Beril DEDEOĞLU
İşin aslı, uluslararası hukukun ulusal hukuktan üstün olduğudur. Ancak günümüz uluslararası hukukunun adalet sağlama ve düzen oluşturmak yerine bir araç haline geldiği inkar edilemez. Üstelik, bazı ülkelerin ulusal hukukunu diğer ülkelerin de uyması gereken kurallar haline getirdiği açıkça izlenebiliyor.
Bu konuda öne çıkan ülkenin ABD olduğuna şüphe bulunmuyor. Uluslararası hukukun en tartışmalı konularından birisi olan “terörle mücadele” mevzuatının küresel düzeye gelmesinde en fazla ABD rol oynadı. 11 Eylül sonrasında BM’de kabul edilen kararlar, boşluklarla dolu bir hukuk oluşmasını sağladı; boşluklar da, “önleyici müdahale” kavramıyla desteklendi. Bu, bir yerde çatışma-iç savaş ya da terörden şüphe duyulduğunda, olacakların engellenmesi amacıyla askeri müdahale yapılabilmesi demek.
Ama uygulamada gücü yetenin askeri müdahale yapması anlamına geldi; söz konusu mevzuattan önce ABD, ardından NATO ve Kırım örneğinde olduğu gibi Rusya yararlandı.
Ekonomik ilişkilerde de benzer bir durum söz konusu. Obama, küreselleşmeyi önceleyince, tüm uluslararası mevzuat serbest ticarete göre yeniden yapılanmıştı; Trump küreselleşme karşıtı ve her devlet koruyucu mevzuat oluşturmaya yöneliyor.
‘Ben yaptım oldu’
Uluslararası hukuk kapsamında değerlendirilmesi zor olan, ama ulusal hukukun başkaları tarafından da uygulanmasını zorlayan duruma en çarpıcı örnekler ise, yaptırımlar konusunda ortaya çıkıyor.
Örneğin ABD, İran’a ağır yaptırımlar uyguluyor. Olabilir; bu o devletin tercihi. Ancak ABD ile iş yapan diğer ülke, şirket ve kişilerinin de bu yaptırımlara uygun davranmasını istiyor. Kabaca, yaptırımlara uymayan bizimle iş yapamaz diyor. Tabi bu arada savunma sanayini, diplomatik ilişkileri ya da başka tür bağları da bu kapsamda tehdit olarak kullanabiliyor.
ABD, bu tutumunu dünyadaki her devlete, ama en fazla müttefiklerine uyguluyor. Dolayısıyla ABD’nin İran politikasının müttefiklerinin de politikası olmasını istiyor ve bunu ulusal mevzuatını uluslararasılaştırarak yapıyor. İran’ın cezalandırılmasına gerek görmeyen devletler, hukuk yoluyla baskı altına alınıyor. Oysa hukuk, İran’ın yaptıkları bir cezayı gerektiriyor ise, aynılarını yapan tüm devletlerin de cezalandırılmasını gerektirir. Ama uluslararası hukuk Saddam Kuveyt’i ilhak edince ceza kesilmesine Putin Kırım’ı ilhak edince bir şey yapılamamasına izin veriyor.
‘Olmasa da yine oldu’
Uluslararası hukukun işlevini kaybetmesiyle her devlet gücü oranında bu durumdan yararlanabiliyor.
Geçtiğimiz salı günü, İsrail Golan’da bir Suriye savaş uçağını düşürdü. Esad’ın İsrail’i tahrik etmek için bu türden bir iş yaptığı açık. Ancak uluslararası hukuka göre, Golan Suriye’nin. Dolayısıyla kendi toprakları üzerinde savaş uçağı uçurabilir.
Öte yandan İsrail 1967’de Golan’ı işgal etmiş ve 1981’de de ilhak etmişti. Dolayısıyla İsrail, uluslararası hukuka aykırı olarak ihlal ettiği yeri kendi toprağı olarak kabul ediyor. Ancak tam olarak bu şekilde de yorumlanmasını zor kılan bir açıklama var ortada. İsrail, Suriye’nin 1974 ateşkes anlaşmasını açıkça ihlal ettiğini iddia ediyor.
Suriye ateş mi etmiş, sınırı mı ihlal etmiş, Golan kime ait türü sorular bu açıklamayla anlamsızlaştırılıyor. Ayrıca, Suriye’ye girip defalarca ateş ederken İsrail 1974 anlaşmasını ihlal etmemiş demek ki. Açıklama, meseleyi bir uluslararası anlaşmaya bağlayarak BM’nin 67 sınırları kararının yok sayılmasını sağlıyor. Böylece uluslararası hukukun nasıl araç haline geldiğine dair bir örnek daha sunmuş oluyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018