaklaşım, bizler gibi kanaat önderleri yanında yukardan aşağı devlet kademelerinde de benzeri yansımalar halinde ortaya çıkıyor.
Sanırım şu soruları sormalıyız:
- Amerika bölgenin yeni oluşum sürecinde ne istiyor? Hiçbir şey istemiyor mu? Rusya ile nüfuz alanları paylaşımını bitirdi mi ya da bölgeyi Rus nüfuzuna terk mi etti? Amerika’nın, Suriye’de gevşek bir duruş sergilerken, buna mukabil PYD - YPG konusunda Türkiye ile böylesine farklılaşmayı göze alması hangi stratejik hesaba dayanmaktadır? Bu açı farkı geriliminde ABD nereye kadar YPG’ye sahip çıkacaktır, diğer ifadeyle Türkiye’nin hassasiyetlerini nereye kadar gözardı edecektir? ABD’nin YPG-PYD sahiplenmesi, tüm Ortadoğu’daki Kürt politikası açısından ne anlama gelmektedir?
En başta Suriye, Suriye ile sınırlı değil, tespitine yeniden dönmek istiyorum. Buradan bakınca oradaki Türkiye - Amerika farklılaşması da, sadece Suriye ile sınırlı değil, demek de lazım.
Cumhurbaşkanımızın “Ey Amerika, kimin dostu kimin müttefikisin” diye başlayan sorgulamaları, çok açık ki, bu stratejik müttefikimiz ile görüşülmesi gereken çok hayati sorunların bulunduğunu ortaya koymaktadır. Erdoğan ile Obama 1 saat 20 dakika telefonla görüştü. Sorunlar bence böyle bir telefon görüşmesi ile halledilemez. Oturup yeniden “Kim nerede duruyor” sorusunun cevabının araştırılması ve ortaklığın, dostluğun, müttefikliğin koordinatlarının yeniden tespit edilmesi lazım. Bunu talep edecek olan da hiç şüphesiz biz olmalıyız. Çünkü ABD’nin tavırlarından çok rahatsızız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025