Cem SANCAR
Ak sakallı bir amca çimenlerin üstüne yaydığı seccadesinde kuş uykusunda. Çıt olsa kalkıp koynundaki bayrağı fırtınalı bir deniz gibi sallayacak karanlığa. Dövmeli bir kız geliyor, omuzlarına bir şal bırakıyor amcanın usulca. Şalda bir CHE çıkartması. Görüyorum.
Bu masumiyete halel gelmesin diye direnişin üstüne üşüşen haşarata ilaç sıkmak istiyorum...
Beklenen iç savaş buydu. Millet karşılarına çıkmasa, başarıdan pek emin küresel bir darbe koalisyonuydu. Planlar çok önceden ve kusursuz yapılmıştı. Mesele Erdoğan'ı sonlandırmak ve ülkeyi bölerek yönetmekti.
Televizyonlara şu sıralarda art arda çıkan, fırsattan istifade geçmişi temize çekme heveslisi, eski ceberut sistemin emekli askerleri ne derse desinler! Bizim için geleneği darbe olan demokrasi karşıtı, halka burunlu, on yüz yıllardır başımızda şahin gibi gezinen muhtıracılar neslidir kendileri.
Çünkü evet sahte davalarla hayatları kaydırılan masumlar vardır, fakat çoğu darbe severliklerinden, o zaaflarından dolayı FETÖ'cü tuzaklara yakalanmışlardır. Yani o kumpaslarda ateş de vardır, duman da...
İkincisi, iktidara geldiklerinden beri halkın bulunduğu taraftaki siyasetçiler, her türlü iyi niyet ve gönülden çabalarına rağmen o hatayı yaptılar, politik uzlaşmalarla ilerlemek istediler!
NATO'nun, ta soğuk savaşta içimizdeki cahiliyeyle birlikte kurduğu bu acımasız Gladyolara sağlam bir temizlik hareketine girişilemedi. O fikri düşmanlık derinlemesine analiz edilip kültürel bir fırtına yaratılamadı. "Pragmatizm-ekonomizm" denen günü kurtarma ve reel-politik ile yetinildi. Koşullar öyleydi...
Yüzyıl sonra gelmiş bir yerli hareketin oligarşik yapının kaşar elitleri karşısında zayıf olduğu Hırant Dink davasından beri o kadar belliydi ki. O sıralarda gazeteci Oral Çalışlar Başbakan Erdoğan'a "Bu işin ardında devletin bazı kurumlarının olduğunu sanıyorum" deyince, Başbakan ona dönüp "Beni de öldürmek istiyorlar!" demişti.
Yani altta büyük bir ölüm kalım savaşı sürmüş; halkı temsil ettiğini unutmayan inançlı bir liderin bu savaşa sebatla, azimle sabırla, göğüs gerdiği bugün daha da bir ortaya çıkmıştır.
Adeta cumhuriyete gömülerek devletin tümünü Gladyo haline getiren çok ittifaklı"militarist sağcı-askerci solcu" zehri atmak elbette zor olacaktı...
Öte yandan hukuken mağdur olmak toplumsal olarak meşru olmak anlamına gelmiyor! Darbeye darbe bile diyemeyen "ordu göreve"ci eski Ergenekon-Balyoz sanıklarına güven duymak da sıkıntılı.
Sola gelince... Sakal bırakmış paralel şakirttin faşist Türk Solu gazetesini okuyan ve her sakallıyı Marks sanan daha maskara bir sol bu gezegende başka bir yerde görüldü mü, bilmiyorum.
Türkiye solunun durumu ortada. Ama şimdi FETÖ'cü ihanetin içinden çıktığı Natocu-sağcı kafayla yüzleşmenin de zamanı. Öyle dar, öyle tekfir edici bir kafa ki bu, darbe girişiminin köklerini görmezden gelmek, meydanları kendi mezhebine sıkıştırmak için bin türlü takla atmakta. Farklı düşünüş ve hallere garezi olan bir asabiyet, darbe paltosunun sağ cebinden çıkmış ve ikbal hasletiyle buruşmuş kompleksli bir şımarıklık, bir "boş artistlik!"
Polisten kaçarken bir çanta dolusu tapu ve Viyagra'yla damdan düşen cemaatçi iş adamları kadar ibretlik bir durum...
Üçüncü ve en güzeli, 15 Temmuz'dan sonra tertemiz bir halk hareketi meydanlara bağdaş kurdu! Ülkenin dünyaya kafa tuttuğu için başı istenen lideriyle birlikte bu devrimci diri tavır satha yayıldı, kalbi olan herkesi kuşattı.
Şimdi sıra, bunu sonuna kadar götürmek ve emperyalist işgalcilere karşı ayağa kalkan vatanperverlerle cümleten bir merhamet, eşitlik ve özgürlük sistemini nasıl kuracağımıza geldi.
Yalnız darbelerin ortak "Kemalist" dilini unutmamalı. Gladyo'nun sağı solu yok.
İnsanlığın, kardeşliğin ufku da, ihmal edilmiş Anadolu Ruhu da budur zannımca.
Bayrak sallayan amcayla dövmeli kızın, bu kucaklaşmanın yanı başında...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019