Beril DEDEOĞLU
BM’nin 73. Genel Kurulu’na katılmak için ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı öncesinde bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Müslüman Toplum temsilcilerine yaptığı konuşma, İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleşen görüşme ile Malcolm X’in kızlarıyla yapılan toplantı öne çıkan başlıklar oldu.
Bu üç toplantı bir arada ele alındığında, sanki ABD yönetimi kimlerden hoşlanmıyorsa, onlarla bir araya gelinmiş gibi bir izlenim bırakıyor. Daha ziyade böyle bir izlenim verilmesini sağlayacak biçimde haberleştiriliyor. ABD’de resme bu şekilde bakan epeyce çevre olduğuna şüphe bulunmuyor. Japonya Başbakanı ile yapılan görüşmenin basında daha az yer alması, görüşümüzü doğrulayacak nitelikteki bir karine.
Müslümanlar, Siyahlar ve İran Trump’ın duymaktan hazzetmediği kelimeler. Ancak bu görüşmelerin içeriğine kulak verildiyse, ABD yönetiminin epeyce işine yarayacak mesajlar bulması mümkün. Zira Erdoğan’ın yaptığı görüşmelerin amacı kasten ABD yönetimini rahatsız etme amacı taşımıyor; tam tersine ABD’nin yol açtığı gerilimlerin düşürülmesine katkı sağlayabilecek bir çaba olduğu görülüyor.
Sistem dışına itilen toplumlar
Erdoğan, ABD’de yaşayan Türk ve Müslüman toplulukların, iş güç sahibi olsalar da kendi alanlarında, kendi çevrelerinde yaşamaları yerine ABD’nin geleceğinde rol oynayacak biçimde faaliyet göstermelerini salık verdi. Bu, adı geçen kesimlerin siyasete girmeleri ve siyaset yapmalarını tavsiye etmek demek.
“Kendi haklarınızı başkalarının savunması yerine, kendiniz savunun” anlamına gelen tavsiye, aynı zamanda farklılıkların bir arada yaşamasına yapılan bir vurgu. Diğer bir ifadeyle, toplumsal entegrasyonun desteklenmesi söz konusu.
Malcolm X’in kızlarıyla yapılan görüşme de aslında benzer bir ima taşıyor. Sadece Müslümanlar değil, ezilen, dışlanan her kesim ABD’nin yeniden “özgürlükler” ülkesi olarak anılması için özen gösterilmesi gereken kesimler. Trump’ın “beyazlığı” ve Obama’nın yaptıklarının tam tersini yapma siyaseti, ABD’yi demokrasi referansı olarak göstermeyi zor hale getiriyor.
Sistem dışına itilen devletler
Erdoğan’ın İran Cumhurbaşkanı ile görüşmesi ise Trump’ın düşmanı ile yan yana görülme mesajı taşımıyor. Tam tersine, ziyaretten çok kısa bir süre önce ABD yönetiminden İran ile görüşme sözleri çıkmıştı. Nazlı ve ayak direyen biçimde de olsa, bu sözlerin gündeme gelmiş olması önemli. Türkiye de, İran-Suudi Arabistan geriliminin daha fazla tırmanmaması ve sıcak bir çatışmaya dönüşmemesi için “konuşma”nın önemine dikkat çekiyor.
ABD’de yapılan tüm görüşmeler, aslında hiçbir devletin ve toplumsal kesimin sistem dışına itilmemesini sağlamaya yönelik. Bu, sadece siyasi ve stratejik bir içeriğe sahip değil. Aynı zamanda ekonomik konuları da kapsıyor. Dolayısıyla küresel düzeyde ticaret ve yatırımları sınırlamak yerine daha da teşvik edecek yapılara olan ihtiyaç tekrarlanıyor.
Tüm bu mesajların ABD’de veriliyor olması, ABD’ye verildiği anlamına gelmiyor. BM Genel Kurulu vesilesiyle her devlet ABD’de, dolayısıyla New York bir buluşma mekanı. Hazır her devlet ABD’ye gitmişken, dünyanın beşten büyük olduğunu bir kez daha vurgulamanın da imkanı doğuyor.
Birçok devlet ve toplumsal kesim, dünyanın beşten büyük olduğunu da biliyor, devletleri ve toplumları sistem dışına itmenin çatışmalara davetiye çıkardığını da. Sorun, bunları yüksek sesle ifade etmeye yanaşanların sayısal azlığında. Bununla birlikte, Türkiye’nin dile getirdiklerini kapalı kapılar ardında onaylamaları önemli. Bu, yakında başka devletlerin de benzer mesajlar verebileceğine işaret ediyor.
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018