Ahmet TAŞGETİREN
15 Temmuz’un 3. yıldönümü. Bir darbe girişimi, bir millet direnişi ve Türkiye’nin içine girdiği yeni süreç.
Şüphesiz olağanüstü bir durum. Ülkenin kimyası etkilenmiş. Bu üç yıl içinde Türkiye bir “15 Temmuz hesaplaşması” yaşadı. Davalar açıldı, ağır mahkumiyetler verildi, bürokratik yapı içinde tasfiyeler gerçekleşti.
Zaman zaman yaptırımlarda aşırı gidildiği iddialarından doğan “mağduriyet”söylemi dile geldi.
Bütün bunlarla birlikte darbe girişimi dahil her türlü “Fesad”ın merkezinde gözüken Yapı çok net soruları cevaplamaktan kaçındı. İktidarın uygulamalarından “Mağduriyet” doğmasını, kendisine yöneltilen tüm fesad iddialarının da bu görüntü arasında kaybolup, kitlelerin bağlılığının devam etmesi beklendi.
Bağlı kitlelerin zihninin çok net olmadığını tahmin edebiliyorum. “Mağduriyetler”in, asıl “Günah Üssü”nü perdelediğini de biliyorum.
Ama bir gün var. Ruz-i mahşer diye bildiğimiz bir gün. Her şeyin ayan-beyan ortaya çıkacağı bir gün. Diller itiraf etmese bile ellerin, ayakların, hatta derilerin tanıklık edeceği bir gün.
Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman edenler bunu bilir.
Dini metinlerde hem Ruz-i mahşeri bilip hem de “Allah görmüyor – Ahiret hiç gelmeyecekmiş ” gibi davrananların büyük bir aldanış içinde oldukları ifade edilmiştir.
***
Orada şu soruların sorulacağından emin olmak gerekir:
-Darbe girişiminin neresindeydiniz?
Adil Öksüz sizin neyiniz olur? Akıncı Üssü’nde operasyona katılan sivil adamlar neyiniz olur? Uçaklardan insanların üzerine bomba kusan adamlar neyiniz olur? Neden bunların hepsinin bir yerlerde sizin kurduğunuz örgütün elemanı oldukları ortaya çıktı?
250 can kaybı. 2 bin 196 yaralı.
Bunların kanında payınız ne kadar?
“Cemaat” diye bilinen ve bu sebeple “Din ile iltisaklanan” bir yapıyı fesat ocağı haline getirmenin vebali üzerinde düşündünüz mü?
Yüzbinlerce insanı, “fesat ocağı”nın irtibatlısı – iltisaklısı haline getirmenin, yani size ilişen herkesi çamura bulamanın vebali üzerinde düşündünüz mü?
Neyi yapacaktınız iktidarı devirerek? “Din”den yola çıkmışsanız hangi dini hizmet ile bağlantılı idi 250 insanı bomba ile parçalamak?
Soru çalıp milyonlarca insanın “Kul hakkı”nı ihlal ederek hangi mukaddes davaya hizmet edeceğiniz sorulduğunda ne diyeceksiniz ruz-i mahşerde?
“Dini görünüm” içinde yaptığınız akıl almaz fesat işlerle “Din”e ödettiğiniz bedelin hesabı sorulduğunda Halik-ı Zülcelal’in huzurunda ne diyeceksiniz?
Emniyet’teki adamlarınız insanların mahremlerine göz atarken Ahiret’te bunu nasıl savunacağınıza dair de bir gerekçe geliştirdi mi?
Yargıdaki adamlarınız adaletin canına okurken Allah’ın huzuruna sunulacak inandırıcı bir gerekçe de hazırladı mı?
Bütün bu adamlar bir “Hocaefendi”nin büyüsü içinde aklını, iz’anını bir kenara bırakırken o kişi, insanların böyle bir akıl tutulması, böyle bir büyülenme içine girdiğini nasıl görmedi? Ve yarın herkes “İmamları ile mahşer ortamına geldiğinde” “İmamlar” nasıl bir savunma yapacaklar, büyülenmişler kendilerini nasıl savunacaklar?
15 Temmuz konusunda bugüne kadar dilinizi yuttunuz. Darbe süreci içinde yer alıp da sizinle iltisakı, irtibatı apaçık olanları nasıl izah edeceğinizi bilemiyorsunuz.
***
Evet, ortada 250 can var toprağa düşen, 2 bin 196 yaralı var. Aslında “Dine hizmet” saikiyle hareket eden ama tek kabahatleri sizinle buluşmak olan yüzbinlerce insana kendinizden bir leke bulaştırdınız. Hepsini kendi savaş mantığınızın uzantısı haline getirdiniz. Çıkıp, “Bütün suç bizde, bu insanlar temiz insanlar” demek gibi bir civanmerdliği de göstermediniz. Amerika’ya, Avrupa’ya sığındınız. “Dinden yola çıkan” bir hareketi “Müslüman bir ülke”ye karşı casusluk çetesi haline dönüştürdünüz. Bütün bunların insanların zihninde nasıl bir yara açtığı üzerine en küçük bir düşünce geliştirmediniz.
Nasıl savunacaksınız kendinizi ruz-i mahşerde?
O savunmanızın bir parçasını da dünya gözü ile bizlere gösterseniz ya… Bir şey deyin, “Ankara’yı şunun için bombaladık, Köprü’de insanların üzerine şunun için ateş açtık, şunun için şunun için…”
İktidar yanlıştı, şuydu, buydu…
“Hizmet hareketi”ne mi düşmüştü İktidar’ın yanlışlarını düzeltmek? Ki iktidarı bir çok yanlışa da sizin “Paralel ortaklığınız” sürükledi.
Parti olsaydınız, insanlara ulaşıp, onların desteğini alıp, iktidara gelip yanlışları düzeltseydiniz!
Askere ulaştınız, iğdiş ettiniz, polise ulaştınız iğdiş ettiniz, hakime – savcıya ulaştınız iğdiş ettiniz, “İmam”lığı fesat kurgucusu haline getirdiniz, öğretmeni soru çalma eylemine bulaştırdınız…
Türkiye’deki “dini hizmetler”in kaç yılına zarar verdiniz, kaç gencin zihnine zehir akıttınız anlayabiliyor musunuz?
Ruz-i mahşerde yakanıza kaç insanın yapışacağını öngörebiliyor musunuz?
Ve bu işin tevbesi üzerinde düşündünüz mü?
M. ŞEVKET EYGİ İÇİN: Dar-ı bekaya göç kervanına o da katıldı. Rabbimizden rahmet diliyoruz. “Müslüman ve zarafet” vurgusu her zaman yad edilecektir.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025