Aydın Ünal
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, teröristbaşı Abdullah Öcalan’la ilgili ifadeleri anlaşılamadı ve yanlış bir zeminde tartışılıyor.
Sayın Bahçeli’nin anlaşılamıyor olmasının, hazırlanan konuşma metninde meramın tam olarak anlatılamamasından, mananın tam olarak verilememesinden kaynaklandığı yönündeki iddiamda ısrarcıyım.
Bahçeli, Öcalan’ın umut hakkından yararlanması, DEM Parti grubuna gelip konuşması, terör örgütünü lağvettiğini açıklaması çağrısında bulunmuştu. Çok açık ki, Bahçeli, terörle irtibatını kesmesi durumunda en uç adımı atacaklarını ifade ederek DEM Parti’ye meydan okuyor. “Hodri meydan” diyor, “eğer siz terörle irtibatınızı keserseniz, Öcalan’ın çıkmasına, gelip TBMM’de konuşmasına izin vereceğiz” diyor. Bunu bir “iddialaşma” gibi okuyalım; hani gündelik hayatta, bir hakikati savunmak için söylediğimiz, “o öyle değilse kafama sıkarım”, “ispat et istifa ederim”, “şu eğer şöyleyse kendimi Taksim Meydanı’nda asarım” türünden bir iddialaşma. Bahçeli, tam da bu anlamda, DEM Parti’nin terörle irtibatını kesmeyeceğinden emin olarak en uç vaatte bulunuyor: “Haydi bakalım, siz terörle irtibatı kesin, biz de Öcalan’ı çıkaralım” diyor.
Sayın Bahçeli’nin Öcalan çağrısının üzerinden 3 hafta geçti ve bu meydan okumasındaki haklılığı, en uç vaatte bulunurken, yani bir iddialaşmayla riske girerken, DEM Parti’nin takınacağı tavırdan emin olduğu ortaya çıktı. PKK da, DEM Parti de, Bahçeli’nin bu meydan okumasına, bu iddialaşmasına olumlu cevap vermedi. PKK teröre devam edeceğini, DEM Parti de terörle irtibatını kesmeyeceğini açıkladı. Böylece de zaten mümkün olmayan, Öcalan’ın hapisten çıkması, TBMM’de konuşması vaadi ortadan kalkmış oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahçeli’nin bu çıkışına destek verdi mi? Ortada destek verecek bir durum yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahçeli’nin bu çıkışına itiraz etti mi? Bir iddialaşma sözüne, bir meydan okumaya itiraz etmeye de gerek yok.
Erdoğan da, Bahçeli de, terör örgütünün kendisini lağvetmeyeceğini, DEM Parti’nin terörle irtibatı kesmeyeceğini biliyorlar. İkisi de konuşmalarında çok açık ifade ettiler: Bizzat Kürtlerin kendisini muhatap alacak, terör örgütünü de onun siyasi uzantısını da devreden çıkaracaklar.
Şimdilerde muhalifler, “Bahçeli Öcalan’ı özgür bırakacak” gibi temelsiz bir iddiayla MHP’ye yükleniyor, Cumhur İttifakı’nın dağılması için ellerinden geleni yapıyorlar.
İşin kötüsü, AK Parti’ye ve Külliye’ye yakın, meseleyi anlamamış bir takım isimler de üzerlerine vazife olmayan tarzda ortaya atılıp fırsattan istifade Öcalan’ın serbest bırakılması “hayallerini” temellendirmeye, gerekçelendirmeye çalışıyorlar. Türkiye solunun gönlünde, az ya da çok, PKK’ya ve Öcalan’a bir hayranlık vardır; AK Parti ve Külliye’de ne aradıkları hâlâ meçhul bu sol zihinlerin, gönüllerindekini, hayallerini dile getirmesi de kafa karışıklığının artmasına, yanlış anlamanın yayılmasına, toplumda infialin yükselmesine hizmet ediyor.
Tekrar yazalım: Ne MHP’nin ne de AK Parti’nin, yani Cumhur İttifakı’nın gündeminde, “Öcalan’ı serbest bırakmak” gibi bir plan, proje, politika, hedef var.
Cumhur İttifakı’nın da, ne bu sebeple, ne de bir başka sebeple dağılması gibi bir durum söz konusu. En son Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bahçeli görüşmesi de ittifakın ve uyumun devam ettiğini gösteriyor.
Kimse ittifakın dağılacağı umuduna kapılmasın; kimse de Bahçeli’nin sözlerinden yanlış manalar çıkarıp, ya da Bahçeli’nin sözlerini kendi arzularına bahane edip, suyu bulandırmaya kalkışmasın.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018